7

179 25 3
                                    

the kid laroi-love again🎵

Gecenin karanlığını aydınlatan aya doğru başımı kaldırdım

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Gecenin karanlığını aydınlatan aya doğru başımı kaldırdım. Bugün o kadar parlaktı ki gözlerimi gökyüzünden alamamıştım. Yanımda hissettiğim hareketlilikle kim olduğuna bakmak için gözlerimi mükemmel manzaradan ayırdım. Görüş açıma bir başka manzara girdiğinde birbirimize tebessüm ettik.

"Yemek yemedin," dedi Jungkook ceketinin cebinden ufak bir paket çıkartırken ilk önce sigara olduğunu düşünmüştüm ama çikolata paketi olduğunu görmüştüm. Onunla tanıştığımızdan beri aramızda garip bir iletişim vardı. Çok konuşmuyorduk ama bakışlarımız birbirine çarptığında uzun uzun sohbet ediyor gibiydik.

"Canım pek bir şey istemiyor." Bana çikolata paketini uzattı. "Ama buna asla hayır diyemem."

"Yarın akşam müsait misin?" Küçük bir parçayı ağzımda eritirken sorusu üzerine birkaç saniye sessiz kaldım. Gözlerimi tekrar onunla buluşturduğum sıra, bana gözlerini kırpmadan merakla bakıyor oluşu kalbime ani bir çarpıntı girip çıkmasını sağlamıştı.

"Müsaitim," dediğimde gülümsemesi genişledi.

"Yemeğe çıkalım mı?" Eli ensesine gittiğinde biraz utangaç tavır sergilemesi hoşuma gitmişti. Başımla onayladım ve o sıra içeriden bizi çağıran arkadaşlarımızın yanına dönmek zorunda kaldık.

"Hadi birer şişe bir şeyler içelim." Jimin yerinden kalkıp mutfağına doğru gidip geldiğinde elinde 5 bira şişesi vardı.

"Vien telefonunla oynayıp duruyorsun bıraksan da bizimle mi ilgilensen acaba?" Jimin'in tatlı sitemine karşılık elimden telefonumu hemen bıraktım ve iki elimi hafifçe havaya kaldırdım.

"İşle alakalı," diyerek ufak savunmamı yaptım. "Jimin benimle fotoğraf çekimi yapmak ister misin?"

"İş mi konuşacağız ya?" Jongin'in kulağımın dibinde aniden yüksek çıkan sesiyle beraber kafasına hafifçe vurdum. Haneul ve Jimin'in kahkahası evi doldururken Jungkook'un şaşkın bakışları onlara eşlik etmişti.

"Kulağım," dediğim sıra Jongin de kafam diye mırıldanmıştı.

"Abartma ya sen de," dedim gözlerimi devirerek. "Hızlı bile vurmadım."

"Bunun bedelini çok pis ödeyeceksin Vienna." Alt dudağımı sarkıtıp kollarımı hemen boynuna doladım ve yüzüne doğru eğildim.

"Sağır olabilirdim, bir daha mükemmel sesini duyamadığımı düşünsene." Jongin bir kolunu omzuma atıp resmen güç uyguladığında beni yere sermişti.

"Saçma sapan konuşma." Tekrar oturur pozisyona geldiğimde saçlarımı düzelttim.

"Şişeyi alabilir miyim?" dedim Jimin'e doğru. Açıp verdiği bira şişesinden uzunca bir yudum aldım. Diğerleri de bana katıldığında şişelerimizi birbirine vurduk.

📸; photographer Where stories live. Discover now