Belirsizlik bulutları ile kaplı gökyüzü

23 4 0
                                    

"Günlerdir uyumuyor

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Günlerdir uyumuyor."

Hyunjae'nin aklındaki soruyu o dile getirmeden cevaplamıştı Changmin.

"Endişeleniyor olmalı."

"Sanırım."

Derin bir iç çekmişti gözlerini pembeliden ayırmakta zorlanan. Pratik yapmak için yanından ayrılması gerekiyordu ama sanki onu gözünün önünden ayırsa başına bir şey gelecekmiş gibi endişe duyuyordu.

Juyeon okula ara vermiş ve ailesinin yanına gitmişti. Bacağının durumu yüzünden devam edememişti, düzenlenecek olan gösteride bıraktığı kısmı ise Hyunjae devralmıştı.

Teklif kendisine gittiğinde kesin bir dille reddetmiş olsa bile notunun bundan etkilenmesinden dolayı rolünü kabul etmek zorunda kalmıştı. Sırtında büyük bir yükle gidiyordu pratiklere, istemediği bir konumda olmanın verdiği yüktü bu hissettiği.

Saçlarına daldırdı ellerini, kendisi de iyi sayılmazdı. Aklında tonlarca düşünce vardı, kendisini kaybetmesi an meselesiydi sanki. Sadece Chanhee iyi geliyordu ona ama o kimseye iyi gelemiyordu, özelliklede değerlisine.

Pembe saçlı, Juyeon gittiğinden beri sessizleşmişti. Günler sakin ve sessiz geçiyordu, Changmin dışında masalarında konuşan pek kimse yoktu.

"Ben önden gideceğim."

Hyunjae masadan kalkarken Chanhee de henüz uyanmıştı, masada yattığı için boynu ağrıyordu. Boynunu tutarak doğruldu.

"Günaydın uyuyan güzel."

Younghoon da bu sırada masaya geçmişti elindeki büyük kutuyla.

"Dersi kaçırdım mı?"

"Evet, dersten kalmayı garantilemene az kaldı."

Chanhee ağrıyan başını tuttu, arkadaşı pek yardımcı olmamıştı ayılmasında. Changmin henüz uyananın haline gülerken kafasını tutup omzuna yasladı, Chanhee uyumak için daha rahat bir yer bulmanın verdiği rahatlıkla tekrar gözlerini kapanmıştı. Baş ağrısı git gide dinerken uykuya dalmıştı. Son birkaç gündür rutini buydu.

"Kutuda ne var?"

Younghoon kutudan ayırdığı gözlerini konuşan gamzeliye çevirdi, gamzesi yine oradaydı. Başını özgürce omzuna yaslamış olan bedeni kıskanmıştı birden, az önceye nazaran oldukça huzurlu görünüyordu.

Dersten çıkar çıkmaz bu huzura ihtiyacı olduğu için belkide bu kadar hızlı gelmişti kütüphaneye, her zaman burada toplanırlardı. Bunu bilmek, onu burada göreceğinden emin olmak bile rahatlatıyordu ruhunu. Kabullenmeye başlamıştı artık, kaçmanın bir anlamı yoktu. Yine de bu ruhunu korumayacağı anlamına gelmiyordu.

Yorgun ruhunu korumak istemiş [Bbangkyu+Junew]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin