- 7 - Başlangıç

1.1K 135 39
                                    

Kapıyı açtığımda karşılaşacağım manzarayı biliyordum. Kapımın önüne bırakılmış bir el çantası. İçinde dün akşamın hasılatı. Perdesi sonuna kadar çekilmiş olan Barlas'ın odasının penceresi. Bu sefer benimle karşılaşmak bile istememiş gibi duruyorlardı. Meriç'i ya da Çağrı'yı bile benimle karşılaştırmak istememişti. Al paranı ve çık hayatımdan, demekti bu hareketi.

Üzüntü vücudumu sararken sinirle örtbas etmeye çalıştım. Çantayı sinirle kapımın önünden aldıktan sonra hızla Barlas'ın evine doğru yöneldim. Perdeleri çekili olsa da camı açıktı, hem görüyor hem de biliyordum. O yaz, kış penceresini açardı.

Açık olan pencereyi evin içine doğru ittirerek el çantasını odanın içine attım. İçeriden Barlas'ın olanları algılamaya çalışan "Ne oluy..." diyen sesini duysam da pencereye çıkmasını beklemeden sırtımı döndüm ve yoluma doğru ilerlemeye başladım. "Asya!"

Tepki vermekte haklıydı haklı olmasına da, yine de sinir kaplıyordu vücudumu. Ben onu defalarca terk etmiş olmama rağmen o etmesin, istiyordu bir yanım. Bir yanım da özellikle benden uzak durmasını istiyordu ve bu dengesizlikle delirmeye çok yakındım. Her ne kadar hayatımı Can'ın menfaatleri doğrultusunda harcasam da, Barlas'ın karşısında bencil ve sorumsuz gibiydim açıkçası. Hem ondan uzak durmamak istiyordum hem de yakınlaşmamın verdiği sorumlulukları almak istemiyordum. Bu hareketlerimse Barlas'ın bana bu şekilde cevap vermesini sağlıyordu. 'Al paranı, çık hayatımdan' anlamına gelen hareketine sinirlensem ve kendimi değersiz hissetsem de bir gün gerçekten değersizleşecektim bakışlarında. Bu sonucu sağlamak için her şeyi yapıyor gibiydim. Kimse kendisini yara bede eden bir kadını sonsuza kadar sevip beklemezdi. Üstelik o kadın 'bekleme' derken. Bu gerçek ve bunu yapmak mecburiyetinde kalışım sinirlerimi daha da bozarken kolumdan tutularak durdurulduğumda kolumu çekerek vücuduna döndüm ve ters bakışlarımı gözlerine diktim. Bakışları birkaç saniye yüzümde gezindikten sonra gözünü yavaşça kapatıp açtı ve sakinleştirmeye çalıştığı ses tonuyla "Bu senin paran." Dedi.

Çantayı elime tutuşturmaya çalıştığında elini sertçe ittirdim. Kaşları çatılırken sakin kalmakta zorlandığını görebiliyordum. Sıcak gözlerine öfke düşmüştü. Bana öfkelenmekten çok habire onu öfkelendirmeme öfkeliydi. Çok farklı bir hayatımız olabilecekken bizi bu hale sürüklememe öfkeliydi. Gözünde bize yazık eden biriydim ve bunu isteyerek yaptığımı düşünüyordu.

Bakışlarımı gözlerinden ayırmayarak bastıra bastıra "İstemiyorum." Dedim. Neredeyse tıslar gibiydim. O her şeye rağmen öfkesini süzgeçten geçirerek bana yansıtıyordu ben ise tüm öfkemi akıtıyordum ona her kelimemde. Haksızlık yaptığımın farkındaydım ama başka türlüsü gelmiyordu elimden. Ben de böyleydim. Tepkimi insanları kaybederek ve kendimden uzaklaştırarak verirdim. İlk defa Barlas'ı kaybetmiş olabileceğim hissiyatının verdiği üzüntüydü aslındı tepkimin ana sebebi. Üzüntümü öfkeyle örtbas ediyordum. Beni görme çabası gütmeden, bir söz daha söyleme çabası gütmeden aramızda kalan son görüşme bahanesini kapımın önüne bırakmasıydı bana bunu hissettiren. Gerçekten bu şartlar altında hayatına girmemi reddetmesiydi.

Yorgun bakışlarını yüzümden çekip sağına baktı ve bıkkın bir şekilde nefesini üfleyerek bir adım geri çekildi. Sabır diliyordu muhtemelen içinden. Bakışları değildi sadece yorgun olan. Gözaltlarındaki koyulaşan halkaları görebiliyordum. Uykusuzdu.

"Asya lütfen yorma beni." Derken bakışlarını tekrar yüzüme çevirdi ve çantayı uzattı. "İnatlaşma, al paranı. Yoksa hak ettiğini sana vermek için çabalamak zorunda kalacağım ve daha fazla yüz göz olacağız."

Acıyla gülümserken, gülümseyişimdeki acıyı görüp göremediğini merak ediyordum. Tam da düşündüğüm gibi 'Al parayı, çık hayatımdan' diyordu. Bakışlarını kaçırdığında görebildiğini anladım. Görebiliyordu ama 'nasıl bir hismiş?' der gibi davranmaktan da geri durmuyordu. Sen bana defalarca yaptın, şimdi sana ilk defa yapıyorum ve mahvoluyorsun der gibiydi. Mahvolduğumu görmesini istemedim. Her zamanki gibi güçlü kalmak zorunda olanlardandım çünkü.

Siyahın ÇırağıNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