GÜZEL BİR GÜN

312 23 10
                                    

Sabahın olması ile gözlerimi açtım. her sabah olan gözlerime tam 12'den vuran ışık yüzünden göz kapaklarım hızlıca kapanıp açıldı. Bugün yere yapışmadığım için bir şükür çektim bu iyiye işareti.

Güzel bir gün olacaktı inanıyorum tüm kalbimle.

Mükemmel enerji ile çadırdan çıktım. dün giydiğim kıyafetle uyumuştum, dünden kalan tozları elimle çırptım üstümü değiştirmeye üşeniyordum.

Günlüğümü giyerken mırıldandım.

"Uzun zaman sonra güzel bir günün başlangıcı"

Esneme hareketleri ile güne başlamıştım. Tatlış tatlış yemek bulmaya gidiyordum. Cidden dün ben  ne yemiştim? Bugün güzel bir öğün başlangıcı yapmalıyım.

Ciğerime kadar giren tozlarla öksürdüm.

"Ne yapıyorsunuz, kazı çalışması falan mı?"

Dedim itiraz ederek, yani dün neredeyse abartmak gibi olmasın 3 Dünya savaşı çıkmıştı bu ne enerji ayol.

Yanlarına doğru gittiğimde bizim ekip dışında başka bir ekiplerin de olduğunu fark etmemek mümkün değildi.

Tuğrul'u resmen gözlerimle taciz ediyordum, bunu isteyerek yapmadım gözlerimi suçlayın.

Hesaplarıma göre yarısı birkaç dakika sonra açılacaktı.

Bu adamların canla başla çalışması ve uğur'un içeride çamış gibi yatması dışında hiçbir sorun yoktu.

" İşinizi bölüyorum ama "

Gözlerimle Tuğrul işaret ettim anladıklarını düşünüyordum. Ama ne tesadüf anlamamışlardı keşke zeka seviyeleri beni anlayacak kadar yüksek olsaydı.

" Yarası açılacak"

Yüzünün değişimi hızı bir saniye bile almadı kaşını havaya kaldırınca daha yakışıklı oluyormuş.

İnanılmaz gergin bir şekilde bana bakıyordu tırsmadım değil. Dün olanlar yüzünden diğer ekiplerin Tuğrul tarafından azarlandığı gerçekten çok belli sizi üzüldüm.

Hani bir yatmalıydım yani o yarayı ben tedavi ediyordum.

" Yalnız o yaranı baban tedavi etmiyor"

" Şahsen ben tedavi ediyorum, yahu dikiş atmanın ne kadar zor olduğunu tahmin bile edemezsin"

Dikkatimi çeken kişiler arasında Enes vardı ben onun eşyasını almıştım ama umurumda değildi onun da umrunda değildi ama ona en kısa sürede vermeliydim.

" Hemşire biraz fazla takılmadı mı?"

Açıkçası ben taktı mı takan bir insanım.

" Tamam bu konuyu geçiyorum, ilacını içtin mi? "

Cidden bunlar bir gün ölecek ve benim üzerime kalacak, dayanamıyorum yeter artık.

"Anladığıma göre içmediniz Tuğrul bey, bunu ben sana babanın hayrına vermiyorum. İlacı bile ayağınıza kadar getiriyorum, ve sen sen içiyorsun"

Sinirden dudaklarımı kemiriyordum resmen sonra dedim ki dudaklarımın ne suçu var. sonra diğer ekiplere baktım gariplerim ne çekiyordur şimdi bu elemandan.

"O ilacı iç, beni sinirlendirme. C4 fırlatırım kafana"

Hüseyin birden patlak verdi ve kahkaha atmaya başladı

" C4'ü nereden biliyorsun "

Tabii ki biliyorum ben, az oyun oynamadık.

" Ben de asena olacaktım da, yanlış tercih yapmışım. "

Botlarımla fark atarak ilerliyordum. Açtım. Görünmüyor mu ki bizimkiler yavaş yavaş uyanıyordu Merve  kahvaltı hazırlamış ne kadar güzel hamarat bir kız baksana.

Biz camış gibi tıkanırken arkamızdan birisi sessiz sakin geldi.

" Hangisini içeceğim ben bunu "

İlaca bir bakış atmakla hemen anlamıştım, bunlar yılların emeğiydi.

" Birisi aç, birisi tok karnına şekerim"

Cahilliğin zirvesi bu kadar olabilirdi, zaten Ebru'nun buraya doğru koşarak gelmesiyle kıyametin kopacağını anlamıştım.

" Onu biliyoruz da yani hangisi aç hangisi tok ".

İçimden çok iyi bir şekilde söverken kendime şunları söyledim.

" Sivri zekalı onların üstünde yazıyor ya hani "

Birden jetonun düşmesi ile hemen tablete baktı.

" Uğur kalp krizi geçirdiğini söylüyor "

Portakal suyu mu içerken sert bir şekilde   onu masaya vurdum.

" Öp Geçer "

Büyük bir of çekti, burada of çekmesi gereken benim.

Meyve veda edip uğur'un yanına gittim, uğurla birkaç saat uğraştıktan sonra bir tokat atmak istedim ama vicdanın el vermedi.

Sonra Tuğrul ile karşılaştım.

" Hangisini süreceğim "

" İkisi"

" Aynı andamı "

" Evet "

" Bunları sürünce noluyor "

"Beyaz ışık görüyorsun. "

Cidden bu sorulara maruz kaldığına inanamıyorum mal insan bile bunları bile bilirdi yani.

" Tamam mı "

" Tamamdır, hemşire "

Şükür şu cevap almak için kaç takla atmıştım acaba

Rahatlamış bir şekilde oradan ayrıldım.

Çadıra geldiğimde telefonumla göz göze geldim. Hafif bir bakış atıp gidecekken birden bir mesaj geldiğini gördüm.

İşkolik keltoş?

Niye bana mesaj atıyor ki, boş ver ya sonra bakarım.

Sonra mutfakta tatlı bir şeyler bulmak gelmişti aklıma, çikolata, çikolata var mıdır acaba

Yani vardır bence bu askerler ne için ne yiyor, bir şey yoktu

Burada lanet olacası kahve bile yok

Bir oy sınırı koymuştum ama olmadı sizi daha fazla bekletmek istemediğim için attım bölümü.

Yarında belki atarım bölümü











YANLIŞ ZAMAN DOĞRU KİŞİWhere stories live. Discover now