1. Bölüm: Rotamız Dünya!!!

1.3K 38 11
                                    

"Hadi ama Flora. Dünya o kadar da kötü bir yer değil. Endişelenme artık çok eğleneceğiz" Yatağında doğrulurken aklından geçenler Bloomu heyecanlandırıyordu. Dünyaya Winx ile beraber gidecek olmak fikri çok güzeldi. "Biliyorum Bloom. Ben sadece..."
dedi ve sustu Flora. Gerisini getirmeye utandığı kızaran yanaklarından belliydi.
"Sadece ne?"
Flora birkaç homurdanmanın ardından sözünü devam etti.
"Helia... Ben. Yani biz. Sonunda güzel şeyler yaşamaya başlamıştık. Dünyaya gittiğimizde onlarla görüşemeyeceğiz."
İkiside aynı anda derin bir iç çekti. Sevdiklerinden uzak olmak bu durumda ikisi içinde çok zor olacaktı.
"Seni anlıyorum. Ama emin ol değişen bir şey olmayacak. Yani Helia kesinlikle seni ziyarete gelecektir."
Karanlıkta zar zor seçtiği Floraya döndü Bloom ve heyecanla devam etti.
"Ve eminim siz yine en romantik çift olursunuz. Çiçekler...Şiirlerr..."
Ufak bir kahkaha attı Flora. Az önceki halinden eser kalmamıştı.
"Hadi ama Bloom beni utandırıyorsun."
Bloom ayağa kalkıp tek bir parmak şıklatmasıyla saçını maviye boyadı. Eline aldığı kağıdı Floraya uzatırken sesini de kalınlaşmıştı.
"Flora. Hayatımın aşkı. Sana bu şiiri yazdım çiçeğim."
kağıdı eline alırken ikiside ne kadar ses çıkarttıklarının farkında değildi.
"Hadi ama Helia bana asla çiçeğim demez" Bloom saçlarını eski haline çevirdikten sonra yatağına geri yatıp derin bir nefes aldı
"Keşke Sky..."
Flora tamamlamasına izin vermeden sözünü kesti.
"Bloom biliyorum. Ne kadar üzgün olduğunu hissedebiliyorum tatlım. Sadece sabret yeter. Sky sonunda sana geri dönecektir."
Başını öne eğip kabul ederken cevap verdi Bloom
"Biliyorum ama onu çok özl..."
Sözlerini bitiremeden kapı açılmış ve tanıdık bir ses içeri girmişti elindeki ışıkla beraber. "Yeter ama siz erkeklerden başka bir şey konuşmazmısınız. Birde bana laf ediyorsunuz."
dedi Stella alaycı bir tavırla.
"Helia beni şöyle özler. Sly beni böyle hatırlar...Yarın dünyaya gidiyoruz ve siz neden bahsediyorsunuz."
Flora ve Bloom şaşkın bakışlarla yanlarına oturan Stellayı seyrederken aynı anda sordular. "Stella ne işin var burda?"
Stella endişeli bir yüz ifadesiyle cevapladı
"Çok önemli bir konu var"
İkiside merakla Stellaya döndü
"Kötü bir şey olmadı değil mi..."
dedi Bloom.
"Oldu"
dedi ve devam etti Stella
"Brandon bana 4 saattir cevap vermiyor. İyi geceler mesajı da atmadı"
"STELLA!"
Kaşlarını kaldırarak cevap verdi Stella
"Ne var, ayrıca niye karanlıkta oturuyorsunuz. Biliyorum benim ışığım odayı aydınlatmaya yeter ama yinede şu ışıkları yakmalısınız"
Flora yatağına yerleşirken uykulu bir sesle fısıldadı.
"Stella uyumalıyız. Sabah erken gideceğiz. " yerinden kalkarken sinirlendi Stella.
"Brandon cevap vermiyor diyorum. "
Bloomda aynı şekilde yatağa yerleşti.
"İyi geceler Stella. Eminim yarın sana cevap verecektir"
kapıya yönelen Stella böbürlenerek çıktı odadan.
"Tabiki verecektir. Ama karşılık alacak mı bilemem"
————————————————————
Müdüre Faragonda odasından ayrılan kızlarla bir kere daha tebessüm etti
"Dünyaya gidin ve o kızı kurtarın."
Odadan en son çıkan Tecna
"Merak etmeyin müdüre Faragonda"
diye onayladıktan sonra kızların peşinden devam etti. Koridordaki bütün Alfea öğrencileri Winxin gidişini pür dikkat izliyordu. Ortalık öylesine sessizdiki dışarıdaki fırtına sesi bile yaprak hışırtısına kadar duyuluyordu.
"Hadi ama kızlar. Ne bu suratlar böyle"
dedi Stella. Oda üzgündü ancak mutlu görünmeye çabalıyordu.
"İmza isteyen yok mu!!"
Diye seslendi koridordakilere. Her bir öğrencinin gözündeki ışıltı görmeye değerdi. Ancak Winxin gözünde o ışıktan eser yoktu. Stella büyü yaptığı kalemi imza için bıraktı. "Benim için atacaktır"
dedi ve son bir öpücük yolladı öğrencilere. Merdivenlere yönelirken uzun zaman süre ilk kez buradan ayrı kalacaklarını biliyorlardı. "Mutlu olmalıydık"
