6: Düğün Meselesi

78 11 48
                                    

Dün geceki saçmalamalarımın ardından odama çekilmiş ve kendi kendime bazı konuşmalar gerçekleştirmiştim. Gerçek bir evlilik yaşamayacaktım ve o evde yaşamama bile gerek yoktu. Sadece bazı basın yerlerinde Çağan'la yan yana dursak yeterdi. Neden bu kadar telaş yaptığımı anlayamıyordum.

Sabah olduğunda kendimi düğün için hazırlamaya başlamıştım. Bugün evlenmiyordum. Bugün sadece nişan olacaktı. Kendimi avuttuğum tek şey ise buydu.

Yarın nikah ve düğün aynı anda gerçekleştiğinde ise resmi olarak evlenmiş olacaktım. Herkesin gözleri önünde. Sakin ol Selen, sen göz önünde olmaya alışıksın. Hayatın böyle geçti, böyle büyüdün. Şimdi ansızın ortaya çıkan bir anksiyete nöbetinle uğraşacak vakit yok.

Üzerime nişan için seçtiğimiz mavi elbiseyi geçirdiğimde odama Duygu'nun dalması yerimde zıplamama sebep olmuştu. "Korkuttun be, yavaş. Sanki ayı inine giriyorsun." Duygu sırıtırken arkasından gelen Elçin de kahkahalarla gülüyordu.

Elçin kendisi için seçtiğimiz yeşil elbiseyi düğünde giyme kararı almış, onun yerine kendine bir kombin hazırlamıştı. Siyah, kumaşımsı bir pantalon ve siyaha kaçan lacivert bir üst giymişti. Açıkcası kumaşlar ve kıyafetlerden anlamadığım için tam olarak bilmiyordum ama kollarında tül olan kıyafeti, Elçin'e çok yakışmıştı. Turuncuya çalan kızıl saçlarını açık bırakıp uçlarını dalgalandırmış, tırnaklarına lacivert bir oje sürmüştü. Yüzünde ise renksiz denebilecek bir makyaj vardı. Hepsini kendisinin yaptığına emindim çünkü Elçin bu konularda uzman gibiydi. Gece mavisi topuklu ayakkabıları ve ayakkabısıyla aynı renkte bir kol çantasıyla da kombinini tamamlamıştı.

Duygu ise mavi desenleri olan, sanırım çiçek desenleriydi ama uzaktan anlamıyordum, beyaz bir elbise giymişti. Pembe bir elbise giymesini beklemiyordum desem yalan olurdu. Tırnaklarında da bebek mavisi ojeler vardı. Beyaz topukluları ve beyaz el çantasıyla kombini gerçekten oyuncak bir bebeğe bakıyormuşum hissi veriyordu. Yüzünde hafif ve açık renklerden oluşan bir makyaj vardı. Bu makyajı Elçin'in yaptığı da çok belliydi. Saçını o da Elçin gibi açık bırakmıştı ama iki tarafından da küçük örgüler yapmış, geri kalan saçını düzleştirmişti.

Kızlar bu koşuşturmacanın içinde bana giyecekleri şeylerin sürpriz olmasını istediklerini söylemişlerdi. Bu yüzden kıyafetlerini ilk kez görüyordum. Öyle ki Duygu'nun düğünde giyeceği şeyi de bilmiyordum. Sadece Elçin'in düğünde giyeceği elbiseyi birlikte seçtiğimizden dolayı onu görmüştüm. Onu da nasıl kombinleyeceği Elçin'in hayal dünyasına kalmıştı.

Elçin hemen makyajımı yapmak için beni makyaj masama oturttuğunda Duygu'da saçlarımı yapmaya koyulmuştu. Yarım saat boyunca kendimi onların ellerine teslim ettiğimde ortaya çıkacak sonucu fazlasıyla merak ediyordum...

***

Çağan Barkın Ural-

Bugünkü nişan için Haktan ve Çisem beni hazırlarken kendimi asmak istemem normal olmamalıydı. Birazdan ya katil olacaktım ya da bir cesetten farksız. Sabahtan beri ikisi birden çevremde arı gibi çalışıyor, nefes almama bile izin vermiyorlardı. Birbirlerinin yaptıklarını da beğenmeyip en baştan kendileri yaptığı için birçok kez kavga etseler de ben bir an önce şu işin bitmesini dilemekten başka bir şey yapamıyordum.

"Çisem, sen yüz bakımına devam et. Haktan sende kurban olayım alt tarafı saçımı tarayacaktın ne saç jölesi, ne düzleştirmesi! Sabahtan beri başımı şişirdiniz. Katil olmamı mı istiyorsunuz, anlamadım ki!" diye binbirinci kez söylensemde tabii ki beni umursayan yoktu.

Göğe AşıkWo Geschichten leben. Entdecke jetzt