YANLIŞ ZAMAN DOĞRU KİŞİ

NE YAPSIN BU KIZCAĞIZ

Küçük kız bir kardeşinizin varsa o sizin hayatınız değildir, kardeşinizin hayatıdır.onu terk eden sevgilisi yüzünden önümde zırlıyor 25 yaşındayım bu çocuk yüzünden transa geçeceğim. Onun hakkında konuşuyoruz benim yatağımı kendi alanına almış bu veletin varoluşu zaten bir hata. Ona verdiğim mükemmel tavsiyeler bir kulağından girip çıkıyordu bu çocukta beyinsizlik vardı. Ama düşününce o sizin kardeşiniz varlığı zarar olan o küçük hamam böcekleri tam anlamıyla sizin hayatınızın tam içinde

" Olayı biraz daha dramatize çekersen şuraya midemi bırakacağım artık " Dedim büyük bir nefesi dışarı çekerek.

" Kusura bakma abla ama " Elini kalbine götürdü ve sıktı " Burası yanıyor burası " Dediği şeyle yüzümün buruşması bir oldu bu anormal velet niye benim kardeşimdi.

Gözlerinden alev çıkıyordu resmen kalbinin yandığına emin olmayarak tek kaşımı havaya kaldırdım. " Görende yıllardır evliler sanar Siz sadece birkaç ay birlikteydiniz bir kere " Tamam ben bir ilişki uzmanı değilim , sıradan bir hemşire olmam ilişki hakkında birsey bilmediğim anlamında gelmiyor . Ama birisi vardı Enes evet doğru duydunuz Enes , aslında ondan hoşlanmıyorum.ona evet demem için 3 kez teklif etmişti hırslı bir adamdı. Yakışıklıydı vee benim için en önemli olan şey , Zengindi hangi sebepten dolayı ayrıldığımız gram hatırlamıyorum, benim icin çok üzücü bir ayrılık olmamıştı, bir damla ile yaş dökmeden ilişki bitmişti .

" Dönmeyecek " Dedi Kafasını benim bacaklarıma gömerek . Özür dilerim bacaklarım. " Çoktan benden daha güzel kızın peşine takılmıştır bile " salak yemin ederim salak bu çocuk

Ne diyeceğimi bilmeden , gözlerimi kırpıştırarak bir süre ona salak görmüş gibi baktıktan sonra mırıltılı bir sesle " sende daha yakışıklı bir erkeğin peşinden koş o zaman " Bu dahiyane fikrim gözlerinin parıldamasını sağlamadı bile sadece gözlerini devirdi

" Tavsiye konusunda berbatsın . Bu inanılmaz üstün tavsiyelerini ve zekanı kendine sakla lütfen " umursamaz adam omuz silktim ve ayağa kalktım iste benim mesai başlıyordu.

Günlerden pazar ve inanılmaz sinirli bir gece nöbeti geçiriyorum. saat daha yeni 2 oldu, bu zaman hiç gelmiyor ayakta başımı tutarak sıcak çikolata içmek bu olsa.Mıgrenimin tutması bu gece nöbetini daha çok zorlaştırıyor. İşte çektiğim ac-

" Narin hemşire buraya gelirmisiniz " gelemem canım randevum var demek isterdim ama olmuyor benim gibi narin ayaklarım sesin geldiği yöne gidiyordu. neden hasta geliyor " Efendim " Dedim sert sesimle bunu Türkçe bilmeyen birine söylesem küfür sanardı.

" Serumu 5 yatağa takarmısın canım benim işim var " bu hemşireler arasında canım demek gelenek olmuştu birini ikna etmek istiyorsan canım diyeceksin bu kadar. " Tabiki canım " Aramızda 5 yaş olması beni ilgilendirmiyor . Elimdeki kağıda baktım buraya ne yazdın ablacım. Yoğun bir çabadan sonra bu serumu aldım ve 5. Hasta yatağına doğru gittim .

Hallettikten sonra boş bir yatağa atlayacaktım ki bana atılan inanılmaz tehtikarlı bakıştan dolayı vazgeçtim. gelme hayat gelme üstümeee . Burası inanılmaz üstün derecede sıkıcı geçiyor ve ben sadece bütün katları dolanıp duruyorum Mutfağa doğru ilerledim ve hemşire önlüğümü çıkradım ve yeni bir önlüğü giydim

Ve inanılmaz keltoşluğun üstü olan keltoş İsmail müdürümüz yanına doğru ilerledim hayattaki başarım sadece var olmaktı ama ben bu hayattan bıkmıştım ve keltoş İsmail müdürümüz yanına giderken tir tir titriyordum çünkü terlemiştim , Keltoş İsmail in odası buz gibiydi totom dondu.

Yani bu hayattaki derdim kendimce epeyce büyüktü . Yatağımdan yuvarlanarak yere yapıştığımda neden doğduğumu tekrar sorguladım. Ayağa kalkarken yerdeki hemşire önlüğüme takılarak yere tekrar yapıştım, olmayan hayattaki şansıma biraz sövdükten sonra . Bir zombiden farksız şekilde yatağımdan destek alarak ayağa kalktım . Her sabah korku filmlerinden esinlenmiş karanlık koridorda yürürken lavabonun yolunu tuttum. Odadan çıktığım ve lavaboya girdiğim anda ayağıma değen soğuk parkekerle birlikte ayak parmaklarım bükülerek tüm vücudumu gerilmesibe sebeb oldu. Vücudumu garip hareketlerle büktüğümde zihnimi eke geçirmiş olan uykumdan neredeyse eser kalmamıştı.

Aynada kendimi incelemeye son vererek hızlı adımlarla lavaboda Çıktığımda rahat bir nefes aldım. İkinci durak mutfaktı. Mutfağa girene kadar ağzımı ayı gibi açıp 3 kez esnedikten sonra dünden koyduğum suyu Dolaptan alarak içtim. Bir kedi sesizliğide kardeşim Esmanın odasına doğru ilerledim . Büyük bir sessizliğe büründüğüm için nefes alış verişim yavaşlamıştı . Esma bir melek misali yatarken ışığı hızlıca açıp " Evde hırsız var " Diye bağırdıktan sonra hemen ardında telefonumdaki oynat tuşuna basarak komedinin üstüne bırakıp hızlıca topukları. Eğer o odadan çıkmasaydım kardeşim Esmanın havada dikilmiş inanılmaz berbat duran kakülerini görecektim .

İnanılmaz kahkaha atarak bütün binayı inlettikten sonra canım kardeşim ani bir şekilde Mutfağa girerek yüzüme baktı ben ise kulaklarımı hızlıca kapattım " Kaç yaşında gelişimini kaybettin sen " seslenişi diyemeyecektim bütün binayı kapımıza dayayacak

Bu velet. Ağlamaklı bir sesle ona doğru konuştum " sana bomba haberi şöylemedim sanırım ,seni annem gilin yanına postalıyorum " evde ben anırırken yere çöktü " ben artık askeride hemşirelik yapıp orda kalacağım sen ise annem gilin yanında bulaşık yıkayacaksın " yere çökmüştü hayst onun için artık çok kötüydü " NEDENNN " .

Dakikalar sonra bizi evine davet etmiş Taziye teyzenin evinin bahçesine gittik . Dışarıya kurulmuş sonsuzluğa giden masalara ufak bir bakış attık insanlar verilen ikramları yemeye başlamıştı bile . Esma ile beraber hızla boş bir yer bulup oturduk cidden bizim burda neyimiz vardı . Hamarat ve yalaka görünmek için mutfağa doğru ilerledik burda nefes alınacak yer bile yoktu Allah rızası için biz napıyoruz burda . Kafamızın üzerinden bir boş bir dolu tabaklar geçerken kendimi Matric filmindeki kurşunlardan kaçan Neo gibi hissettim. Birkaç saniye sonra Olayı akışına bırakarak elime verilen tabakları bahçeye götürmeye başladım son günlerde bari hayır severlik yapim.

Mutfakla bahçe arası koşuşturup dururken Merveyi gördüm oda bizim gibi tabak ve bardakları boğuşuyorum servis yapıyordu . Ona fark ettirmeden onu baştan aşağı suzdum kusur arayan müşteri gibiydim . Analizim bitince canim sıkılıp yüzümü burusturarak ilerledim çünkü bu kız taşıdığı lakabı verecek kadar güzeldi ve oda benimle askerliğe gelecekti. kendimle onu rakip bile yapamazdım .

Her şeyden önce , artık boynunda aşılı olan mavi şalıyla aynı tonda insanların dikkatini çekecek kadar güzel mavi gözleri vardı . Benim ise siyah gözlerim vardı aslında çok köyü bir kahverengiydi ama siyah gibi görünüyordu burada 3 yıl geçirmiştim ve bu mahalledeki herkesi tanıyordum. Yüzünün güzelliği yetmemiş gibi , fiziğine güzeldi . Benim ise inceciktim çocukken çok fazla hastalığa maruz kaldığım için ne kadar yersem yiyelim kilo almıyordum. İnce bir beli , şekilli kalçaları ve kendinden emin bir dik duruşu ve bir kısa boyu vardı ve onu sevimli yapıyordu . Ben ise Esmanın dediğine göre uzun boylu sert bakışlı biriydim . Her şeyden önemlisi gece bile güneş ışık şaçan sarı şaçları vardı , kıskançlık onunla mücadele edemeyeceğim gerçeğini yüzüme vurduğumda başımî başka yöne çevirdi

" ben eve gidiyorum Esma "

" şaçmalama abla "

Kıskacligima yenik düşüp eve gelip Valizimi hazırladım iki gün sonra benn yokum.

NAPSIN BU KIZCAĞIZ

EHEM EHEM

Nasıl roman ama ben yazdım işte

Hikayemiz daha yeni başkıyorrr.