Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Perde arkası
Yıldız Kralı Rigel, ana salondaki büyük masaya doğru ilerledi ve avuçlarını ısıtan büyük gücü elinde olmadan serbest bıraktı. Görkemli kristal masa saniyeler içinde kralın avcundan taşan, Yıldızlar'ın çekirdeğinden doğan darbelerle tuzla buz oldu.
"Bazen düşünüyorum da..." diye babasına göre daha serinkanlılıkla soludu Yıldız Prensesi. "Acaba küçümsediğim o zavallılara karşı seni seçmekte hata mı ettim?"
Yıldız Kralı çok ama çok yavaşça ona döndüğünde Yıldız Prensesi korkuyla bir adım gerilese de yüzündeki küstahlığı silmedi. Kralın yüzündeki ifade ise cehennemin yedinci katındaki en korkunç varlıklarla birdi. Eğer prensese ihtiyacı olmasaydı onu oracıkta yerin dibine gömebilirdi. Kendine hâkim olabilmek ve ani kararların sonuçlarına katlanmak zorunda kalmamak için gözlerini sıkıca yumdu ve derin derin soluklar aldı.
"Karşında baban duruyor!" diye gür sesiyle sarayın duvarlarını inletti. Öfkesine ancak bu kadar hâkim olabilmişti.
Prenses, Yıldız Kralı'ndan daha güçlüydü. Her konuda. Daha zeki, daha bilge, bilinci daha yüksek ve Tanrıça Diana'ya denkti. Ama babasından yine de korkuyordu. Onun yapabileceklerinin farkındaydı. Onun cehaletinin, hırsının ve kininin neleri beraberinde getireceğini tahmin etmek, ancak çok geniş bir hayal gücüyle gerçekleşebilirdi. Yıldız Prensesi Arya, onu alt edebileceğini bilse de kralın arkasındaki orduyla başa çıkamayacağının gayet farkındaydı. Bu yüzden kaleyi içten fethetmek ve herkesten ayrı bir şekilde kendi yolunu çizebilmek için bir avuç aptala mecbur kalmıştı.
Arya öfkeliydi. Diana ve Nora'ya sinirliydi. İkisinin bir olup ona karşı olmalarını kendine bir türlü yediremiyordu. Olması gerektiği gibi üçünün Öz'ü yönetmesi gerekiyordu. Aralarına kimsenin girmemesi gerekiyordu. Birbirlerinin en yakını olmaları gerekiyordu. Ama hepsi bir seçim yapmıştı. Diana uzun zaman önce saptığı yola geri dönmek zorunda kalmış ve Arya da kendi yolunu çizmişti. Nora ise Diana'yı seçmişti. Arya'yı dinlememişti bile. Bir açıklama yapmasına izin vermemişti.
