Yıldızların Aşkı

Yalnız Adam

Ben Robert Clay, görevim astronotluk. Pardon astronotluktu. Ta ki Evlenmeye karar verene kadar. çünkü bundan 1 sene önce işimden, takım arkadaşlarımdan tek bir kadın için ayrıldım. O kadın için her şeyi yapmaya hazırdım. Onun için Amerika'nın en pahalı restoranında, en pahalı şampanyasını yudumlarken ona herkesin içinde evlenme teklifi ettim. Bilirsiniz bir erkeği uçan domuzlara inandırmak evlilikte mutlu olacağına inandırmaktan daha kolaydır. Ben onunla mutlu olacağıma inanmıştım. 

Evlendim ve bir anda hayatım değişti. Sevdiğim eşim Amelia birkaç ay sonra bana olan bakışı, tavrı hatta öpüşü bile değişmişti. Gizlice telefonlarını kurcalamak için uygun zamanı kolladım sonra etik ve ahlak açısından düşündüm. Kararsızlığımda şeytanın yanımda olması işimi kolaylaştırdı. Telefonundaki tüm mesaj ve verileri bilgisayarıma aktaracak bir veri tabanı kurdum. Kurulumu birkaç kodlamadan ibaretti. Günümüzdeki çocuklar bile daha iyisini yapabilirdi. Karım benden gizli psikolog diye kaydedtiği kişiyle sürekli konuşuyormuş. Onun sorunlarının olduğunu bilmiyordum.  konuşmaları, mesajlaşmaları okudukça hayatımın tehlikede olduğunu anladım. Çünkü eşim hem şizofreni, depresyon ve  daha  birkaç hastalığı aynı anda yaşıyormuş. Bunu Nasıl olur da fark etmediğimi ve  Neden bana söylemediği gibi sorular üzerinde durmadım. Biliyordum, Evlenmeyeceğimden korktuğu içindi. Bir an aklımdan olası bir ihtimal geçti: Hayatım tehlikede olabilirdi. Karımın aramalarında en çok araştırdıkları  kavramlar şunlardı: Fare zehri, En kolay öldürme yolları, Kusursuz Cinayet...  Karımın beni aldatma şüphesi yaşarken, beni öldürme tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştım. 

Karımdan ayrılmak için çeşitli yollar düşündüm. Çoğu onun nefretini arttıran ve bana yapmak istediği şeyi hak saymasına neden olacak türdendi. 

Onu yemeğe çıkarmaya karar verdim. Amacım bana bir şey yapmak isterse toplu bir yerde olacağımız için o ihtimalinin de en aza indirgenmesiydi. Planım tıkır tıkır işlemeye başladı. Yemeğin ortasında: 

-Beni kiminle aldattın? Hadi itiraf et, dedim.

gözleri kocaman açıldı. Aman Allah'ım aylar önce onu incitmeye kıyamazken şimdi ondan canımı kurtarmaya çalışıyordum. Bu durum beni daha da kendimden iğrenmeme sebep oluyordu. 

-Hala saklayacak mısın? diye aşırı bir tepki gösterdim. Çevremizdeki herkesin bana baktıklarını fark edebiliyordum. Zaten bana karşı gelip "hayır, seni aldatmadım" demesini bekliyordum çünkü aldatmadığını tahmin ediyordum.  Bana döndü ve kanımı donduracak şeyler söyledi.

-Seni aldattığım doğru ama o artık yaşamıyor. 

Bir anda buz kesildim. 

-Kim?!

-Psikoloğum Fernandez. Artık bize zarar veremeyecek tatlım. Her şey yolunda. 

Hemen yemek masasını terk etmenin zamanının geldiğini düşündüm. Sonra deli karımın bir şey yapma ihtimaline karşılık saatimle sipariş verdiğim robot garsona başımın tehlikede olduğuna dair kısa bir mesaj göndermiştim. Lanet olsun ki mesajım yemek olarak algılandığı için acılı ne kadar çeşit yemek varsa masamızda yerini almıştı. Keşke böyle restoranlarda bir insan olsaydı diye içimden geçirdim. Daha sonra karım ağlamak içim gözlerini kapatıp ağlayarak bir şeyler anlatmaya başlayınca fırsatını bulduğum ilk anda kaçtım ve bir karakolda korku içinde karımın işlediği suçu anlatırken başıma gelecekleri düşünmeden edemiyordum. 

