27-Gözlerde saklanan korku ve dehşet

9.5K 1K 428
                                    

İyi okumalar, oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın✨

Oups ! Cette image n'est pas conforme à nos directives de contenu. Afin de continuer la publication, veuillez la retirer ou télécharger une autre image.

İyi okumalar, oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın✨

*•*•*

27.Bölüm: Gözlerde saklanan korku ve dehşet

Çoğumuz hayatımız boyunca insanlar tarafından saygı görmek ister, sevmediğimiz insanlarca da olsa görmediğimiz saygı bizi yaralar, kanatır.

Bizden mevki olarak üstte olan kişiler bırakın bize saygı duymayı bizi yargılar; gördüğümüz muameleyi, hak etmediğimiz horluğu yüzümüze haykırır, ezerler.

Bizim ışıltımızı görsünler, önyargılarını kendilerine saklasınlar çünkü onlar da en az bizim kadar aciz birer ruhlar.

Yoongi, Seokjin, Hobi hyung ve beni koridorda yakalayan Bayan Park aceleyle dersliğinden çıktığı sınıfa bizi sokmuş ve elimize bir ton mavi büyük dosya sıkıştırarak odasına götürmemizi rica etmişti.

Onu kıramamak da bize koca bir ceza olarak kalmıştı.

Elimde başta 4 dosya vardı. Çok ağır olmadıkları için mızmızlanıp hyunglarıma teslim edememiştim ama Yoongi hyungun hafif zorlandığını fakat buna rağmen sesini çıkarmadığını görünce onun iki dosyasını da ben almıştım. Yani taşıdığım 6 dosya vardı.

Bebeğimin zorlanmasına izin veremezdim herhalde. Onun yükü benim için yalnızca nimettir.

Elinden dosyaları alınca mahcup olup yanaklarının kızarması da ödül tatlım falandı galiba...

Park Jimin ne şanslı herifti.

Yoongi hyungla yaptığımız ufak kavgadan sonra kendimi çok kötü hissetmiş ve soluğu onun yanında almıştım. Başta bana sinirli olduğu için yüzüme bile bakmasa da yalvar yakar gönlünü almayı başarmıştım.

Onunla aramızın bozuk olmasına dayanamıyordum ve biliyordum ki o da bundan çok rahatsız oluyordu.

Hobi hyungun arkamdan gelen "Taehyung zorlanmıyor musun? İstersen bir dosyayı bana ver, gözünün önünü kapatmışlar." sesiyle dikkatim dağılmış ve karşıdan hızla gelen kişiyle kenara çekilmeye fırsat bulamadan sert bir şekilde çarpışmıştık.

Çarpışmanın şiddetiyle elimdeki bütün dosyalar etrafa saçılırken ben dengemi sağlayabilmiştim fakat çarpıştığım çocuk geriye doğru savrulmuş ve yere düşmüştü. Anın gerginliğiyle umarım yaralanmamıştır diye düşündüğüm çocuğa doğru ilerlemiştim.

Düşen çocuğu yerden kaldırmak için kolundan tuttuğumda bakışları bana dönen çocuk önce ruhu çekilirmiş gibi derin bir nefes almış, gözleri ve dudakları aralanırken kesik kesik nefesini vererek titremeye başlamıştı.

Holy SpiritOù les histoires vivent. Découvrez maintenant