- 8 -

1.4K 123 156
                                    


Kapının kilidini açtıktan sonra derin bir nefes alıp içeriye girdim. Barlas ikili koltukta dirseklerini dizlerine yaslamış bir şekilde otururken bana bakmadan "Hoş geldin." Dedi. Bakışlarım Meriç ya da Çağrı da mekânda mı değil mi diye evi tararken en azından görünürlerde olmadığına kanaat getirip kapıyı kapattım ve montumu çıkartırken tekli koltuğa oturdum. Barlas sırtımı bile yaslamadığım ve montumu kucağımda tuttuğum rahatsız oturuşuma baktıktan sonra güldü. "Çeteye girmeden önce gelmiş olsan çoktan mutfağa geçip kendine kahve yapmaya başlamış, üstüne bir de 'Sen de ister misin?' diye soruyor olurdun. Bu çekingen tavırlarının sebebini öğrenebilir miyim?"

Ellerim birbirini bulurken omuz silktim. "Asıl ben inatla 'hayır' dediğin fikrinin neden değiştiğini öğrenebilir miyim?"

Keyifli suratını bozmamaya çalışırken arkasına yaslandı ve kollarını koltuğun yaslanma kısmına çıkartarak rahatmış izlenimi vermeye çalıştı. Buraya, bunu gerçekten isteyip istemediğini anlamaya gelmiştim. Evet, Barlas'ın bu adımı çaresizliğime su serpmişti ama gerçekten hayatının zora girmesine sebep olacaksam kabul etmeyecektim. Muhtemelen tefecilere bulaştığımı gördükten sonra düşünmeye başladığı fikri, Ata'nın içeriğini bilmediği teklifine şahit oluşuyla pekişmişti. Başka yollarla çözmeye çalışmamı istememişti ve beni çeteye almak zorunda kalmıştı.

"Dediğin gibi, bazen işlerimizde bir kadına ihtiyaç duyabiliyoruz." Dediğinde 'inanmadım' der gibi kaşlarımı kaldırdım. Dudağını büzdükten sonra başka bir bahaneye geçti. "Demokratik bir çeteyiz. Oy çokluğu ile çeteye alınman istendi."

Dudaklarım kıvrılırken "En son despot bir rejim vardı çetede diye hatırlıyorum." Dediğimde omuz silkti. "Rejimi değiştirdim."

Öne doğru eğilip elimi bacağına koyduğumda bakışları elime ve temasıma inerken kollarını yaslandığı koltuktan çekildi ve oturuşu gerildi. "Barlas, asıl sebebi ne?"

Temasıma karşılık gerildiğini fark ettiğimde elimi kendime çektim ve sırtımı koltuğa yasladım. Sadece gerçeği samimiyetle söylemesini istediğim için samimi bir temasta bulunmuştum ama bu tarz patavatsız eylemlerime son vermeliydim. Benim düşünmeden yaptığım hareketler, Barlas'ı kötü etkiliyordu.

Sessiz kaldığında "Senin yerine ben cevaplayayım." Diyerek ayağa kalktım ve montumu tekrar giymeye başladım. Bıkkın bir nefes alırken kapıya yönelen beni izledi. "Tefeciye ya da Ata'ya karşı çaresiz kalacağım ihtimalini düşünüp onun yerine bana karşı çaresiz kalsın, dedin."

Çağrı'nın dün akşam verdiği anahtarı kapının yanındaki vestiyere attıktan sonra "Sağ ol, almayayım." Diyerek kapının kulpunu açmak için tuttum. Kapıyı açacağım sırada eli kapının kulpunu tutan elimin üstüne gelince güç kullanmasına gerek kalmadan olduğum yerde duraksadım. Yüzüme düşmüş saçlarımın arasından bakışlarım hemen önümdeki kapıdayken vücudunun hemen arkamda olduğunu hissedebiliyordum. Teması inadımı ve sinirimi vücudumdan akıtıp götürürken elimi yavaşça kapı kulpundan çekmemi sağladığında dudağımı büzerek vücudumu ona çevirdim.

Vestiyere doğru eğilip anahtarı aldıktan sonra henüz bırakmamış olduğu elimin için yukarı doğru çevirip diğer eli ile tuttuğu anahtarı avucuma bıraktı ve parmaklarımı anahtarın üstüne doğru örtmemi sağladı. Elini elimden çekmeden çenesinin ucuyla montumu gösterdiğinde inat etmeye çalışmak konusunda direndim ve montumu çıkarmadım. En azından tekrar gitmeye çalışmadığım için elini elimden çekip bir adım geriledi ve ilgi çekici yakınlığımızı bozdu.

Anahtarı tutan elime bakarken dudağımı büzdüm. İnadımı sömürmüş ve beni pamuk gibi bırakmıştı ama hala ikna edilmeye ihtiyaç duyuyordum. "Barlas normal şartlar altında bunu istemeyeceğini biliyorum. Hatta benimle yüz göz olmak istemeyeceğini de biliyorum."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 11, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Siyahın ÇırağıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin