8.bölüm."İLK TEMAS"

43.1K 1K 106
                                    



8.bölüm."İlk temas"

"Çiçekler açar elbet mühim olan beklemektir"

-Küçük Prens

Aklım ablamda kalmıştı. Düğünden iki gün geçmişti. İki gündür üniversiteye gidip geliyordum. Berna hocama ara sıra yardım etmek adına gidip geliyordum. Babama yakalanmadan daha dikkatli olmak adına diğer yoldan, yani Kara Muratın restoranı bulunan sokaktan gidiyorum. Aslında, bir yandan da onu görmek için oradan geçtiğimi söyleye bilirim. Lakin ne kadar o yoldan gidip gelsemde, onu görememiştim.

Bu gün hastanedeki nöbetin bitip oradan ayrıldıktan sonra ablamın yanına gidecektim. Onu görmek ve konuşmam istiyordum. Geçen sefer çok kötü görünüyordu. Açıkcası evliliklerinin neden böyle kötüleştiğini anlamadım.

Sonunda işimi bitirdikten sonra eşyalarımı toplayıp çıktım. Hızlı hızlı koridorda yürüyordum çıkışa varmak için.

"Gül?" Arkamdan birinin seslendiğini duydum. Arkama dönüp bana doğru gelene baktım. Şeymaydı. Aynı bölümde okuyorduk ve güzelde arkadaşlığımız vardı. "Sonunda sana yetişe bildim. Jet gibi yürüyorsun mübarek!" Nefes nefese kalmıştı. Anlaşılan beni defalarca çağırmıştı ama ben duymamıştım. Kafam ne kadar karışıksa artık.

"Özür dilerim." Saç telimi kulağımın arkasına geçirdim. "Biraz acelem vardı da."

"Önemli değil. Sana bir şey söyleyecektim."

"Seni dinliyorum" pür dikkat onu dinlemeye odaklandım.

"Salı akşamı Madrigal'ın konseri var. Çocuklar ile oraya gideceğiz. Biletleri Efe alacak. Sende gelsene diyecektim..."

Madrigal mı? Şaka mı bu? Ah en sevdiğim müzik grubu! Hele şarkıları... Ah, ah!

"Yaa öyle mi?" Gözlerim bile duyduklarına sevinmişti.

"Geliyor musun?" Diye sordu Şeyma.

"Ne zamandı dedin?" Dedim Şeymaya.

"Salı akşamı olacak konser yani yarın" işte bu benim için iyi değildi. Çünkü evden asla izin alamazdım. Hemde akşam olduğunu duysalar, buna katiyen izin vermezlerdi. Annem biraz belki kabul ederdi, ama babam asla!

"Şey ben gelemeyeceğim" dedim dudaklarımı bir birine bastırarak. "Yani yarın halamlara gideceğiz. Aile yemeği anlayacağın ve önemli. O yüzden gelemiyorum" yalan söylemiştim. Ona olanları anlatamazdım. İyi bir arkadaşlığımız olsa bile ona güvenmiyordum ve buradan kimsenin hayatım hakkında tek bir şey bilmesini bile istemiyorum.

"Tamamdır. Sorun yok!" Dedi Şeyma gülümseyerek. "Sonra görüşürüz o zaman. Ara sıra yazda unutulmadığımızı bilelim!" Tebessüm ederek göz kırpmıştı Şeyma. Bir kaç aydır doğru dürüst konuşmuyorduk. Bu konu da haklıydı. Ama benim tabiatım böyleydi. Assosyal bir insanım ben. İnsanlara alışmam zaman ala biliyor...

"Tamam" dedim yalandan ona gülücük sunarak. Şeyma ile vedalaşıp üniversiteden ayrıldım. Otobüs durağına doğru ilerlemeye koyuldum. Kolumdaki elektron saate baktığımda otobüse gecikiyordum. Hızlı yürümessem, yetişemeye bilirim.

Yürümeyi bırakıp koşmaya başladım. O kadar hızlı koşuyordum ki, marafon yarışından çıktığımı zannedenler olacaktı neredeyse. İnsanlara hem çarpıp, hem de özür dileyerek geçiyordum yolu.

KARA MURAT(+18) | Mahalle SerisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin