GÖNÜL İŞİ

459 29 13
                                    

Burada ne yiyeceğiz diye düşünürken hiçbir şey yiyemeyeceğimiz aklıma geldi.

Keltoş Buraya geleceğimi söylediğinde bir hazırlık yapmalıydım, stok falan yapabilirdim yani.

Kalbim bu acıyı kaldıramazken mutfaktan çıktım, buraya zar zor gelmişken buradan nasıl çıkacaktım.

Neyse çıkmak da istemiyorum zaten, iç sesimle kavga ederken birden bir şeye çarptım, bu bir yerden tanıdık geliyor. Dejavu yaşıyorum sanırım.

Kafamı yukarı kaldırdığında beklediğim kişi tuğruldu, ne şans ki bu kişi Turgut değildi , şans ki bu Bizim ekipten bile değildi.

Düşman girmiş olmasın. İmkansız olan fikirlerim aklımdan geçerken daha yeni adamın Türkiye asker üniforması giydiğini gördüm.

" Pardon, özür dilerim. "

Diyerek oradan topuklamaya başladım. Allah'ım Niye her şeyi beni buluyor.

" Birşey sorabilir miyim hanımefendi "

Toz dumana katarak botumla bir drift attım ve bir u dönüşü yaptım.

" Evet, tabiki "

32 dişimle güldüm ve adama baktım.

" Ben Bora soylu "

Sana adını söyle diyen mi oldu. Ben demedim şahsen.

" Buraya nakil edildim Tuğrul Bozkurt ile görüşmem gerekiyor "

Yeni biri ben de niye hiç görmedim diyorum yani diğer ekipler gelmişti de sabah orada da görmedim ama hiç helikopter falan da yoktu ki ışınlandı mı acaba??

" Nesin sen "

Kaşlarını çatmıştı cidden bu hareketten nefret ediyorum C4 le vururum sizi. Yani tek bildiğim silah şeysi C4.

" Boşver ya "

Dedim ve aşağıdaki binayı gösterdim yani hiç gittiği falan uğraşamazsın ki hani gittin ayağı yok mu Allah ayak vermiş

" Teşekkürler"

" Birşey değil "

Sonra aklıma tuğrul'un merhemi sürüp sürmediğine bakmak geldi. Onu görmek istediğin için değil sadece ilaca bakacağım.

Onun arkasından sessiz sakin giderken birden bana döndü

" Kadınlar neden burda "

Gözleri ile Merve ile ebru'yu göstermişti.

" İlk yardım ekibiyiz biz "

Dedim, ne kadar terslemek istesem de yapmadım ilk izlenim iyi olsun.

" Kadınların olması biraz ters olmuş düşmanların içinde "

Neyse konuyu saptırmayalım ve yoluma devam edim. Bu Mağarada yaşayan adama hiçbir cevap vermeyeceğim.

" Kim tarafından korunuyor sunuz düşman sınıra girdiğinde"

" Allah tarafından korunuyoruz "

Konuşamadı cevap vermedi beni niye cevapsız bırakıyorsun.

Yatakhanenin yanındaki binaya geldiğinizde kapıyı hızlıca açtım.

" Komutan "

Dediğimde içeriden Tuğrul yanında uğur ve Enes çıktı bu üçlü harikaydı

Sabah yatak döşek yatan Uğur birden ayaklanmıştı Bora soylu denilen adam öne çıktı benim önüme nasıl  geçersin kahrolası velet

Sakin kal narinciğim sen harikasın sen kalitesin.

" Bora Soydan komutan ile görüşmek istiyormuş"

Tuğrul öne çıktı zaten önündeydi bir adımla beni geçmişti niye bu kadar uzun olmak zorundaydı şu genler.

" Sen Tuğrul olmalısın "

Başını salladı yüriyen karizma, hayır narin böyle şeyler düşünmemelisin

" Tanıştığıma memnun oldum Tuğrul"

Bu eleman niye Tuğrul deyip duruyor babasının askerlik arkadaşı mı Tuğrul.

" Komutan "

Dedik aynı anda uğur'la şaşkınlıkla birbirimize baktık ve bir yumruk tokuşması yaptık.

" Anlamadım "

Söz atılacakken beni ön plana ittirdi

" Sana kısaca anlatayım senden üstün biri var burda ve o kişi ekibin lideri Enes ne denir ona "

Enes biz bir şaşkınlık geçirdi ama hiç pas vermeden cevap verdi.

" Komutan denir narin hemşire "

Sesi ezbere konuşuyor gibi çıkmıştı Enesin elimle ona mükemmelsin işareti yaptım.

" Anladın mı Bora "

O nasıl sesti be tuğrul'un sesi çok sert bir biçimde çıkmıştı, ciddiyim biraz fazla sert çıkmıştı sanki.

(⁠☞⁠ ͡⁠°⁠ ͜⁠ʖ⁠ ͡⁠°⁠)⁠☞bluefullmoon_siyah

Melikeye çok teşekkür ediyorum bu aralar morelim baya bozuktu ve yaptığı yorumlar beni güldürdü gerçekten teşekkür ederimm (⁠ ⁠ꈍ⁠ᴗ⁠ꈍ⁠)

Birşey daha ekleyeyim yazım yanlışlarımın hepsi kolum kırık olduğu için beni affedin lütfen


YANLIŞ ZAMAN DOĞRU KİŞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin