CİNAYETİN SESİ

2. Bölüm

Atilla Ertürk 37 yaşında, 1,78 boyunda, kısa saçlı, sert bakışlı biri. Onbir Senedir dedektif ve beş senedir Güntülü Ertürk ile evli. Atilla Ertürk Erzurum'da doğup büyüdü. Küçüklüğünden beri en büyük hayali dövüşçü olmaktı. 14 Yaşında Kickboks'a başladı ancak 18'li yaşlarında Türkiye'nin bu konuda çok gerilerde olduğunu ve boşa vakit kaybettiğini anladı. Artık dövüş sporlarıyla sadece spor amaçlı ilgileniyordu, herhangi bir kariyer beklentisini tamamen kafasından çıkartmıştı. Bu karar onu okuluna daha da yakınlaştırdı.

Liseyi Erzurum'da bitirip üniversite için Konya'ya geldi ve burada hayatının kadınıyla tanıştı. Güntülü bir Kazak Türküydü ve Atilla gibi geleneklerine bağlı birisiydi. Ailesi 2010 yılında Kazakistan'dan Türkiye'ye taşınmıştı. Okulun bitiminden kısa süre sonra nişan ve evlilik birbirini takip etti.

Ertesi gün saat 10:00 gibi Güntülü bahçede sofrayı hazırlıyordu. Atilla'da Güntülüden onbeş dakika sonra uyanmıştı ve elini yüzünü yıkamak için banyoya gitti. Tatil ikisi içinde çok iyi geçiyordu.

Masa hazırlanınca oturdular ve Güntülü bu gün için yaptığı planları anlatmaya başladı. Yaklaşık on beş dakika sonra Atilla'nın telefonu çaldı, arayan Pusat Atak... 

-Alo, Atilla acil verdiğim adrese gelmen lazım, yardımına ihtiyacım var. 

Atilla tamam deyip telefonu kapattı. Güntülü'ye dünkü olayı açıklamadığı gibi bunuda yalan söylerek geçiştirdi. Kahvaltıdan sonra Güntülü anlattığı iki arkadaşının evine gitti. Atilla'da hemen onun ardından Pusat'ın mesajla bildirdiği adrese gitmek için arabasına bindi.

Adrese varınca emniyet şeritleriyle çevrilmiş sarı bantları gördü. Yakın bir yere parkedip arabadan indi, şeridin etrafında ki kalabalığın içinden sıyrılarak altından geçmesiyle bir polis memuru onu sert bir şekilde yakaladı. Ancak onu durduran arkada ki ses oldu. Bu Pusat'ın sesiydi. Kısa bir selamlaşmadan sonra Pusat geldiği için teşekkür edip olayı anlatmaya başladı. 

Yine bir erkek cesedi, kafadan tek kurşunla öldürülmüş. Olay yerine bir saat önce geldik, olay yeri inceleme geleli fazla olmadı. Aynı şekilde öldürülmüş, muhtemelen aynı sebepten dolayı. Atilla derin bir iç çektikten sonra "Cesedi görmem mümkün mü ?" dedi. Pusat "Elbette takip et beni, dikkatli olda izleri yok etmeyelin tabii cesest dışında bir iz varsa !" "Bunu görmek istediğine emin olduğunu zannetmiyorum" Atilla "Emin ol daha kötülerini görmüşümdür" örtüyü kaldırdı ve adamın suratına baktı. Yüzünde kesikler vardı. Kesik izlerini çok belirgindi, büyük ihtimalle kurbana işkence amaçlı yapılmıştı, yaralarsa henüz tazeydi. 

Atilla örtüyü kapattı. Birlikte cesetten onbeş metre kadar uzaklaştılar. Pusat "Ne düşünüyorsun ?" Ertürk "Bunun bir tesadüf olmadığını düşünüyorum ancak daha fazlasını söylemem için bana dosyaları göstermelisin" dedikten sonra bakışlarını cesedin etrafında olay yeri incelemesi yapan polislere çevirdi. Beyaz gömleğin üzerine siyah sıfır kol yelek giymiş, başında şapka ve yüzü yarı şekilde örtülü, pantolonu beyaz iki görevlinin muazzam incelikte ki çalışmalarını izledi.

Pusat "tek kanıt sadece kurşun ve ayakkabının çıkardığı boya izleri. Sürüklenerek getirilmiş." Atilla "bu olayların ayrıntılı dosyalarını istiyorum, akşam inceleyeceğim" dedi.

Olay yerinden ayrılıp büroya gittiler. Olayın dosyalarının kopyasını aldı, bir kezde Pusat'tan dinledi. Saat 15:20 olmuştu. Bürodan çıkıp "Bmw 3.20 m Sport" siyah arabasına bindi, dosyaları yan koltuğa koyup kapıyı katapattı.