Garip

3.3K 172 54
                                    

Arastan Devam

Uzunca açılmış araba farları karanlık ve bir o kadarda ıssız yolu aydınlatıyordu nedenini anlamam kısa sürmeyecekti

Arabadan teker teker adamlar indi bunlar kimdi?

Bende sinirle arabadan indim beni görünce bir an durdurular bana yaklaştılar ve başlarını eğdiler çok garipti onlara

Siz kimsiniz

Efendim bizi Tomas bey gönderdi

Tamam koçum  tomasın yanına götürün

Emredersiniz efendim

Demek bunlar benim adamlarım ama herşeye karşı hazırlıklı olmam lazım

İçimde garip ve tarif edilemeyen bir korku vardı ama neden?

Arabama bindim ve yeni gelenler önde ben ortada ve geri kalan korumalarım yan yön ve arkamdayadı
Yola başladı ve gittikçe ıssız var karanlık bir ormanlık alana gidiyordu

Yolda Thoması aradım ama telefonu çalmıyordu bile

Çok garipti ve korkutmaya başladı acaba hiram nasıldı uyanmamış olmalı

Yol karanlık ve ıssız aklım ise soru işaretleri ile dolu yolda gidiyorum

Eğer bana bişey olursa hiranın nasıl yıkılacağını düşünüyordum bana bişey olursa onu tek bırakmaktan onu  koruyamamaktan korkuyorum

Yol boyunca aklım ikiye bölünmüş gibiydi biri bu olayda diğeri sevdiğim kadında ....

Önümdeki arabalar yavaşlamaya başladılar bende öyle yapıp yavaşladım sonra da durdum

Korumalar etrafıma doluştu  ve beni korunmaya başladılar bende arabadan indim

Sinirden artık sinir hücrelerim ters döndü her kim sebep olduysa bu tatsız olaya bende onun ölümüne neden olacam

Arabanın kapısını kapatıp ilerledim her yer  karanlıktı dolunay ve araba farları ile az da olsa aydınlanmıştı

Yeni gelen adamlar  bana yaklaştı ve

Efendim gidelim mi dedikleri içimde nedensiz bir şüphe ve korku vardı bolca da endişe

Ne olacağı hakkında hiç bir  bilgim yoktu yada neler yaşanacağı

Bana bişey olsa Hira anneme ve babama emanetti onu bırakmak istemiyorum daha evleneli bir gün bile olmamışken

Lacivert gibi koyu mavi gözlerimi gök yüzüne diktim ve sonra da kısa süreliğine kapattım derince nefes aldım buz gibi temiz soğuk havayı ciğerlerime çektim aklımdakileri bir tarafa bıraktım sertçe yutkundum ve Hiram için dua ettim

Sinirlerime hakim olmaya çalışarak gözlerimi açtım

Ya bu gün ben ölecektim yada buna sebep olan kişi

Başka çıkar yolu yok yola dikkatlice baktım etrafımı inceledim

Adamlarıma bakıp

Hadi dedim onlar da kafalarını salladı etrafı da korumalar önde de yeni gelenler vardı sanki ormanda biz tek vardık ses seda yoktu

En azından ben öyle zannediyordum...

HİRADAN DEVAM

Neredeydim ben cennette mi bembeyaz bir kıyafet vardı üzerimde bembeyazdım melek gibi

Yerler yeşil gök yüzü masmavi bulutlar kuşlar ağaçlar etrafta koşturan gülen oynayan çocukların sesi vardı yavaş yavaş oraları keşfe çıktım yürüyordum

Bir çocuk yaklaştı yavaşça yanıma bana baktı ama ama

Bu Küçük kız çocuğunun her yeri yara bereydi kolları bacakları sırtı göğsü parmakları ayakları mosmor kanıyor yüzünde yara olmayan tek yeri yok

Dudakları çatlamış ve kenarında derin  yaralar  gözleri gözlerinin rengi gizleyecek kadar mosmor ve şişkin Burnu kanıyor yanaklarında derin bıçak tırnak izleri kaşı yarılmış
Alnının üzerinde de bir sürü çizik ve yara vardı sanki  beraber birlik olup kanıyordu

Sanki mor ve şişkin olması yetmiyormuş gibi birde kanayıp kızı daha da tanınmaz kılıyordu

Kız çok masum sessiz ve çaresizdi

Ona yardım etmek istedim ama bir anda çığlık attı ama sebebini anlamam kısa sürmedi.

