#27

505 66 373
                                    

Selams! Yine bizim minsung'a geçiyorum.

kafanız karışmasın yani kardeş olmayan minsung😽

hatırlatma yapayım lim chang jung ormanda kayboldukları zaman onları bulan adam duyuru yapmıstım adamı unutmussunuz kirildim💆🏻‍♀️

Keyifli okumalar‼️🎀
***

Jisung'dan.

Kafamdaki acıyla gözlerimi araladım ışık yüzünden acıyan gözümü kırpıştırdım sikeyim bu ne acı böyle?

Etrafımdan gelen uğultuları umursamadan gözümü tekrar kapattım.

"Sonunda beyfendi uyandı."

Tanıdık sesle buz kesildim. Tanıdık fakat bir o kadar da yabancıydı sanki?Zorlukla gözlerimi araladım.

"siktir.." umarım rüya görüyorumdur.

"Hemşireyi çağırdım gelsin baksın bir an önce çıkalım şu cehennemden." diyen babama kitlenmiştim adeta.

Babam ve annem tanıdık fakat bir o kadar da yabancı olan sesin sahipleri annem ve babamdı.

Hyunjin ve changbin'i kastetmiyorum biyolojik annem ve babamdan bahsediyorum.

Ne sikim oluyor burda?!

"Nerdeyim ben..?" diye sordum titreyen sesimle.

Babam kaşlarını çatarak konuştu "Hastanedesiniz bay jisung yine rahat durmadığın için o ibneyle başınıza bela açtınız."

İbne mi? minho'dan mı bahsediyor?

Siktir en son at'dan düşmüştük! Bekle ne yani şimdi diğer bizle evren mi değiştirdik..? Hayır olamaz daha hyunjin'le aramı düzeltmedim.. sikeyim minho ne durumda?!

"Minho nerde?!" dedim panikle. Bir yandan doğrulmaya çalışıyordum babam kolumu sıkıp beni durdurdu.

"Eğer o ibnenin yanına gidersen bir daha affetmem seni yüzümü göremezsin."

Umursamazca elini ittirdim "Minho nerede dedim?!" sinirli yüz ifademe karşı izinsizce akan gözyaşlarımı elimin tersiyle silip ayaklandım. O sırada hemşire içeri girip beni tutmaya çalıştı "Dur kalkma!"

"Bırak beni! gideceğim minho nerede?!"

Annem hemşirenin kollarından beni çekip sertçe duvara ittirdi. Duvara çarpan sırtımın acısını es geçerek annemin karşısında dik durmaya çalıştım "Gideceğim." dedim. Yüzüme inen tokatla afalladım "Jisung inadına başlatma gidemezsin hiçbir yere!"

"Bu sefer karşı çıkamazsın bana izin istemiyorum senden gideceğim diyorum!" ilk kez sesimi onlara yükseltmiştim kendime şaşırsam da bunu düşünecek vaktim yoktu bir an önce minho'nun iyi olup olmadığını kontrol etmeliydim.

Gözyaşlarıma hakim olmaya çalışarak çıktım odadan etrafta danışacak birini arıyordum. En sonunda gördüğüm sekreterle hızla yanına gittim "Lee minho! lee minho'nun odası nerede??"

"Neyi oluyorsunuz?"

Durakladım "Arkadaşı." dedim yarım ağazla.

"298 ileride solda."

Hızlı adımlarla dediği yere gittim çalmadan hızlıca kapıyı açtım çekingen adımlarla odaya girdiğimde gözler üzerime çekildi "Minho?" dedim emin olmak istercesine.

"Jisung ne bu halin? dinlenmen gerekiyor neden geldin?" çatlak sesini duymamla daha fazla tutamadım kendimi gözyaşlarımı serbest bırakıp yanına oturdum başımı omzuna koyup hıçkırıklar eşliğinde ağlamaya başladım.

Chaotic Family 'minsungWhere stories live. Discover now