one - lost boys

6K 383 253
                                    

Bölüm şarkısı The Neighbourhood - Sweater Weather.

ONE - LOST BOYS

Bu akşam yine en yakın arkadaşım Areum'un zoruyla kendilerini Lost Boys olarak tanıtan çocukların çaldığı bara gidecektik.

Bu 'kayıp çocuklar' dört kişilik bir rock grubuydu. Eğer onları sırasıyla tanıtmam gerekirse, Byun Baekhyun; grubun solisti ve en popüleri. Kızları cennetten çıkma sesiyle etkileyen ve sürekli eyelinerlı gezen üye. Ayrıca gruptaki en eğlenceli kişi olduğu söyleniyor.

Park Chanyeol; grubun davulcusu ve en çapkın üyesi. Tersine gelmediği zamanlarda sürekli gülen üye, her zaman mutlu olan çocuk. Ancak bu neşeli görüntüsü sahnedeyken tamamen değişiyor ve baterisinin başına geçtiği an son derece seksi birine dönüşüyor.

Lu Han; grubun basçısı ve tek Çinli üyesi. Hakkında çoğu Koreli'den daha iyi Korece konuştuğu söyleniyor. Sevimli bir yüzü olmasına rağmen erkeksi olduğunu iddia ediyormuş. Yine de duyduğuma göre içlerinde en nazik olan üye.

Ve gelelim son üyeye... Oh Sehun; grubun gitaristi. Daha doğrusu grubun kapalı kutusu. Insanları aşağılamadığı sürece gülmeyen, sürekli somurtan üye. Uzak durulması gerekilen kişi. Ona dair bildiğim tek şey, gruptaki en tehlikeli üye olduğu. Bunun dışında kimse onun hakkında görünenden fazlasını bilmiyor.

Ve işte bu dört kişinin bir araya gelmesiyle de Lost Boys grubu oluşuyor.

Areum, grubun bateristi Chanyeol'den hoşlandığı için sık sık onların çaldığı bara gidiyoruz. Doğrusu sürekli barlarda takılan ya da sıklıkla alkol tüketen birisi değilim, sadece arkadaşım için katlanıyorum. Barda beni gören herkes ortama uyum sağlayamadığımı rahatlıkla fark edebilir. Diğer insanlar içki içip, çalan şarkılara eşlik ederken ben öylece Areum'un yanında oturur ilgisizce sahneyi izlerim. Diğer kızlar gibi havalı çocukların bulunduğu rock gruplarıyla ilgilenmem. Ancak gerçek şu ki, Kayıp Çocuklar'ı gördüğüm an onlardan etkilenmiştim. Fakat zamanla onlar hakkında duyduğum şeylerden sonra onlardan uzak durmanın en doğru şey olacağını anlamıştım. Her ne kadar masum gözükseler de öyle değillerdi. Ancak bu durum Areum'un onlar hakkındaki fikrini değiştirmiyordu. Areum'a göre onlar iyi çocuklardı. Özellikle Chanyeol... Bir gün Chanyeol onu fark edecek ve ikisi çıkmaya başlayacaktı. Yani en azından Areum'un hayalleri bu yöndeydi. Sırf onun için rock müzik dinler olmuştu -ki eskiden rock müzikten nefret ederdi. Birden giyim tarzını değiştirmiş ve Chanyeol denilen çocuk için olmadığı biri gibi davranmaya başlamıştı. Doğrusu onun adına üzülüyordum. O çocuğa ümitsizce aşık olması eninde sonunda onu üzecekti. Ama yine de onu kırmıyordum ve haftasonları çocukların çaldığı bara gidiyorduk. Işte yine o haftasonlarından birindeydim.

Areum'un defalarca 'rock ruhuna uygun' giyinmemi tembihlemiş olmasına rağmen yine her zamanki gibi giyinmiştim. Saçlarımı topuz yapıp, kot pantolonumun üzerine beyaz bir tişört giymiş ve yanıma yandan askılı minik bir çanta almıştım.

Aynadaki yansımama bakarken telefonumun titremesiyle masanın üzerinde duran telefonu elime alıp gelen mesajı açtım.

#Aşağıdayım#

Areum'dan gelen mesajı okuduktan sonra aynada son kez kendimi kontrol edip odamdan çıktım ve teyzeme seslendim. "Teyze! Ben çıkıyorum."

"Nereye?"

"Areumlara. Şu sana bahsettiğim fen dersi projesi için çalışacağız."

"Pekala. Çok gecikme!"

Teyzeme yalan söylemeyi sevmiyordum ama buna mecburdum. Ona bir avuç yakışıklı çocuk görmek için bara gittiğimizi söyleyemezdim. Bir daha dışarı adım atmama bile izin vermezdi.

Lost BoysWhere stories live. Discover now