Door Of The Shelter; 1/5

585 50 36
                                    

İyi okumalarr

O, yapayalnız bir kalabalığın içinde oradan oraya savruluyor, mahkûm kaldığı bir boşluğun ortasında hiçliklerle boğuşuyordu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

O, yapayalnız bir kalabalığın içinde oradan oraya savruluyor, mahkûm kaldığı bir boşluğun ortasında hiçliklerle boğuşuyordu.

Hayata nerden başladığını, nasıl devam ettirdiğini ve şimdi nerde olduğunu henüz kendisi dahi bilmiyor, acımasızca geçen yıllarını, tadamadığı çocukluğunu buruk yüreğinin bir köşesinde özenle saklıyordu. Çünkü, onun şu yaşına kadar anlamsız geçen hayatı için hâlâ umudu vardı.

Ne kadar yıl, ay, hafta, gün ve saat geçerse geçsin hepsinin yalnızlığını, acısını bir gün giderebilmek ve geçmiş yaralarını özenle sarabilmek için saklıyor, sakladıkça güçleneceğine olan inancını asla yitirmiyordu.

Yürüyordu, isteksiz adımları onu değişik bir dürtü ile itekliyordu. Neden burada olduğundan bile tamamen emin değilken endişe ile sarmalanmış bir heyecan vardı içinde. Yine de emin değildi, korkuyordu ve zerre kadar cesareti yoktu; geri adım atmaya, gelmek istemediğini, çekindiğini dile getirmeye cesareti yoktu. Yoktu çünkü; eğer bunlar ağzından çıkarsa, onun bir kaç adım ötesinde olan gülüşerek, itişerek, yürüyen arkadaşları onunla dalga geçer, aşağılar ve duymaya alıştığı kadar, duymaktan bıktığı tüm cümleleri sıralar yine de onu oraya götürürlerdi.

Bu yüzdendir ki, hem suskunluğunu hem de adımlarını düzenini bozmadan devam ettirdi.

"Hadi Jimin, hızlı ol biraz!" Önündeki bir kaç arkadaşından biri arkasına doğru bakarak ona seslendiğinde başını sallayarak adımlarını hızlandırdı, yine de yanlarında yer almadı, istemiyordu.

Neden burada olduğunu da tam olarak bilmiyordu. Bugün doğum günüydü ve o yalnızca yurduna giderek biraz dinlenmek, sonrasında da ise uyumak istiyordu.

Bu isteği ise, onun fikrini almadan - sözde onun için - plan yapan arkadaşları tarafından bozulmuş ve bir anda kendini karanlık gökyüzünün altında bir bara sürüklenirken bulmuştu.

Hayatı boyunca doğru düzgün arkadaş edinememiş ve yalnız büyümüş bir çocuktu. Şimdi de kendisini sevip sevmediklerine bile emin olamadığı yurttan bir kaç kişi ile vakit geçirmeye, bağ kurmaya çalışıyordu. Ama hissediyordu, hâlâ küçük bir çocuk olsa da onların, ona aslında değer vermediğini, şakalarına malzeme ettiğini ve en kırıcısı da artık 19 yaşına girmiş olan kendisinin hareketlerine, fiziğine, cümlelerine ve bir çok şeyine yansıyan içindeki çocukla her fırsatta alttan alttan alay ettiğini, onu küçük görmelerini anlıyor, hissediyor ve biliyordu.

Yine de yapamıyordu, ne şaka malzemesi olmak ne de fiziksel yalnızlık çekmek istiyordu. Bu yüzden elinden geldiğince onlara ayak uyduruyor ve ellerine koz vermek istemiyordu.

19. Yaş gününde bu bar kapısından içeri girmesinin tek sebebi de tam olarak buydu.

İçinde eksilmek bilmeyen o heyecan ve tuhaf dürtü  ise hâlâ onunla beraberdi, o hisse güvenerek barın girişindeki koridoru çekince göstermemeye çalışarak yürüdü.

Door Of The Shelter | YoonminWhere stories live. Discover now