🎭 13 BİLİNMEYEN YARINLAR

20.7K 1.7K 419
                                    


Hayatınız boyunca hep sevgiyle kalın, saygıyla kalın, aşkla kalın ve de kitabımı okumaya devam ederek kalın.

Keyifli okumalar dilerim.

(🎭)

Bölüm sözü

Dünya düzdür. En az düz düşünen topluluklar kadar. Uzaylılar ise gerçektir. En az bana olan aşkın
kadar.

H

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

H. G.

(🎭)

Nefes al, ver. Nefes al, ver.
Nefes al, ver. Nefes al, ve sakın verme.
Belki bir mucize olur, ve geberip gidersin, belli mi olur. Ben Hera Türkeş.
Hera Uysal olmak zorunda olan bir adet Hera Türkeş. Başı çok büyük belada olan, zavalı o kız. Başımı beladan kurturmam gerekiyordu ama nasıl?
Oynadığımız oyun, çok kısa süre sonra ortaya çıkabilirdi. Ne vardı ki,
bu oyun ortaya çıkarsa ölecek olan tek kişi bendim.

Bana göre her oyun kuralına göre oynanmamalıydı. Kurallar olmalıydı tabii, ancak ya tüm oyuncular o kurallara uyacaktı, ya da tüm oyuncular aynı anda ve aynı oranda hile yapacaktı.
Eğer herkes hile yaparsa, hile yapmak bir kural sayılacaktı. Kimse hile yapanı devre dışı bırakamayacaktı. Bu da şu demekti: Hem kurallar yıkılacak, hem de kurallar yıkmak için vardır ilkesi gerçekleşmiş olmayacaktı.

İşte her şey böylesine basit mantıktı. Ben hile yapan birini görünce 'aa hile yaptın sen' demezdim. Aksine bende hile yapardım. Hilesine hilemle karşılık verdiğimi anlayacak kadar zeki bir rakiple hiç karşılaşmamıştım şimdiye kadar. Yaptığım aynı zamanda birinin restine rest çekmek gibi bir şeydi.

Hera Türkeş, bu zamana kadar bir oyunu kuralına göre oynamadı ise bilinsin ki karşısında oyunu kuralına göre oynamayan biri vardı da ondandı...

Oynadığımız oyun kesinlikle kuralına göre oynanmıyordu. Burada hile yapan birileri vardı. Ne yazık ki beni yıkanda tam olarak buydu çünkü restine rest çekemediğim bir kesim vardı. Yanacaksam ki yanacağım, o zaman benimle beraber herkesi de yakardım.

Tabii normal şartlarda.

Yakamam! Bu kez değil. Babamı mı yakacağım? Askerimi mi yakacağım? Devletimi mi satacağım? Hiç sanmıyordum. Bu kez sadece ben yanarsam, şayet, bu sonu mutlu bir son sayacağım.

Dikdörtgen uzun bir masa.
Masanın etrafında oturan özel eğitimli askerler ve özel eğitimli veliahtlar. Oradan oraya uçuşan dosyalar, haritalar, belgeler. Arkamdaki dev ekranda sürekli değişip duran kayıp askerlere ait bilgiler ve görüntüler. Susmak bilmeyen adamlar arasında bir saatir süren sıkıcı toplantıyı zerre dinleyemeyen bir adette ben.

KÜLDEN ELBİSEM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin