|Fakat düştüm,çok düştüm!|

201 29 19
                                    



Birileri vurulur bilmediği bir sokakta, hiç beklemediği bir anda.
Birileri kaçar gerçeklerden korktuğu için.
Birileri boş alkol şişeleriyle avutur kendini.
Birileri başını koyacak bir omuz bulmuştur elbet yolun en başında.
Birileri yaşamaya korkar.
Birileri ilk zamana dönmeye çalışır.
Birileri yalanlarla avutur kendini.
Birileri yeni bir arayış içindedir her dakika.
Birileri boş sahil banklarına kazır hikâyesini.
Birileri şiirler yazar sayfalarca.
Birileri evinin yolunu unutur.
Birileri tekelin yolunu gözü kapalı bulur.
Birileri canın olur. Birileri o canına kıyan.
Birileri hiç beklemediğin bir anda atar elini omzuna.
Birileri hiç bilmediğin bir anda saplar bıçağını sırtına.
Birileri bilemiştir bıçağını. Birileri köreltmiştir tüm duygularını.
Birileri uğruna her şeyi feda edecek kadar vefalıdır.
Birileri kaçar savaşlarından korkakça. Birileri yaralanır yolun en başında.
Birileri oturup ağlar tüm gece boyunca sadece.
Yani hayat durmaz sen üzüldün diye.


---


Bir yılı nasıl geçirdiysek o yılı ya çok iyi ya da çok kötü olarak belliyoruz. Ben bu yılı, iyinin ve kötünün ötesinde belliyorum. Bu sene önceki senelerdeki olduğu gibi olmadı; hayatı sorgulamaya, nedenlerin, nasılların peşinden koşarak deryalara denizlere dalmadım. Dalmamaya çalıştım, sonu yoktur çünkü, biliyorum geçmişten. 

Fakat düştüm, çok düştüm. Öyleki ne aynaya baktım zaman zaman ne de insanların karşısına çıktım. Bir ara göz teması bile kurmayı bıraktım, belki korkumdan belki ondan bundan, bilmiyorum. Bilmiyorum ama aştım, aşmaya çalıştım, dedim oğlum dünya bu kadar, gördüğün kadar işte. Uzakları yine sevemedim, mesafelerden nefret ettim. Elini uzatsan dokunabileceğin insanın, sana kilometrelerce uzak olmasından yoruldum. 

Zamanımın çok büyük bir kısmını kapkaranlık bir boşlukta geçirdim. Belki isteyerek belki mecburiyetten. An geldi, ruhumu, maneviyatımı sorguladım. Halbuki hayatım boyunca hiçbir insana, hiçbir şeye bir kinim, kötü niyetim olmamasına rağmen; hayatımda ilk defa, ben kötü bir insanım, dedim, elimde değildi. Çok yakınım dediğim, senelerdir dost bildiğim insanların, aslında sandığım kadar yakın olmadıklarını gördüm fakat şaşırmadım. Duanın gücüne her daim yürekten inandım ama bugünlerde daha çok ihtiyacım var, daha çok muhtacım; hayata inanmak, devam etmek için. Kontrol edemediğim şeylere hiçbir zaman tahammülüm olmamış. Bunun farkına varmak dünyanın yerle bir olması gibi bir şeydi. Dünyayı düz çevirdim ya da hâlâ çevirmeye çalışıyorum. Daha delirmedim fakat ben delirirsem biraz değil, baya baya delireceğim, öyle hissediyorum. 

Yılın son iki ayı, bu yılın hem en sıkıntılı hem de en güzel zamanlarıydı. Nasıl hem öyle hem böyle, açıkçası ben de bilmiyorum. Oğuz Atay der ya hani: "Beni bir gün unutacaksan, bir gün bırakıp gideceksen boşuna yorma derdi. Boş yere mağaramdan çıkarma beni, alışkanlıklarımı özellikle yalnızlığa alışkanlığımı kaybettirme..." O mesele işte. Ben o mağaradan, mağaramdan çıktım, bile isteye. Alışkanlıklarımı özellikle yalnızlığa alışkanlığımı kaybettim. Yara almayı göze alıyorsan, canının yanmasını da göze alacaksın, söylerken kolaydı, yaşarken öyle değil. 

Her şeyi elinde tutacağını zannedersin de, bazen yanılırsın. Ya da elinden geleni yaparsın da, buna rağmen kifayetsiz kalır. Bazı vakitler, bazı hadiseleri oluruna bırakmak gerek. Artık ne kadar bırakabilirsen. Kafanın söylediklerini duymakla kalbinden gelen mesajı dinlemek arasındaki farkı öğren. Kafanın konuşması toplumun bir ürünüdür. Kalbinin konuşması sonsuzluktan gelir, onu susturma.  Bir kelime arıyorum kendime; varlıkla yokluk arasındaki ince çizgiyi anlatacak olan. Okyanustaki balık kadar yalnız hissediyorum kendimi, bir o kadar da o okyanusa ait. Olmazlara meylim var.Hissizleşmek diye bir şey var. Duygularını yitirmek. Hevesini, heyecanını kaybetmek. Güzel desen, değil. Kötü desen, o da değil. Açıkçası umurumda da değil. İnsan düşünmekten korkar, yorulur; ben düşünemiyorum artık, yani olmuyor, bilmiyorum. Umursamazlık değil ama aynı zamanda hiçbir şeyin umurunda olmama durumu. Adını sen koy artık. Tutun bir şeye, kaybetme arkadaş ya da siktir et ya, hakikaten boşver be. Bir gece, sabaha karşı, en kilitli kapılarım açılacak, yalnızlığımdan çıkıp gideceğim.

.

.



Bir süre yazabileceğimi zannetmiyorum. Bu yoruyor beni. Kelimeler kanatıyor.  Sadece. Mutlu olun. 


ÖLÜMÜ YAŞAMAKWhere stories live. Discover now