Üç gün sonra bir polisten öğrendiğim kadarıyla karım süreç boyunca psikoloğuyla ilişki yaşamış ve bunda tüm suçu psikoloğunda görerek onu öldürme planları yapmıştı. Bu sefer de paçayı kurtardım diye sevinmem gerekirken, karımın beni aldatması beni yıkmıştı. İnsanoğlunun en canlı kanıtı olarak dertlerimden dert beğenemiyordum. 

En yüksek meblalar karşılığında en kısa zamanda boşandım. Daha sonradan öğrendiğime göre eski karım   akıl hastanesinde tedavi görürken eski kayınvalidem boşanma tazminatı için süreci hızlandırmıştı. Şu an verdiğim paralarla gününü gün ediyor o orospu. Bu yaşadıklarımdan sonra aşkı ve evliliği bir daha yaşanmamak üzere rafa kaldırdım. 

İki ay sonra;

Şimdi 2+1 evimde uzay hakkında gelişmeleri yakından takip eden kanalı telefonumda üç boyutlu haliyle izliyorum. İşimi ne kadar çok özlediğim aklıma geliyor. Bu duygusal düşüncelerden uzaklaşıp haberlere odaklanmaya çalışıyorum. Kadın haber spikerinin sesi eşliğinde gezegenin görüntüsüne odaklanıyorum.

Yeni bir gezegen keşfedildi. Keşfedilen bu gezegenin  bir tarafının kırmızı ve turuncu renkleri yoğunlukta olduğu, diğer tarafının ise mavi ve lacivert renginin yoğunlukta olduğu bilim adamları tarafından gözlemlendi.   Bu gezegende yaşam ve suyun varlığı için detaylı bir araştırma hala yapılamadığı bildirildi. Başkan bunun insanlar için büyük bir gelişme olduğunu duyurdu. Bunun için gerekli kişilere ulaşmaya çalıştığını belirtti. 

 Büyük ihtimalle yaşam belirtisi, suyun olma ihtimali, atmosfer ya da oksijenlerin olma ihtimalleri.... üzerinde araştırma yapılacaktı. Ve canımı sıkan durumsa bu araştırmayı benim katılmayacak olmamdı.

  Elimdeki kuruvasanla kahvemi bitirdiğimde bu gezegenin bunca zaman neden uydulara yakalanmadığını merak ettim. Uzayın bilinmeyen sınırları içerisinde her an her şeyin meydana gelme sebebiyle   bu düşüncemin saçma bir şey olduğuna kanaat getirerek, vazgeçtim. montu alıp dışarı çıkmak için hazırlandım. Gideceğim tek yerin araba ve uçak mezarlığı olan evimden üç kilometre uzakta olan mezar şehrine gitmekti.  Bilgisayarımın g-mail kutusunu tekrar kontrol ettim. Eski işime geri dönebilmek için birkaç yere CV ve özgeçmişimi yollamıştım. iki yerden ret cevabı almıştım ancak pes etmeye hiç niyetim yoktu çünkü hala cevap vermeyen dört yer kalmıştı. NASA ve TESLA' dan sonra 4 ülkede uzay araştırmaları için üs kurmuştu. Şimdi araştırmalar her geçen gün daha hızlı ve mantıksal ilerliyordu. 

Umutsuzca mesaj kutuma baktım, kalbimi hızlı hızlı atmaya başladı. "Gözlerim beni yanıltıyor mu?" diye gözlerimi sıkıp açtım ve doğruydu mesaj bu sabah altı otuzda atılmıştı.  Yeni keşfedilen gezegen için  bana gönüllülük esasına dayanan bir resmi bir tebligat gönderilmişti. Gönderdiğim CV' ler ve özgeçmişler sonuçsuz kalmıştı ama bu gezegene gitmek gönüllülük esaslı olsa da yine de bir test aşamasından geçireceklerine eminim. Bizim camiada işimde en iyisi olduğumu bilmeyen yoktur.  Bu şansımın adına  "Geri Dönüş" ismini koydum.