13- kolye

3 0 0
                                    

Günlerden pazar. Gösteri bugün.

"Off ne yapacağım ben şimdi. Kalbim yerinden çıkacak. Öleceğim galiba. Allahım nolur gösteriden sonra ver cezamı." Kendi kendime söylenirken odayı tavaf etmiştim.

Sakin kalamıyordum. Sakin kalamıyordum. Sakin kalamıyordum. On dakika sonra gösteri başlayacak ve midem bulanıyormuş gibi hissediyordum.

"Evet herkes yerine." Ela hocanın sesi odayı doldururken gözlerim Denizi arıyordu. Aptal nerde kaldı. Aptal neden hala gelmedi. Aptal geç kalacak bu günü mü buldu.

Ben yerimde beklerken Ela hoca sahneye çıktı ve konuşmaya başladı. Ben endişeliydim. Çünkü partnerim hala gelmemişti. Kara düşünceler beynimi sararken Ela hoca bizi sahneye çağırdı. Yani sadece beni. Rezil olmuştum.

Sahnenin ortasına gidip selam verdim. Dedin bir nefes alıp kafamı sağa çevirdim. Gözleriyle izleyenleri tarayan bir adet Deniz gördüm. Gülümsemeden edemedim. Ama bunun acısını sonradan çıkaracaktım.

İlk önce perde indi ve yardımcılar Denizin etrafına iki yuvalarla olacak şekilde beyaz tül doladılar. Yukarıdaki iki kişi zamanı gelince tüller yukarıya doğru çekeceklerdi böylece insan olarak görüncekti. Yani Deni kısaca kardam adam olacaktı.

Yerimi alıp şarkıyı başlatmaları ve perdeyi çekmeleri için işaret verdim. Perdeler kalktığında herkesten ufak ufak kıkırtılar duydum. Kıkırtılarının sebebi Deniz di ve bu benim fikrimde. Umarım gösteriden sonra bunun acısını çıkarmaz. Denizin etrafı tüller ile çevriliyken kolları için plastik tahta görünümlü çubuklar vardı. Kısacası her şeyi plastiktendi.

Şarkı başladığında ufak ama hızlı adımlarla Denizin yanına gittim ve elimle gözünün oraya konmuş yapar karı sildim ve şarkıyı söylemeye başladım.

"Don't cry snowman, not in front of me
Who will catch your tears if you can't catch me, If you can't catch me, darlin'?"

Denizden yavaşça uzaklaşarak kendi etrafımda bir kez döndüm ve ellerimi yukarıya kaldırdım ve bir elimi Denize doğru uzattım.

"Don't cry, snowman, don't leave me this way"

Olduğum yere çömeldim ve elimle olmayan bir suyla oynuyormuş gibi yaptım.

"A puddle of water can't hold me close, baby
Can't hold me close, baby."

Ben şarkımı söylemeyi bıraktığım an yukarıdaki insanlar Denizin üstünde ki tülleri çekti ve Deniz normal bir insana dönüştü. Daha sonra bana doğru geldi ve ellerini omuzuma atarak beni ayağa kaldırıp kendisine döndürdü. Ve şarkıyı söylemeye başladı.

"I want you to know that I'm never leaving" omuzlarımı bıraktı ve bir adım benden uzaklaştı elini önüne doğru getirip kendisini gösterdi.

"Cause I'm Mrs. Snow, 'till death we'll be freezing" bana tekrar yaklaştı ve elimden tutup bir elimizi yukarıya kaldırdı.

"Yeah, you are my home, my home for all seasons" diğer elimide tuttu geriye doğru yavaşça koştu.

"So come on let's go." Elinin birisini elime iyice kenetledi ve yukarıya kaldırdı. Diğer elini is belime attı. Bende diğer elimi onum omzuna koydum ve dans etmeye başladım. Hem adım atıyor hemde dönüyorduk.

Bu kısımda ikimizde sırayla söylüyordu. İlk önce Deniz söylüyordu. "Let's go below zero and hide from the sun."

"I'll love you forever where we'll have some fun." Bu kısımda Deniz belimden tutarak beni biraz havaya kaldırmıştı.

"Yes, let's hit the North Pole and live happily"

"Please don't cry no tears now, it's Christmas baby." Derken elim ile gözünün altını siliyordum.

OrkaWhere stories live. Discover now