1.0

5.3K 270 144
                                    

"O benimle"

"E-evet. Ben onunlayım"

"Ah, gerçekten mi Hannah? Neyse bende başka birisini bulurum. Görüşürüz"

Kai benimle aynı grupta olmadığı için üzülmüşmüydü yoksa bana mı öyle geliyor? Giden şansımın arkasından üzgün bakışlarımı da gönderdikten sonra sert ve bir o kadarda sinirli bakışlarla Jungkook'a döndüm.

"Naptığını sanıyorsun sen? Hayatımın şansını en yakın arkadaşım tarafından kaçırdım şu an!"

Umursamaz bir tavırla omuzunu silkti.

"Bana ne ya? Senleyim ben. Bayan Park öyle dedi"

"Şu an 5 yaşında bir çocuk gibi davrandığının farkında mısın?"

Bana yaklaştı. Şu an yüzlerimiz arasında 5 sm falan mesafe ya vardı ya yoktu.

"Ben 5 yaşındaysam sen kaç yaşındasın? 21 yaşında bir insan 5 yaşındakı çocukla arkadaş olamaz her halde" dedi kaşlarını kaldırarak. Doğru söylüyordu yani. Söyleyecek kelime bulamadığım için saçımı karıştırıp ufladım. Bu halime gülmüştü, hemen tavşan suratıyla. Piç. Beni çok iyi tanıdığı için sinirlenince saçlarımı karıştırdığımı çok iyi biliyordu. Benden yavaşca uzaklaşıp piç sırıtmasıyla yanımdan ayrılıp arkadaşlarının yanına gitti. Şerefsiz!

Off yaa. Şansımı elimden aldı pislik! Şerefsiz! Piç!

"Hannah?"

"Soo Jin? Neden geç kaldın" dedim ve sarıldım Jungkook'tan sonrakı en yakın arkadaşıma.

"Ya, sorma Hannah yaa! Başıma gelmeyen kalmadı. Arabam bozuldu, taksiyle gelmek zorunda kaldım, okuk kapısından geçerken düştüm. Tam bir uğursuz vaka"

Söyledikleri benim kahkaha atmama neden olduğu gibi, insanların bakışlarının da bana dönmesine de neden oldu. Kendimi hemen toparladım ve sırıtan güzümü düz bir hale getirdim.

"Çocuklar! Otobüsler geldi!"

***

"Yaaa. Bana ne yaa! İlk ben gördüm"

"Sen mi gördün. İlk ben gördüm lan!"

"Ama yaaa. O benim kekim! İlk ben gördüm!"

"O zaman ilk alanda sen olsaydın bana ne"

Arka koltuktakı Tae, benim önümdeki koltukta oturan Jiminle kavga ediyordu. Bende ortada kafamı tutmuş bu saçma kek kavgasının bitmesini bekliyordum. Yani tamam Tae'ni anladım da Jimin böyle değildi ki? Böyle küçük kavgaları Jungkookla Tae yapardı. Jiminle Tae değil.

"Ya yeter yaaa! Bu ne arkadaş? Ne burası? Mahkeme mi?"

Ağzını seveyim canım Soo Jinim yaa. İkisi de Soo Jin'in uyarısından sonra dillerini yuttu ve tam 1 saatlik yolu hiç konuşmadan geçirdiler. Bense 1 saatlik yolun 30 dakikasını Hayatım aşkına bakmakla geçirmiştim. Ahh zavallı ben.

"Evet arkadaşlar. Kamp alanına ulaştık her kes eşyasını götürüp otobüsten insin ve eşleştiği kişinin yanına gitsin"

Otobüsten inip, benden önce inen ve eşleştiğim kişi olan Jungkook'un yanına  gittim.

Rakip olucağımız kişiler seçeceğimiz kağıtlarda yazıyormuş. Ben de her kes gibi kutuya yaklaştım ve bir kağıt aldım.

Kağıtta yazan isimlerse benim sinirimi 2 kat arttırmıştı.

AMOUR||JJK Where stories live. Discover now