dedi hayalkırıklığı dolu bir sesle Miusa. Gözleri dolmuş bir biçimde pencereye çevirdi kafasını. "Faragondayı duymadın mı? Bizden çoktan umudu kesmişler bile. "
diye devam etti Flora. Çoktan Faragondanın bahsettiği umutsuzluğa düşmüştü.
"Bizi ölüme yolladıklarına emin gibiydiler"
diye ekledi Layla. İlk defa bir görev hepsi için bu denli zordu.
"Ama biz Winx'iz. Trix , Darkar hatta iğrenç giyinen o Valtoru bile yendik."
Dedi Stella. Gülecek halleri yoktu. Sessizliği bozan Bloom oldu bu sefer
"Stella haklı...Biz Winx'iz. Kimsenin gitmeye cesaret edemediği obsidyende üç eski cadısını yendik."
Dedi kızlara cesaret vermeye çalışırken. "Elinde kadim büyüler olan o Valtor'u ağlarken hatırlıyor musunuz?"
Diye devam etti Tecna. Merdivenler bittiğinde çıkış kapısının önünde durdular. Hepsi derin bir nefes aldı.
"Aggron ve büyücülere karşı sihrimiz bir işe yaramıyor. Napacağız?"
Dedi Layla.
"İşe yaramasının bir yolunu buluruz."
Dedi Bloom. Dışardaki fırtına adeta kötü haberlerin öncüsü gibiydi.
"Veya kaslı kollarımızla onları alt ederiz"
dedi Stella. Hepsi bir anlığına tebessüm etti. "Bu okuldan son kez çıkıyor olabiliriz. "
Dedi Flora ve gülerek devam etti.
"Ama burdan son kez sizinle çıkıcak olduğuma çok mutluyum"
ve Alfea'nın kapısı açıldı.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~
"BRANDONNNNN!"
Diye bağırarak koştu Stella. Henüz diğer kızlar ne olduğunu anlamadan Brandon Stella'nın üstüne atlamasıyla yerde yuvarlanır olmuştu. "Helia...Sen."
Dedi ve yanakları kızardı Flora'nın. Helianın elindeki mavi ve mor güller onu utandırmıştı "Mavi güller sana dünyadaki görevini hatılatması için. Mor olanlar ise Alfeayı hatırlaman için."
Diğer elindeki tek kırmızı gülü aralarına koydu. "Ve buda bir an olsun bile aklına gelmem ihtimali için"
Flora kollarını Helia'nın boynuna doladığında onu uzun süre görmeyeceğini hatılayarak hüzünlendi.
"Seni çok özleyeceğim Helia..."
bu sırada yerde yatan Brandonun üzerinden kalkan Stella bir anda sinirlenmişti.
"Ne sandın Brandon. Seni hemen affetmeyeceğim"
Üstündeki çamuru temizlemeye çalışırken Brandon cevapladı
"Hadi ama tatlım. Dedim ya acil bir görev çıktı sabaha kadar ordaydım."
Stella kollarını birbirine bağlayıp arkasına döndü.
"Bir mesaj atabilirdin"
Brandon heyecanla atıldı birden
"Stella sen gidiyorsun. Bir daha ne zaman görüşeceğimiz belli değil ve şuan..."
henüz sözlerini bitiremeden Stella ona sarılmıştı bile.
"Kendine çok iyi bak olur mu?"
Brandon sarılmasına karşılık verdiğinde onları izleyen Bloom'un gözleri dolmuştu. Çıkış kapısının hemen yanındaki merdivene çöktüğünde
"Sky...Keşke sende burda olabilsen"
diye geçirdi içinden. Yanına ilk gelen Riven olmuştu
"Sky gelecekti ama yetişemedi sanırım." Bloom , Riven'a dönüp teşekkür ettiğini belli eden bir gülümseme yolladı.
"Yetişemeyeceğini tahmin etmiştim. Yarışlarda da hep yavaştı zaten."
Bloom'un yanından kalkarak tekrar Miusa'nın yanına gittiğinde Tecna ve Timmy gemiden seslendi.
"GİTME VAKTİ!!"
Herkez tek tek gemiye geçerken Bloom hala çıkış yönüne bakıyordu.
"Keşke gelebilseydin..."
dedi kısık bir sesle
"Üzülme Bloom. Eminim gelmeyi çok istemiştir"
dedi ve oturduğu yerden kalkmasına yardım etti Flora. Sonunda gemiye yerleşmişler ve kalkış başlamıştı. Camdan aşağıya bakan Bloom hız motorunu gördüğünde gözleri doldu. Sky'ın geldiğini hissedebiliyordu ancak gemi çoktan kalkmıştı. Elini cama götürüp Sky'a ulaşmak istedi. O sırada kaskını çıkaran Sky dolu gözlerle gökyüzüne bakıyordu "Üzgünüm Bloom. Yetişemediğim için çok üzgünüm. ". Bloom'un gözünden bir damla yaş süzüldüğünde gözlerini yumdu.
"Görüşeceğiz"
gemi bir anda bütün hızıyla gezegen dışına hareketlendiğinde Tecna'nın sesi duyuldu. "ROTAMIZ;DÜNYA!!"

Bloom & Sky / RuhHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin