1.8

3.9K 260 48
                                    

Medya yazarın kabrini kazar ghkocgkjv

Lütfen yorum atın ya. Hikaye iyi mi? Kötü mü? Söyleyin.

Neyse iyi okumalar :)

***

Elimdeki telefonu masaya bıraktım ve şakaklarımı ovuşturdum. 2 dersi geride bırakmıştım ve şuan kantinde Soo jin le oturmuştuk. Bu 1 haftam iyi geçti desem yalan olur. Çünki Jungkook'la 1 haftadır konuşmuyorduk. Onunla konuşmamak beni fazlasıyla üzmüştü. Tabi bu 1 hafta içinde yaşananlar benim için tam bir delilikti. Kaç aydır aşık olduğum adam bana çıkma teklifi etti ama ben ondan zaman istedim. Eskiden olsa hemen kabul ederdim. Bu gün ona net bir cevap vermeliydim ama bulamıyordum ki? Ne diyiceğimi bilmiyordum. Jungkook'la konuşmuş olsaydım belki de kararımı vermem çok daha kolay olurdu.

Etrafa göz gezdirirken kapıdan içeri giren bedene baktım. Jeon Jungkook.

Özlemiştim.

Bu 1 haftada düşünmek için zaman olmuştu ve ben düşünmüştüm. Haklıydı.
Yani benim üzülmemem için yapmıştı ama ben de haksız sayılmazdım. Yine de böyle birşey için arkadaşlığımı bitirecek değildim. En iyisi onunla konuşmaktı.

"Nereye gidiyorsun?"

Yerimden kalkmamla Soo Jin gözlerini baktığı telefondan kaldırmıştı.

"Jungkook'la konuşmaya"

Başını salladı.

"Bence de. Hatta geç kaldın konuşmak için"

Başımı salladım.

"Doğru söylüyorsun. Konuşmam gerek"

Soo Jin bana güven vermek için gülümsedi. Bende gülümseyip ayaklandım ve Jungkook'la birlikte oturan arkadaşlarının masasına gittim. Jungkook beni yeni farketmiş olucak ki, kafasını kaldırıp, kaşlarını çattı.

"Konuşa bilir miyiz?"

Etrafına baktı ve eliyle kendini işaret etti.

"Benimler mi?"

Kafamı salladım.

"Tamam"

Oturduğu yerden kalkıp arkadaşlarına kafa selamı verdi.

"Bahçede konuşalım mı?"

"Konuşalım"

Bahçeye doğru adımlarken sessizliğimizi koruyorduk. Sonunda bahçedeki bankların birinde oturduk ama hala birşey söylemiyorduk. Ne ben ne o

"Ben-"

"Ben bir-"

İkimizde aynı anda konuşmuştuk.

"Benimle ne konuşmak istiyorsun?"

Dudağımı dilim yardımıyla ıslatıp söze başladım.

"Ben 1 hafta boyunca düşündüm ve böyle birşey yüzünden dostluğumuza bir zarar gelmesini istemiyorum"

Jungkook'un gözlerine baktım.

"Eskisi gibi olur muyuz?"

Önce gülümsedi. Ardından kafasını salladı.

"Oluruz"

İçten bir gülümsememi ona sundum.

"Teşekkür ederim. Ee nasılsın?"

Aniden konuyu değişmemle önce kısa bir şaşırma olayı yaşasa da kendini toparladı.

"İyiyim. Sen nasılsın?"

"Eh işte iyiyim"

Bu konuşmamız nereye gidiyordu böyle Tanrı aşkına. Gerçekten salak gibi konuşuyorduk. İkimiz de bir konu bulamamış olmalıyız ki, sadece oturuyorduk. Gözlerimi bahçede gezdirirken gördüğüm şeyle dona kalmıştım. Hani bu benimle sevgili olmak istiyordu? Jungkook baktığım yeri merak etmiş olucak ki, hafifce doğruldu ve baktığım yere gözlerini kilitledi. Daha sonra yüzüme baktı. Sanırım tepkimi ölçmek istiyordu. Benim tepkim sol gözümden süzülen bir damla göz yaşı olmuştu. Üzüntüden akan yaş, sol gözden süzülürmüş.




~Hadi ama oy verin yhaa :(
Silicem hikayeyi bak

Tamam şaka silmem ben :) ama siz yine de oy verin. Hatta yorum da yapın ok?

~mucuk♡

AMOUR||JJK Where stories live. Discover now