Özel Bölüm🎀

299 38 449
                                    

Selam!! özledim lan ficimi..
Bölüm bir tık🤏🏻(yalan) smut olacak asklarım uyarı koymadım haberiniz olsunn

Bu bölümü aksotkomgg azgınına adıyorum.. bence kendisine komple sansür gelmeli genel izleyici kitlesine aykırı.

keyifli okumalar!٭
***

"Jisung! Gübreleri temizledin mi oğlum?" 

Yattığım samanlıktan kalkıp kulubeye giren göbekli, ağzında ot geveleyen adama "O gübreleri sana yedirmezsem.." diye mırıldandım.

"Ne dedin?" diye sordu anlamaz bakışlarla.

Yalandan gülümseyerek saygıyla konuştum; "Yaptım tam da dinleniyordum." 

"Yemek hazır üzerindeki saman tozlarını sirkele gel."

Başımla onayladığımda kulubenin anahtarını asıp çıktı. Şansımıza tüküreyim o gün eğleneceğimizi zannedip terastan atlamamalıydım! Düşman iki çiftçinin çocuklarıyla yer değiştireceğimiz aklımın ucundan bile geçmezdim. Eski türk dizilerindeki aşıklar gibi, Minho gece cama taş atıyor ya da ıslık öttürüyor ben de cama çıkıp onu odama alıyorum ancak o zaman birbirimizi görebiliyoruz. Ben fantastik evrendeki halimize gideriz eğlenceli olur derken düştüğümüz durum iyi mi şimdi?

Oflaya puflaya üzerimi temizledikten sonra atlara baktım "Karabaş, inci'yi sevdiğini biliyorum.. ama bu evrende iki insan oğlu bile beraber olamadıysa sen ve inci imkansızsınız unut o kızı.." dedim siyah ata karşı. Zavallım at çok üzgün duruyor vicdansız insanoğlu!

"Bunu evren değiştirmeden önce düşünseydin keşke."

Lan?! bu evrende atlar konuşabiliyor mu??? Karabaşa yaklaşıp uzaylı görmüş gibi inceledim atın kafasını okşarken hayretle "Karabaş sen mi konuştun?" diye sordum at'a.

"Evet, bizim oralarda bir atsözü der ki; Alan el olma veren el ol."

"O nasıl söz yahu?"

"Samanlık seyran derler sevgilim." belime sarılan kollarla irkildim. Omzumun üzerinden bakıp minho'ya gülümsedim. "Sen miydin konuşan?"

"Yok karabaş söyledi çok da doğru söyledi, alan el olma veren el ol. Ne dersin?" diyip sırıtan sevgilime kaşlarımı çattım resmen samanlıkta kötü kötü şeyler teklif ediyor?? zihnimdeki görüntüleri silip dirseğimle karnına çok sert olmayacak şekilde vurdum. "Ah! acıdı be.." diyerek inledi. "Olmaz evde yemeğe bekliyorlar gitmem gerek gece gelirsin beraber uyuruz sonra sabah erkenden gidersin." dedim umursamazca.

Minho bıkkınlıkla nefes verdi "Seni özledim ama.." diyerek yüzünü boynuma gömdü sıcak nefesini boynumda hissedince irkildim dolgun dudaklarını boynuma bastırıp öptü "Minho dur." beni dinlemeden boynuma öpücükler kondurmaya devam etti derince öpüyor kokumu içine çekiyordu içim titredi kollarında eriyip gidecektim resmen..

"Mis gibi kokuyorsun sevgilim ne kadar özlediğimi bir bilsen." ben ipleri çoktan eline vermişken tişörtümü sıyırıp çıplak belimi okşamaya başladı. "Beni buraya peşinden sürüklediysen sensiz bırakamazsın." eli pantolonumun düğmesine gidince durdurmak istedim elini tuttum ittirmeye çalıştım ancak diğer eliyle bileğimi kavrayıp izin vermedi nazik olmayan tutuşu canımı acıtırken düğmemi açtı fermuarımı çekip elini pantolonumdan içeri soktu. "Sakın bana bir daha 'dur' deme."

Eli kalçalarıma gittiği sırada kapı sertçe açıldı korkuyla gelene baktım. 

"LAN NAMUZSUZLAR!" diyerek giren adamı görünce gözlerim şokla açıldı anında minho'yu ittirip pantolonumu kapatmaya çalıştım. Ananı sikeyim basıldık!

Chaotic Family 'minsungWhere stories live. Discover now