(Muhtemelen) Son üzücü bölümümüzle merhaba👋
hatta sizin için tatlış bir şeyler bile ekledim bölüm sonuna doğru💗
Geçen fice yeni başlayan birinin yorumunu gördüm. Çok tatlı bir fic diye... O, bu bölümlere gelmemiş ki nerden bilsin...
‼️DİKKAT, GEÇMİŞ RAHATSIZ EDİCİ ÖGELER (Kan, intihar vb.) BULUNDURMAKTADIR‼️
İyi okumalar, oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın✨
*•*•*
39.Bölüm: Onu öldürmek istedim ama o beni öldürdü
(Kafanızın karışmaması için 35. Bölümdeki geçmişi okuyup buraya gelebilirsiniz. O kısmın devam partı bu.)
Geçmiş
Delta, arkamdaydı.
Kalp atışlarım düzensizleşti.
Gerçekten de buradan geri dönüşü yoktu artık.
Daha arkama dönmeye fırsat kalmadan "Ne yapıyorsun?" diye soran Jungkook, tüylerimin diken diken olmasına sebep olduğunda kendime sorun yok telkinleri vermeye çalıştım.
Sorun yoktu. Onun iyiliğini istiyordum.
Alt dudağımı ısırırken arkamı dönmüş ve telefonu da arkama doğru saklamıştım. Jungkook'la göz göze geldiğimde "Hiçbir şey. Markete gidip eksikleri mi alsam diye düşünüyordum." dediğimde bendeki bakışları yavaşça arkama sakladığım elime kaydı. Kaşları çatıldığında gerginlikle yutkunmuştum.
Anlarsa... anlarsa bana zarar verir miydi?
Kaşları hala çatılı dururken kıstığı gözlerini tekrardan benim bakışlarıma çıkarmış ve "Ne saklıyorsun?" Diye sormuştu.
Kalp atışlarım... sabit tutmam gerekiyordu ama teklemesine mani olamıyordum.
Sanki karşımda bir yabancı var gibiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Holy Spirit
FanfictionOkulun en güçlü alfası Kim Taehyung'un kurdu okula gelen yüzyılın deltasıyla birlikte tuhaf davranmaya başlamıştı. Okula gelen Delta'nın amacı ise çok başkaydı... Jeon Jungkook. Yüksek duvarlarla kendime belirlediğim sınırlarımdan içeri sızan benim...