Teacher's Little Love|Taekook✓

19.

Keyifli okumalar dilerim.

-

[Jeongguk-Taehyung]

Taehyung
Öğretmenler odasında sana sarılıp öpen kadın kimdi

İletildi

Anında mesajlarıma dönen jeongguk bugün nedense dönmüyor

İletildi

Anlamıyorum seni gerçekten

İletildi

Bipolar falan mısın jeongguk

Görüldü

Jeongguk yazıyor..

Jeongguk
Düşündüğün gibi bir şey değil bebeğim

Jeomgguk yazıyor..

Taehyung
Ne o zaman jeongguk

Arkadaşın mıydı

Ben bile jeongini çocukluk arkadaşım olsa bile boynundan falan öpmedim

Jeongguk
Şu an yanlış bir anlaşılma var

Ve benim kendimi açıklamama izin vermiyorsun taehyung

Taehyung
Dinlemek istemiyorum jeongguk

Ben eve geçiyorum

Sende hanımefendiyle öğretmenler odasında yiyişeceğine derse gir

Öğrencilerin seni bekliyorlar

Görüldü

***

Taehyung

Eve girdiğimde sinirle çantamı yere bıraktım ve yatak odasına üstümü değiştirmeye gittim. Dolabın kapağını açıp içinden beyaz bol bir tişört, altıma da dizlerime kadar gelen siyah bir şort çıkarmıştım. Aklıma hep o kadının Jeongguk'u öptüğü gelip duruyordu. Sinirle üstümdeki formayı çıkardım ve bir yere fırlattım. Beyaz tişörtü elime aldım ve kafamdan geçirerek giyindim. Pantolonumu da çıkarıp odanın herhangi bir köşesine attıktan sonra şortumu giydim.

Boğazımda hissettiğim kurulukla yavaşça yataktan kalktım ve su içmek için mutfağa indim. Dolaptan bir bardak çıkardım ve masanın üstünde duran su şişesinden bardağıma biraz su doldurdum. Bardağımı elime aldım ve taşan suları içtim. Mutfaktan çıkmak için kapıya doğru ilerlerken, serçe parmağımı masanın bacağına vurmuş ve acıyla inlemiştim.

"Ah, siktir.. acıdı! Lanet masa!"

Ayağımın üstüne çok fazla basmadan mutfaktan çıktım ve salondaki koltuklara kendimi attım. Tam gözlerimi kapatıp dinleneceğim sırada aniden kapı çalmıştı.

"Ciddi olamazsın, daha yeni uzandım!"

Küfür ede ede kapıya doğru ilerledim. Kapının kolunu yavaşça indirmemle bir anda dudaklarıma yapışan Jeongguk'la gözlerim fal taşı gibi açılmıştı. Dudaklarımı hunharca emerken beni bir anda kucağına almış ve ayağıyla kapıyı iterek kapatmıştı. Salona doğru ilerlemiş ve beni koltuğa yatırarak üstümde yerini almıştı. Bir anda elini tişörtümden içeriye daldırmasıyla buz gibi teni sıcak tenime değmişti. Elleri göğsümü okşamaya başlayınca dayanamamış ve boğukça ağzına inlemiştim. Nefessiz kalıncaya kadar öpüştükten sonra dudaklarını yavaşça ayırmış ve gözlerimin içine bakmıştı.

"O kadın düşündüğün gibi biri değil."

"O kadın kim o zaman, Jeongguk?"

"O benim annem."

"A-annen mi? Siktir.. çok genç görünüyordu.."

"Anneme bunu söylediğim zaman çok sevinecek."

Tekrar dudaklarımızı birleştirmiş ve göğüsümü okşamaya devam etmişti. Öpüşleri yavaş yavaş boynuma inerken, eli de rahat durmuyor tenimin üstünde geziyordu. Boynuma yeni izlerini bırakıyor, göğüsümün ucunu okşayıp duruyordu. Elleri yavaşça belime indiğinde inlememi tutamamıştım.

"J-Jeongguk!"

"Beline her dokunuşumda inlemeye başlıyorsun. Beline zaafın var sanırım, hm?"

"Öyle.."

"Benimde senin beline zaafım var."

Jeongguk, tekrar dudaklarımızı birleştireceği sırada tanıdık bir ses duymamızla bakışlarımız cama kaymıştı.

"Hoca, ahjussiden uzak dur!!"

...