17

37.3K 1.5K 144
                                    

Ben geldim. Nasılsınız?
Bölüm şarkısı:Merve Özbey:Bana Göresin
....
Peri'den:

Evi dayım gelmeden temizletmişti aslında ben de yapabilirdim ama dayım tek başıma zorlanacağımı düşünmüştü. Hatta buzdolabı da doluydu. O zaman güzel bir yemek hazırlama zamanı gelmişti. Dayım büyük ihtimalle aç gelirdi ve ben de acıkmıştım. Köri soslu tavuk, pilav ve sufle yapacaktım. Malzemeleri çıkarıp yemekleri hazırlamaya başladım.

Acaba Pusat'ın en sevdiği yemek neydi? Onun hakkında neredeyse hiçbir şey bilmiyordum ama adamla öpüşmüştüm. Hatta daha ilerisi için imalarda bile bulunmuştu ama birbirimizi tanımıyorduk. Aslında bir insanı zamanla tanırdın, yıllardır evli olan insanlar bile birbiri hakkında yeni şeyler öğrenebiliyordu.

Zamanla onu tanıyacaktım belki de onu tanıyacak zamanı asla bulamayacaktım. Hayatın önümüze ne çıkaracağını bilmezdik.

Her şey hazırdı, sofrayı da güzelce hazırlamıştım. Dayımın gelmesi kalmıştı bir tek. O da on beş dakika içinde geleceğini söylemişti.

Ben de onu beklerken şarkı açmış dans ediyordum. Evde hiç kimse olmadığı için saçma sapan dans figürlerimi sergilemekten hiç çekinmiyordum.

Bana göresin boyun boyuma gözlerin gözüme ellerin elime yar
Bırakamam bulmuşum senide kalbime gönlüme bağlamışım ben yar
Bana göresin boyun boyuma gözlerin gözüme ellerin elime yar
Bırakamam bulmuşum senide kalbime gönlüme bağlamışım ben yar

Şu an çalan şarkı aklıma Pusat'ı getiriyordu. Gerçekten bana göre miydi? Boyu, boyuma göreydi ben de uzundu ama yan yana güzel duruyorduk. Ben şarkı eşliğinde dans ederken baya gür öksürük sesi ile arkamı döndüm.

Bugün kaçıncı rezil oluşumdu sayamamıştım. Pusat ve dayım bana bakıyordu. Dayım neyse de Pusat... Yerin dibi bekle ben geliyorum.

Şarkı hala arka planda çalıyordu. Bana göresin şarkısı bu ortama cuk oturmuştu. Pusat, eğer dayım burada olmasa kahkaha atardı muhtemelen çünkü surat ifadesinden anlaşılıyordu.

"Dayıcığım şarkıyı ne zaman kapatacaksın?"

"Haa, tamam. "

Resmen sıçtım bir de konuşamayarak sıvıyordum. Şarkıyı hemen kapattım. Acaba Pusat neden gelmişti? Ay ben birkaç saat onunla öpüşüyordum. Neden aklımdan çıkmıyor ki?

"Pusat'ı kapıda gördüm marketten geliyordu yemek hazırlayacakmış, ben de Peri çok güzel yemekler yapmıştır beraber yeriz dedim."

İyi halt ettin dayı. İnsan haber verir adamı muhteşem dans figürlerim ile karşılamıştım. Üstümde gri bir eşortman ve dayımdan çaldığım bana gayet büyük gelen bir tişört vardı. Hemen odama koşup üstümü değiştirmek istiyordum ama dayım buradaydı.

"İyi demişsin dayı hadi açsınızdır ben bir tabak daha getireyim siz masaya geçin."

Kendim için tabak falan alıp içeri geçtim. Herkese yemeklerini koyup yerime oturdum. Pusat geldiğinden beri konuşmamıştı. Acaba yemeği beğenmiş miydi? Bence gayet güzel yapmıştım ama onun düşüncelerini merak ediyordum.

"Yemekler çok güzel olmuş elinize sağlık."

Beynimi okuyordu galiba benim düşüncemden hemen sonra bu cümleyi kurmuştu. Demek siz olduk beyefendi araba da öperken gayet samimiydik.

"Afiyet olsun."

Allah'tan düşüncelerimiz sesli olarak duyulmuyordu. Çünkü içimde saçma sapan düşünürken dışıma gayet sakin cevaplar veriyordum.

"Bence de çok lezzetli olmuş ufaklık."

"Afiyet olsun dayı ama şu ufaklık kelimesinden vazgeçsen."

Kesinlikle beni sinir etmek için yapıyordu. Erkeklerin benim sinirlerim ile alıp veremediği neydi hiç bilmiyorum.

"Asla vazgeçmem çünkü ufaklık dediğimde yüzünde oluşan o komik ifade hoşuma gidiyor."

"Benim hiç hoşuma gitmiyor dayı."

Pusat bizim konuşmamızı hafif tebessüm ile dinliyordu. Yemekler bitince sofrayı hep beraber topladık. Pusat'ta, dayımda bana yardım etmişti. Şimdi oturmuş çay içiyorduk. Dayım ve Pusat yan yana oturmuştu ben ise karşılarında ki koltukta tek başıma oturuyordum ve onların askerlik anılarını dinliyordum. Dayımın bütün anılarını biliyordum ama önemli olan Pusat'ın anılarıydı.

Bir kere kalbinin çok yakınından vurulduğunu ve ölümden döndüğünü anlatırken ben de kalbimde acı hissetmiştim. İyi ki şu an buradaydı.

Bir süre sonra anneannem aradığı için dayım odasında onunla konuşmaya gitmişti. Şu an salonda baş başaydık.

"Elin baya lezzetliymiş bu kadar beklemezdim."

"Her işi hizmetçilere yaptıran biri sandığın için olabilir."

Ben mutfağa girip yemek yapmayı çok severdim. Bana, anneannem ve babaannem yemek yapmayı öğretmişti. O yüzden mutfakta kendime güvenirdim.

"Böyle düşünmem normal değil mi? Fazla zenginsin."

"Evet öyleyim ama ben kendi işini kendi yapmayı seven ve dayısı ile her şehre gitmeye çekinmeyecek bir kızım."

"Onu görebiliyorum. Burada olman hala garip geliyor. "

Bana da garip geliyordu. Aslında bizim hikayemiz başlı başına tesadüfler ve gariplikler zinciriydi. Bakalım bu zincirin diğer halkalarında neler olacaktı.

...

Asker Mi? textingWhere stories live. Discover now