2- Dönüm noktası

5 1 0
                                    

⭐️
20 Temmuz 1990

Klasik bir pazar kahvaltısı yapıyoruz şu an, yiyebileceğim kadar yemek istesemde, annemin kızcağını bildiğim için midemi zorlayıp tabağımda ki son lokmaları da yiyordum.

"Yeni gelenler ile tanış, sanırım zenginler."

Babamın anneme ithafen konuşmasıyla irislerim ikisi arasında gidiyor, bahsettikleri geçen ağlayan çocuğun ailesi miydi acaba?

Ona ağlayan çocuk dememe gerek yok aslında adını unutmamıştım.

Han Jisung.

Annem babamı baş sallamasıyla onaylıyor, tabağımdakileri bitirince anneme söylüyorum, bana o güzel gülümsemesini armağan ediyor.

"Hadi git çantanı hazırla, kliseye gidicez"

Her pazar olduğu gibi yine aynı cümle, odama gidip kapının yanındaki hazır bekleyen çantamı alıyorum.

Babam paltosunu giyiyor,annemde bana montumu giydiriyor, babama yetişmek için kahverengi botlarımı hızlıca bağlıyorum.

Babam şoför koltuğuna geçerken, ben arkaya oturuyorum, ne kadar önde oturmak istesemde bana izin vermiyordu.

Bildiğimiz yoldan giderken hızlı hızlı geçen ağaçların görüntüsü, gözlerimi yoruyordu ama yine de bakmaya devam ediyordum.
Kliseye gelince, adımlarımı babamla birlikte atıyorum.

Papaz, tabi ki önceden yerini almıştı, bizde her zamanki yerimize geçmiştik, orta kısımlardan bir yere oturduk.

Evharistiya, her pazar günü yaptığımız ibadet.
Herkes burda toplandığıda papaz sunağa doğru gidiyor, onu öpüyor ve
"peder,oğul ve kutsal ruhun adına" diyince.

Topluca "amin" sesimiz duyuldu.
Giriş duâsıdır bu.
Papaz devam ediyor.
"Rabbimiz Mesih İsa'nın Lütfu, Peder Tanrı'nın sevgisi ve birlik sağlayan Kutsal Ruhun Kudreti daima sizinle olsun."

"Ve sizin ruhunuza" diyerek tamamladık papazı.
On yaşında olmama rağmen küçüklükten beri -hala küçüğüm- gittiğim için her şeyi, kelime kelime ezbere biliyordum.

Ne kadar inandığım sorgulanır, Tanrı ve diğer her şey... Hiç biri benim için kafaya yatan şeyler değildi..bunları söylemek, benim ecelime giden yolu açmak olurdu tabii.

Rahip şimdi de bizi tövbe etmeye davet ediyordu, sıkılıyorum gerçekten, buraya geleceğime zamanımı daha iyi kullanabilirdim.
Koyu kahve irislerimi etrafta gezdiriyorum ve bakışları benim gibi papazda olmayan biri ile buluşuyor.

Han Jisung.

Bakışıyoruz, bana ne zamandır beri bakıyor acaba? Konuşan papaza çevirmek istiyorum kahveliklerimi ama yapamıyorum gerçekten olmuyordu onun gözlerine baktıkça daha da çekiliyordum. Babam ya da bir başkası o kadar odaklanmışlar ki bizi fark etmeleri imkansızdı.
Şimdi hepimizin papaza eşlik etme kısmıydı..Konuşuyoruz hep birlikte, ona bakarken sağ elimin parmakları kalbimin üzerine dokunduruyorum -herkes gibi- oda şaşırarak sağ elinin parmaklarını kalbinin üzerine getiriyor sanırım bu konularda bilgisizdi belki de ilk defa kliseye gidiyor bile olabilir.
Bakışmaya devam ederken papaza eşlik ediyoruz benim kelimelerim net çıkarken onun mırıldanarak söylediğini anlıyorum.

"Gerçekten günah işledim.Bu nedenle bakire Meryem Ana'ya Meleklere, bütün Azizlere ve size kardeşlerim, yalvarıyorum, benim için Rabbimiz Tanrıya dua ediniz."

Şimdi sırada ekmeğin ve şaraba sunulması vardı.

Tüm bu her şeyi tamamlayınca sonunda klisenin dışına çıkıyoruz istemesemde Jisung'u artık göremiyordum.
Arabaya gitmek yerine babam elimi tutup başka yere çekiyor beni.

"Baba, araba geride kaldı."
Diye söylüyorum belki de yeri karıştırmıştı -oysa ki hep aynı yere park ederdik- babamın sözleriyle derin bir nefes alıyorum belki de bunu tahmin etmiştim sadece kendimi kadırıyordum.

"Yeni gelenlerle tanışıcağız.. bak ilerde, herkes yanına toplanmış bile."

İşte onun babası da elinden tutuyor, karşı karşıyayız yine birbirimize bakıyoruz, somurtan yüzü beni görünce gülümsüyor ancak benim soğuk bir şekilde baktığıma eminim.

Niye gülüyorsa?

Babam elini uzatıyor, karşıda ki adamda elini tutuyor.
"Lee Min-huyuk"

"Han Jung-do"
Bir kaç muhabbet dönüyor aralarında ama onun yerine ben Jisung'a odaklanıyorum.

Ancak bir kaç dakikanın ardından babamın sözlerini işitince ona bakıyorum.

"Minho öğretebilir."

Nerden bilebilirdim ki bu pazarın diğer pazarlardan farklı olacağını.

Görünce bakmaktan kendimi alı koyamadığım bu çocuğa, hristiyanlık dersi vermem gerekmesi belki de onun ve benim dönüm noktamız
olmuştu.

——————————

Merhabaa
Nasılsınız🧚🏻

İlk bolumler kisa olur tmm mi (umarım yani😊)

İns yazdiklarimi seviyorsunuzdur🤧

Ve kucuk bir bilgilendirme
Minho 10 yasinda ve 5. Sinif öğrencisi
Jisung 8 yasinda ve 3. Sinif öğrencisi

Bölüm hakkında ki düşünceleriniz?

Bölüm hakkında ki düşünceleriniz?

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

























^*^eby

QuerenciaWhere stories live. Discover now