prologue

6.3K 440 144
                                    

Oh Sehun'a ne zaman aşık olduğumu sorsalar onun sesini duyduğum an diye yanıtlardım. Başlarda her ne kadar çekici biri olsa da ona karşı hislerim yoktu. Ta ki o, kendi küçük dünyasında gitar çalmayı bırakıp mikrofonun başına geçtiği ana kadar...

Mikrofonun başına geçtiğinde seyircilerden biri "Benimle evlenir misin Oh Sehun?" diye bağırdığı zaman ona "Sütyen bedenin kaç?" diye sorup şeytani bir şekilde sırıttığında her ne kadar bir pislik gibi davransa da onun için erimenize engel olamazdınız. Ancak beni etkileyen bu tavrı değildi, sesiydi.

O, şarkı söylemeye başladığı andan itibaren kalbim normal ritmini aşarak hızla atmaya başlamıştı.


"Wendy, benimle birlikte kaç.

Kulağa delice geldiğini biliyorum,

Bana ne yaptığını görmüyor musun?

Senin kayıp çocuğun olmak istiyorum,

Son şansın, daha iyi bir gerçeklik.

Wendy, kaçabiliriz.

Eğer benimleysen söyle, söz veriyorum bir yolunu bulacağız.

Senin kayıp çocuğun, son şansın,

'Her şey daha iyi' planın olabilirim.

Varolmayan ülkede bir yerlerde..."


Onu gözlerini kapatmış, tüm mükemmeliğiyle karşımda şarkı söylerken gördüğüm anda istemsizce ona vurulmuştum. Sesinin bu kadar iyi olabileceğini kim tahmin edebilirdi ki?


Lost BoysOnde as histórias ganham vida. Descobre agora