2

872 74 116
                                    

Ağlayarak pek bilmediğim sokakta ilerlerken aklımda olan tek şey en yakın arkadaşımı öpmüş olmamdı.

İnada binmiştim. Kızın bana bakan gözleri yapamayacağıma dair imalarda bulunuyorken ona inat arkadaşımın dudaklarına yapışmıştım. Çok kısa süren, sadece dudaklarının üstüne doğru küçük bir öpücük bırakmıştım ama yine de kötü hissediyordum ve bu geceyi atlatabileceğime emin değildim.

Her ne kadar öpmeden önce arkadaşımı beni anlayacağı türden uyarmış olsam da, daha yeni tanıdığım birine inat ilk öpücüğümü arkadaşıma vermiş olmam doğru bir şey değildi. Ve biliyordum ki kötü hissettiğim için arkadaşım çok üzerime gelmemişti ama ileride bu olayı espriye dönüştürecekti, umursamayacaktı.

Asıl olay bu da değildi. Bu öpücükten sonra oyuna devam ederken bana karşı aşırı gelen sorulara maruz kalmıştım ve çoğundan kaçınmak için içmiş, bana karşı gülmelerini izlemiştim. Tüm gece boyunca sıcaklamış, daralmış ve bir an önce oradan kurtulmak istemiştim. İçme sınırıma ulaştığımda Oliver beni kucaklayıp odaya çıkartmaya çalışmıştı. 'Korkak' benzeri laflar duysam da alkolün verdiği gevşemeyle bunu dert etmemiştim ama şimdi kıpkırmızı bir yüzle Oliver ile kaldığımız odadan o uyuyorken kaçıp sokakta ilerliyorken tek düşündüğüm denilenlere karşı gücenmiş olmamdı.

Çok sinirlenmiştim. Beni korkak olarak görmesine ve sorularla zor durumda bırakmasına çok sinirlenmiştim. Diğerlerinin tepkilerine de elbet sinirlenmiştim ama o kız asıl damarıma dokunandı.

Seksi olduğunu düşündüğü yüzündeki tek kaşını kaldırıp sürekli bana bakması, soru sorduktan sonra alaylı bir şekilde gülümsemesi, tam karşımda sürekli bacaklarını açıp kendi büyük göğüslerini elleyip benimkilere bakış atması sinir olmam için en büyük sebeplerdi. Evet, yapım gereği sahip olduğum göğüsler biraz küçük olabilirdi ama herkesin içinde alaylı biçimde bunu yapıp benimle dalga geçmeye çalışması sinir bozucuydu.

Saçma veya ergence olabilirdi ama karar vermiştim. Bu gece dövme yaptıracaktım ve belki de birini öpecektim. Bekaretimi bile kaybedebilirdim.

Kafam hafif güzeldi ve verdiğim kararların mantıklı yanını düşünmeyi çoktan bırakmıştım ama tüm bunları yaptıktan sonrası için dert edinmem gereken biri vardı. Oliver. Biraz kızacak, fazlaca sarsaklayacak ve dövmemi sildirmem için beni zorlayacaktı. Bense muhtemelen onu uyuduğuma inandırıp sonra o uyur uyumaz dışarıya çıktığım için pişmanlıklarda boğulacaktım. Ama suç atacağım sarhoş olma durumu varken bu düşüncelere şu an sadece gülebilirdim.

Savsak savsak yürüyorken etrafa bakınıp tabelaları okumaya çalışıyordum. Tüm paramı yanıma almıştım ve bu gecenin sonunda kesinlikle bir dövmem olacaktı.

Sonunda dövmeci dükkanının tabelasını gördüğümde gülümsedim ve zorla yönümü değiştirmeye çalıştım. Kafam yerinde gibiydi ama hareketlerim uyuşuktu. Birkaç dakika boyunca soğuk gece havasında yürümek daha da açılmamı sağlamıştı ama hala kararımdan dönmeye niyetim yoktu.

Gecenin bu vakti hala açık olmasına şükretmiş ve hemen içeri girmiştim.

İçerisi oldukça doluydu. Hem fazla malzeme yüzünden hem de içindeki insanlar yüzünden oldukça küçük duruyordu. Beyaz duvarlar siyah sprey boyalarla süslenmiş, garip garip yazılarla doluydu. Yazıları tam net görmek için gözlerimi kıstığımda birkaç kelime okur okumaz utanmaya başlamış ve bakışlarımı kaçırmıştım.

Saçı toplu, piercengli ve siyah önlüklü bir kız önümde durduğunda ''Buyrun.'' Demişti.

Ne diyeceğimi bilemeden etrafa tekrar gözlerimi gezdirip kıza dönmüştüm. Birbiriyle sohbet eden, sanki kafedeymiş gibi davranan insanlarla doluydu.

Pure | GirlxGirlWhere stories live. Discover now