#5

11.6K 454 184
                                    

Gözlerimi açtığım da bulanık gördüğüm için bir kaç kez açıp kapadım. Gözlerim ve başım çok ağrıyordu. Dün yaşadıklarım bir rüya mıydı? Hızlıca üstüm de ki yorganı kaldırdığım da üstüm giyinikti. Doğrulup Sol tarafıma baktığım da Kurt yanımdaydı.

Bir kaç dakika rüya mıydı gerçek mıydı diye düşündüm. Yataktan kalktım. Ben ayaklanınca Kurt ta kalkmıştı. Aynanın karşısına geçip kendime baktım. Gözlerim şişmişti ve kızarmıştı. Tenim hiç olduğundan çok daha beyazdı.

Kendi kendime aynaya bakarken tekrar ağlamaya başladım. Gerçek ti işte. Üstümü giydiğimi bile hatırlamıyordum ama gerçekti. Ağlamam hıçkırıklara dönüşünce yavaşça kurta döndüm. Tepkisizce beni izliyordu.

"Git evimden, yalvarırım."

Olduğum yere çöküp kollarımla kendimi sardım ve gürültülü bir şekilde ağladım.

Şu ana kadar kimseye kendimi dokundurtmamıştım. Bir erkek elime dokunduğun da bile gerilirdim. Her zaman sevdiğim kişiyi beklemiştim. Bu duyguları onunla yaşamak isterdim. Şimdi aptal bir hayvan yüzünden kendimi iğrenç hissediyordum.

Tamam sakinlesmeliyim. O sadece bir hayvan, sadece bir kurt. İnsan bile değil. Eminim ne yaptığının farkında da değildir. Gerçi bana zarar vermeyip neden durduk yere böyle bir şey yaptığını da anlamiyordum. Yanına yattığım için beni eşi mi sandı acaba? Bu hayvanı hemen evimden göndermeliydim.

Hava aydınlanmıştı. Hava aydinliktayken kurtların asla dışarı da gezmeyeceğini biliyordum. Akşamı bekleyip tekrar göndermeye çalışacaktım.

Ayağa kalkıp o olay yaşanmamış gibi davranacaktım. Telefonumu alıp bir kontrol ettim. Yağmur dan bir sürü mesaj ve arama vardı.

Yağmur: Hey nerdesin

Yağmur:gece? Seni çok kez aradım ama açmadın.

Yağmur: keşke evini sorsaydım sana gelirdim yanına.

Yağmur:uyanınca bana ulaş lütfen.

Mesajlardan çıkıp yağmuru aradım. İlk çalışta açmıştı.

"Gece, tanrıya şükür. Öldün sandım kızım neredeydin?"

"Uyuyordum sadece, sana da günaydın"

"Ne günaydını be saat 3. Ölüm uykusunda mıydın? Neyse şey diycektim. Çok sıkıldım sana geleyim mi?"

Kafamı çevirip kurta baktım. Asla olmazdı yağmuru riske atamazdim.

"Yağmur üzgünüm müsait değilim."

"Yaaa neden müsait değilsin?"

"Davetsiz bir misafirim var, tekrardan üzgünüm."

"Hiç arkadaşın olmadığını sanıyordum"

"Yok zaten, sonra anlatırım olur mu?"

"Akşam anlatıcaksın o zaman mutlaka hadi öptüm geç kalma! Unutma 6 da geleceksin bugünlük."

Dedi ve yüzüme kapattı. Doğru ya bir de iş vardı. Bezmiş bir şekilde mutfağa girip kendime sandviç hazırlamaya başladım. Biraz da meyve suyu koyup masaya oturdum.

"Hiç bakma öyle vermicem sana"

Diyip koca bir ısırık aldım. Tüm yemeğimi gözlerine bakarak yedim. Lanet olası gözleri bir hayvana göre fazla güzeldi. İnsanın baktıkça bakası geliyordu.

KURT'UN ESİRİ +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin