3-Kocaman bir öpücük

4 1 0
                                    

⭐️
8 Nisan 1992 [2 yıl sonra]

Kahverengi saçlı genç, elindeki incilden kaldırdı başını ve karşısında onu dinlemediği her halinden belli çocuğa bağırdı.

"Yah! Han Jisung beni dinliyor musun?!"

Jisung, Minho'nun ona bağırmasıyla ilerdeki beyaz renkli kelebekten bakışlarını çekip, bakmaya doyamadığı kahveliklere baktı.

"Üç yıl geçti ve sen hala incil hakkında hiç bir şey bilmiyorsun"

"Ama bu şeyler çook sıkıcıı "

Küçüğün yine hayıflanmasıyla derin bir nefes aldı Minho, o kadar zaman geçmişti ama Jisung asla dinlemiyor sonra da böyle şikayet ediyordu.

Minho elindeki incili kapatıp yanına bıraktı ve Jisung'un yaslandığı ağaca kendiside yaslandı, başını da sarı saçlının omzuna koydu.

Evet ilk tanıştıkları zaman Jisung'un altında ağladığı ağaç, artık onların yeriydi burası.

Minho'nun saçları Jisung'un boynuna çarpmasıyla Jisung huylanıp kıkırdadı fakat geri çekilmedi büyüğüyle böyle temas içinde bulunmayı seviyordu, ne kadar temas sevmese de Minho'nun temaslarını seviyordu.

Üç yıl önce başlayan bu arkadaşlık -ne kadar Minho arkadaş olmadıklarını söylesede- sorunsuz bir şekilde devam ediyordu aynı okulda okumasalar da hafta sonu hep buluşuyorlardı ama bazen Jisung, Minho'nun yanına ağlayarak geliyordu. Minho ne kadar sorsa da cevap alamıyor, bir yerden sonra da, sormayı bırakmıştı. Jisung istese anlatırdı değil mi?

"Kelebekler çok güzel."

Jisung bir kaç dakika önce göz kontağını bozduğu kelebeğe bakmıştı tekrar fakat bu sefer konduğu dal da tek değildi.

"Sen de çok güzelsin."

Minho'nun ona iltifat etmesiyle -genellikle böyle şeyler yapar- güzel bir tebessüm bıraktı.

Ardından, alaylı bir gülümsemeyle "Biliyorum." Dedi.

Bu sefer Minho gülümsedi, Jisung'a iltifat etmeyi seviyordu, ne kadar aptal olduğunu düşünsede onu çok güzel buluyordu.

"Minho, aklıma bir fikir geldi!"

"Yine o kafan da ne dönüyor acaba?"

Minho'nun sözlerine göz deviren Jisung aklında ki fikri söyledi.

"Buraya çadır gibi bir şey yapalım mi? İçine led filan takalım, çok güzel olur..bir güvenli bölge!"

Minho, fikri güzel bulsa da burasının yağmurlu bir bölge olması, çadıra zarar verirdi, en fazla iki gün dayanırdı.
Tabi karşısında ki çocuğun gözlerindeki heyecanı görünce ona bunu demekten vazgeçti.

En iyisi eve dönünce bir çözüm bulmasaydı.

"Yaa, niye öyle bakıyorsun? beğenmedin mi? Güzel olur diye düşünmüştüm."

Jisung, düşünceli bir şekilde kelebeklere bakan büyüğüne, dudaklarını büzmüş bir şekilde söylendi. Ne yani herkesin güvenli bir yere ihtiyacı olmaz mıydı? O da istiyordu işte.

Minho tebessüm etti. "Hayır, güzel fikir yarın gidip gereken malzemeleri alalım, istediğin gibi süslersin."
Minho'nun sözlerine dayanamayan Jisung mutluluktan büyüğünün yanağını öptü.

Kocaman bir öpücük armağan etti ona.

"O zaman ben gidiyorum tabii hiç istemiyerek biliyorsun şu derslere de sonra devam ederiz gidip çadırımız için bir şeyler tasarlayım değil mi? Ayy yine çok konuştum, hadi görüşürüz"
Jisung ayağa kalkıp hızlı bir şekilde kurduğu cümlelerin sonunda el sallamış ve heyecanı, nerden baksan belli olcak şekilde eve doğru yol almıştı.

Arkasında kalbi deli gibi atan çocukta bırakmıştı tabii.

"Yine kalbim hızlandı."
Minho kendi kendine mırıldandı bu hissi ne kadar sevsede, yanlış(?) olduğunu biliyordu bunu yapmamalıydı.

Belki de bir hevesdir, sonuçta hiç kimseyle bu kadar yakın olmamıştı.
Değil mi..?

———————————

Merhabaa
Nasılsınız🧚🏻

Birazcık zaman atlamsi yaptikk

BİLİYOM COK KİSA BOLUM AMA NAPİM😭

Bilgilendirme
Minho 13 yasinda 7. Sinif
Jisung 11 yasinda 5. Sinif

^*^eby

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.































^*^eby

QuerenciaWhere stories live. Discover now