2. Bölüm

9 1 0
                                    

Gün aydınlanmaya başlarken Ainon, Axel'in kolunun ağırlığını üzerinde hissederek yavaşça gözlerini açtı. Yanında uyuyan adamın birbirine karışan sarı saçlarına, yeni çıkmaya başlayan sakallarına ve biçimli burnuna bakarken içini bir suçluluk kapladı.

3 buçuk yıl önce geldiği bu akademide bir çok kez yakışıklı adamlarla kaçamakları olmuştu. Ama her birinin tek amacı kendini tatmin etmek ve ihtiyaçlarını karşılamak içindi. Oysa 5 ay önce silah odasında bu adamın Ainon'u duvardan yere düşen bir kılıç standının önünde bulunması ve onun telaşla standı yerine çivilemeye çalışması tesadüf değildi. Axel kadının beceriksizce çekiçi tutuşunu ve parmağı kalınlığındaki çiviye dengesiz vuruşlarını bir kaç dakika kapının kenarında sessizce izledikten sonra onun kim olduğunu ancak fark edebilmişti. O gece silahını parlatmaya geldiğinde akademinin en karşı konulmaz kadını olan Ainon'u bu halde göreceğini tahmin etmemişti. Harcadığı eforla yanakları kızarmış, saçları birbirine karışmış ve çekiç tutan elinin eklemleri bembeyaz olmuştu. Dar antrenman giysilerinin içinde vücudu bir kuğu gibi zarif görünüyordu. Axel bu görüntüyü saatlerce izleyebilirdi ama geldiği ilk günden beri kusursuz ve hatasız görünen bu kadını böyle telaşlı, tamamen doğal haldeyken izlemek yasadışı bir şeymiş gibi gelmişti. Yavaşça kadının yanına yaklaşıp onun talep etmesini beklemeden standı bir kaç dakika içinde duvara monte ettikten sonra onun gözlerindeki minnet ve herkesi kendine çeken güzelliği karşısında ilk defa bir kadınla yan yana kalmış gibi midesi kasılmıştı.

Axel yanındaki kadının etkisi altından çıkmaya çalışırken işaret parmağıyla üzerinde 3 tane kılıç taşıyan standı gösterdi ''Bunu nasıl düşürmeyi başardığını sorabilir miyim? Bayan...'' Axel elbette ki kadını adını biliyordu. Ama daha önce hiç tanışmadıkları için ona ismiyle hitap etmesinin tuhaf olacağını düşünmüştü.

''Zesia, Ainon Zesia. Sanırım duvardaki çivilerden birisi gevşemiş. Sadece biraz kılıç antrenmanı yapmak istemiştim. Kılıcı alırken birden düştü. Ah Tanrılar! Bir kılıç az kalsın omzumda çirkin bir yara izi bırakacaktı Yüzbaşı Brienas.'' Ainon rahat hareket edebilmek için tasarlanan antrenman atletinin içindeki zarif omzunu ortaya çıkarmak için saçlarını hafifçe arkaya doğru itti. Adama bakarken yüzüne en masum maskesini takmıştı. Axel'ın gözleri birkaç saniye Ainon'un omzunda oyalanırken böyle bir şeyin gerçekleşmesinin kadının güzel omzu için bir felaket olabileceğini düşündü.

Elini kadına doğru zarifçe uzatıp önüne eğildi, kadının ince parmaklarını dudaklarına götürürken; ''Tanıştığıma sevindim Zesia, bir daha buradaki tehlikeli oyuncaklarla oynarken daha dikkatli olmalısın''

İlk defa o gün resmi olarak tanışmışlar, birbirini kovalayan haftalarda da o silah odasında daha fazla vakit geçirmeye başlamışlardı. Akademideki tüm eğitimler bittikten sonra bazı gecelerde birlikte silah antrenmanı yapıyor, bazen silahları düzenliyor, bazende silahları parlatıyorlardı. Aslında Axel'ın konumundaki hiçbir asker bunu yapmak zorunda değildi ama Ainon ile vakit geçirmek onun için oldukça keyifliydi. Ainon zaman zaman Axel'i bilgi birikimiyle şaşırtıyor, zaman zaman akademideki dedikodularla kahkahalara boğuyordu. Ama çoğu zaman kendini tutamamaktan korkacak kadar şehvetlendiriyordu. Bir gün Axel, Ainon'un parlattığı hançerle kesilen elini temizlerken kendini kadının dudaklarına bir kaç santim uzaklıkta bulmuş ve haftalardır kendine koyduğu duvarlar birde yıkılmış ve kendini özgür bırakmıştı. Tutkuyla ve içindeki ölümcül açlıkla onu öpmüş, elbisesinin üzerinden biçimli vücudunu okşamıştı. Ainon ise kendisine karşılık vermişti. O günden sonra buluşmaları birbirlerinin odasında devam etmişti.

Tüm bunların hiç biri aslında tesadüf değildi. Ainon yüzbaşıyı uzun bir süredir izliyor ve ne zaman silah odasına gittiğini çok iyi biliyordu. Karşılaştıkları gece bir kaç saat önce silah odasına gitmiş, duvardaki kılıç standını yerinden sökmek için epey uğraşmıştı. En başından beri Yüzbaşının onun kurtuluş bileti olabileceğini biliyordu. Magnus'un ona olan yakınlığı ve sevgisini kendi çıkarları için kullanıp köleliğini akademide sürdürmesini sağlayabilirdi. Önce bu adamın kalbini kazanacak diğer erkeklere yaptığı gibi onu da etkisi altına alacaktı sonrasında Axel onun için Magnus ile konuşacaktı. İlk başta planlarının arasında onun yatağına girmek yoktu. Ama Tanrılar, adamın etkileyici bir cazibesi vardı. Kendisinin de adamı arzulamasını engelleyememişti. Zaten bu aptal akademide gerçekten onu tatmin edebilecek bir erkekle de karşılamamıştı. Bundan dolayı Ainon, Axel'la içinde bulunduğu durumun fiziksel olarak devam etmesine izin verdi.

PATRİUSWhere stories live. Discover now