1.BÖLÜM

399K 8.1K 2.6K
                                    

1.BÖLÜM

Düzenlendi

          Işıkları söndürülmüş, kapısı kilitlenmiş odamda yatağıma oturmuş, dizlerimi kendime çekip kalkanımı oluşturmuştum. Dizlerime sımsıkı sarılmış kollarım kimsesizliğini gidermek için sığınmıştı diz kapaklarıma. Şişmiş ve altları morarmaktan çok yeşile dönmüş gözlerim o kadar çok sızlıyordu ki sanırsın kurumuştu yaşlarım. Günlerdir döktüğüm göz yaşlarım dün akşam duyduklarımdan ve yanağımda patlayan tokattan sonra dinmişti. 

         Babam sinirli bir adam olmasa da biricik karısı ne derse ona inanan bir insan olduğu için ne söylersem söyleyeyim inanmadı bana. Bu arada ben İnci. Yalnızlığın çepeçevre sardığı çaresiz kız İnci. Adımı annem koymuş. Beni doğurduktan sonra sadece birkaç saat yaşayan annem, İnci kızım diye sevmiş beni. Sonra da yummuş gözlerini bu hayata. Uzun yıllar annemin yasını tutan babam ve bizi kanatları altında tutan babaannem ile büyümüştüm. On yedi yaşıma girdiğim yaz bir gün yıkılmıştı duvarlarım ve savunmasız kalmıştım. Babamın eve başka bir kadınla geldiği gün değişmişti hayatımız. Babam bu kadının sözleriyle hiç olmadığı birine dönüşüyor, o kadından başkasını gözü görmüyordu. Kadının günden güne ortaya çıkan zehirli dili ve düşen maskesi ile hayatımızın bundan sonra daha da kötü olacağının çanları çalmaya başlamıştı zihnimde. 

         Üniversiteye girdiğim dönemlerde babama okula gitmeyeyim diye baskı yapsa da babam ilk kez onu dinlememiş ve okula yollamıştı beni. Lojistik bölümünü bitirdiğim okulum, benim bu evden kaçışım olmuştu. Bütün hayatım derslerimden ve başarıdan ibaret olmuştu. Okul birincisi olarak bitirdiğim okulum, Bursa'nın en iyi şirketlerinden birinde staj yapmamı sağlamıştı. Evde olanlardan bağımsız, o kadının şerrinden uzak yaşamaya çalışıyordum. Hayatımı zehir eden ise babamın sevgili eşi Nermin'in kardeşi Vedat oldu. Üç yıl önce ablasını görmeye geldiği zaman görmüştüm ilk onu. Bakışları beni korkutuyordu. Beni takıntı haline getirmesi ile korkum da gün geçtikçe artıyordu. 

        Bundan iki hafta önce çalıştığım firmanın önüne gelmiş, iş çıkışında yolumu kesmişti. O zaman anlamıştım takıntısının hastalık derecesine ulaştığını. Onu kendimden uzaklaştırmak için itmiş, tokat atmıştım. Avaz avaz bağırmıştım onu istemediğimi. Yedirememişti bunu kendine ve tehdit ede ede gitmişti. 'İstesen de istemesen de benimle evleneceksin. Muhtaç olacaksın bana' demişti. Zihnindeki binlerce tilkinin kuyrukları birbirine değmeden kendince yaptığı dahiyane plan benim hayatıma mal olmuştu. Ablasının da babamı doldurmasıyla babam beni gözümün içine baka baka erkeklerin altına yatan bir fahişe olmakla suçlamıştı. Babamdan yediğim tokat sözleri kadar yakmamıştı canımı. 

        Oysa ne günahım vardı ki benim? Bu yaşıma kadar bir erkek elimi bile tutmamıştı. Böyle şeylere ne ayıracak zamanım olmuştu ne de kalbim biri için deli divane atmıştı. Çalışıp durmuştum sürekli. O kadının zehirli dili bana değmesin diye çalışmıştım. Babam ise bana inanmak yerine o kadının söylediklerine inanmıştı. Yalvarmalarım, haykırışlarım etki etmemişti. Zehirli dillerin, kirlenmiş düşüncelerin pençesinden kurtulamamıştım. Güya kirlenen namusumuzu temizlemek için evlenmem gerekiyordu. Anlamıştım dertlerini. Önce evlilik fikrini koyacaklardı ortaya sonra da Vedat'ı sunacaklardı çare olarak. Bu yüzden demişti muhtaç olacaksın bana diye. 

        Günler peşi sıra kovalarken kilitli odamda yalnızlığımla baş başa tıkılıp kalmıştım. Ne yemek yiyor ne konuşuyordum. Kurtuluşumun çanları ise bu gün çalmıştı. Babam ilk kez karısını bu işe karıştırmamış ve durumu Hediye teyzeye anlatmıştı. Hediye teyzem.. Benim pamuk kalpli tonton güzelim. Annemin en yakın arkadaşı olan Hediye teyze yıllardır en büyük destekçim, sırdaşım olmuştu benim. Kocası Hasan amca ile birlikte ziyarete gelirlerdi beni. İkisi de çok iyi insanlardı ama Allah onlara bir evlat nasip etmemişti. Kader demişti bir keresinde Hediye teyze bana. Kader... Sen de bizim kızımızsın. Evlat olmaz mısın bize demişti. Olurdum tabi. Az iyiliklerini görmemiştim. Babamdan çok onlar okutmuştu beni. Ayaklarım üzerinde durmamı sağlamışlardı. Babamın Hediye teyzeye durumu anlatmasıyla koşup gelmişti yanıma. Derdimle dertlenmiş ben ağlarken benimle birlikte ağlamıştı. 

HAYATIM(TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin