''mutluluk masallarda''

317 48 34
                                    

kulağımın dibinde bana masal anlatıyor

geçmişin hiç kısılmayan sesleri

bitmek bilmeyen şarkıları

sonu gelmeyen şiirleri

ve her gün kendini tekrarlayan

gün batımları.


ütopya'yı bir akşamüstü

bırakıp yapayalnız bir başına,

gün batımında

koşarcasına çıkıyorum gün doğumunun kalıcı tarafının sınırından

dünyaya, ve

masallar peşimden sürükleniyor

''biri varmış, ama yokmuş çünkü elinden alınmış''

diye başlayarak.


''biri yokmuş, aslında bir daha hiç olmamış''

''bir aralık varmış, bir kasım yokmuş''

''bir kasımlık varmış, şiirler eksik kalmış''

-gülümseyen okyanus gözlerin-


''biri gelmiş, sonra gitmiş''

''hep aynı masal anlatılıp durulmuş''

''bir varmış, keşke daha fazla olsaymış''

''bir varmış, iki tane daha olsa diğeri eksik kalmazmış''

kalp bu ikiye bölünmez.


-mimoza kokun, sarhoş eder-

ütopya'da bir çardakta,

bir kız gece vakti diğerini beklemeden

dans etmeye başlamış

masalların mutlu sonlarını kaldıramaz

hep anlatmaya sondan başlarmış

diğeri girmiş kapıdan

ayak uçlarına basarak yürümüş ötekine

öteki aldırmadan ellerini ay ışığına doğru kaldırmış

ve güneş kapamış ay ışığını

parlak sarı saçlarıyla

ütopya'da yağmur başlamış

bir gece ansızın gökkuşağı gökyüzüne

yapışıp kalmış.


-alev alev yanan dudakların, tenimi ve dudaklarımı öptü-


masallara ne ile başlarsan başla der kasımlıklar,

kasımlıklarda hep imkansız masallar yazar

kimse bilmez, kimse duymaz, kimse anlatmaz

masalın sonu bir yokmuş, iki yokmuş,

yokluğunun yerini yine yokluğun doldurmuş

diye bitse de

boş ver!

nasıl olsa, mutluluk masallarda.


kasımlık şiirlerWhere stories live. Discover now