Kollarımın arasına saklandı ve ağlamaya başladı beyaz elbisemde garip bir şekilde kan yoktu kızın kanı nesne bulamamıştı ama neden ?

Arkamı dönmem ile bende çığlık attım çünkü bu dünyayı bana zindan eden çocukluğumu alan iki canavar dibimdeydi

Bana gülerek bakıp

Seni öldürürüz onu biz ver deyip çocuğu işaret etti asla ama asla veremezdim

Onlar bana daha da yaklaşırken bende çocukla birlikte daha da geriye gidiyordum en son baba bile denmeyecek kadar zalim iğrenç olan o adam saymaya başladı ama bu olmaz dı en nefret ettiğim şeydi çocukluk tramvam dı ya beni de döverlerse Adam sinirle

1

....

2 dedi ama bu sefer değil 3 e kadar yüze kadar sayda da umrumda olmaz sonu dayak dahi olsa

Çocuğu kucağımda daha da sıktım sıkı sıkı sarıldım koşmaya başladım her şeyden her gerçekten

Koştukça ayaklarım yavaşlıyordu onlar ise daha da hızlanıp bana yaklaşıyorlar

En son bir yere yapıştım kaldım sanki yürüyemiyorum ayağımı dahi kaldıramıyorum onlar yaklaştılar ve en son dibime girip

"Bitti" dediler çocuğu kucağıma alıp kollarımla ona siper oldum elimde olsa ona zarar gelmemesi içini içime sokradım ne de olsa ben alışkındım ama bu çocuk çok küçük böyle şeylere bir anda üzerime

Kalkan demir sopayı gördüm ama sonra bir kaç el silah sesi ve tanıdık bir ses bir koku

Yanıma gelip başımdan öptü gözlerimi açtım ve baktım

Bu bu bu bu arastı

Çocuk misali sevindim ve ona  gülümsedim bana

Korkma ben sen hep izleyecem dik dur kendine dikkat et ve hiç ama hiç üzülme dedi ve tekrar öptü ama ona sarılamıyordum

Sonra da bana acı bir şekilde gülümsedi kucağımdaki çocuğu kucağına alıp benden biraz uzaklaştı ona baktığımda gözleri dolmuştu ağlıyordu üzeri ise kan içindeydi

Su gibi kan akıyordu

El salladı ve bana

Beni asla unutma sakın ve bırakma dedi

Kollarındaki kanlı çocuk ile arkasını dönüp gitti  

Ne kadar ağlasam da koşmaya çalışsam da olmadı ayaklarım yapışmıştı

Sonra ise bir anda ayağım açıldı ve koşmaya başladım arkasından

Koştukça koşuyordum ama yakalayamadım 

Sonra da bir  kalabalık gördüm her kes ağlıyordu  ve ağlama sesi çok fazlaydı oraya yaklaştım

Acaba kimdi kimlerdi bunlar kimin için  ağlıyorlar dı bu kadar merak ettim

Aralarından geçip baktığımda ise şok üzerine şok yaşadım

Mezar taşında benim adım vardı çukuru kazmayı bitirdiler ne olacak acaba

Derken bir anda bembeyaz elbisem uzun olduğu için takılıp sırt üstü çukura düştüm ve üzerimdeki elbise kefen gibi beni sarmıştı etrafımda nenem dedem arasın annesi babası su herkez üzerime ağlayıp  toprak attıyorlardı 

Ama ama nasıl

Bu olayın iki  açıklaması olmalı derken aklıma

Ya ben öldüm ya da Aras diye geçirdim

Derken anlamam pek uzun sürmedi....


Oy verip yorum yapmayı unutmayın lütfen 🍬🙏😘

Mafyanın Gülü Where stories live. Discover now