mitski, francis forever
mazzy star, look on down from the bridge
Kızgın okyanus dalgalanır ve köpürür, kapkara gece kâbusun olur.
Beşik gibi sallanan gemin kayalıklara çarpıp parçalanacak sandığında deniz fenerinin ışığı uzaktan görünür.
7. DENİZ FENERİ
Dışarıdan bakan hiç kimse burada bulunmaktan ne kadar rahatsız olduğumu anlayamazdı. Özellikle de cam kenarında karşılıklı oturan ikili.
Ben de onların ne halde olduğunu bilmiyordum çünkü o tarafa bakmıyordum.
Hatta bulundukları köşe yokmuş gibi davranıyordum. İçeceklerini aldıktan sonra hangi masaya geçtiklerini ve Ecem'in arkasını dönerek oturduğunu görmüş sonra da orayı Dünya üzerinden silmiştim. Ya da en azından denemiştim.
Rahatsız edici bakışlarının beni takip etmediğime seviniyordum ancak sipariş alıp içecekleri hazırlamasında Burak Abi'ye yardım ederken bana attığı o bakışı aklımdan çıkaramıyordum.
Okulda da ters ters baktığı, beni suçluymuşum gibi hissettirmeye çalıştığı oluyordu ama o...
O bakış hepsinden farklıydı.
Gözlerinde gerçekten nefreti görmüş, bir an elimdeki karton bardakları düşüreceğim sanmıştım. Onları Talha Alatlı'nın eline nasıl tutuşturduğumu hatırlamıyordum bile.
Bardakları ona verir vermez işime dönmüş, tezgâhtan uzaklaştıkları andan itibaren de dakikaları saymaya başlamıştım ama gitmiyorlardı. İşin kötü yanı, gidecek gibi de durmuyorlardı.
Neden? Neden Ankara'da yüzlerce mekan varken benim çalıştığıma gelmek zorundalardı ki? Bu bir çeşit şaka mıydı?
Zaten Ecem'in hayatımdan çıkmış gibi görünüp fiilen varlığını koruması yeterince kötüydü.
Okulda ona fazlasıyla maruz kaldığımı düşünüyordum. Bana işkence etmeye devam ediyordu ama ifadesiz yüzümle etkilenmiyormuşum gibi davranabiliyordum.
Şimdi burada, beklemediğim bir anda karşıma çıkması hiç iyi olmamıştı. Nereye sığınırsam sığınayım ondan kaçamayacakmışım gibi hissetmiştim. Boynuma görünmez eller yapışmıştı sanki, öyle sıkmışlardı ki nefes alamamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SÖYLEYEMEDİĞİMİZ TÜM HİSLER
Teen Fictionİdil, söyleyemediği tüm hislerin kalbine yük olduğunu bilmiyordu. Onu zincirlere dolayıp boğduğunu da.