Bölüm 6: İhanetin kalıntıları

8 1 0
                                    

Sabah uyanıp İria’nın yardımı sayesinde hızlıca hazırlanarak aşağı indim. Kraliçe saraya döndüğü için artık kahvaltılar tüm kraliyet ve yüksek rütbeli kişilerin aynı masa etrafında toplanmasıyla yapılacaktı.

Bu aslında sarayı daha iyi tanımam ve uyum sağlamam için çok iyi bir fırsattı. Madem dünyaya bir daha dönemeyecektim o zaman buraya ve kurallarına ayak uydurmam gerekti. Aslında biraz da zorlarsam neredeyse burayı sevecektim. Genelde ben kolay uyum sağlayan biriyimdir fakat söz konusu büyülerle çevrili bir diyar olunca bu benim için bile zordu.

Artık içimde isyan ve uyumsuzluk kıvılcımları sönmüştü. Fark ettim ki ben gerçekten de buraya aitmişim çünki evde olduğum zamanlarda hep oradan kaçma isteyi içimde beliriyordu. Kampa gitmek, gezilere gitmek bir bahaneydi sadece çünki olayın kökünde evden kurtulmak yatıyordu. Annem ve biraz da olsa babamın benim için endişelenecekleri düşüncesiydi sadece beni zorlayan ve vicdanıma dokunan ama şimdi rahattım çünki kraliçenin dediğine göre beni çoktan unutmuştular. Hatta onlar için hiç var olmamıştım.

Merdivenlerden inip büyük salona vardığımda masanın etrafında bir kaç kişi vardı. Malesef Eadric de oradaydı. Bu gün onunla antrenman yapacağımız düşüncesi zihnimi meşgul eden ve benim rahatsız hiss etmeme neden olan tek şeydi.

Diğer sandalyelerde yetişkin bir kadın, başka bir rütbeli muhafız ve kim olduklarını tahmin edemediyim başka adamlar vardı.

Masaya doğru yürüyüp Eadric’ten tamamen uzak bir sandalyede oturmaya karar verdim. Bir kaç kişi de geldikten sonra Melanie salona dahil oldu ve her kes ayağa kalkıp başlarını selamlarcasına eğdikten sonra kraliçe eliyle zarif bir hareket yapıp oturmalarını işaret etti.

Ben de her kesin yaptığını taklit ediyordum çünki duruma ayak uydurmam gerekiyordu.

Her kes yemeye koyuldu fakat sırayla insanlar bana bakıp fısıldaşırken ben yemeyimi büyük bir keyifle yiyemedim. Ne konuştuklarını duymasam da az çok tahmin edebiliyordum.

"Kehanetteki kız" diye düşündüm kendi kendime. Melanie fısıldaşmaları farketmiş olacak ki, başını yemeyinden kaldırıp çatalıyla bardağa bir kaç kez tıklattıktan sonra fısıldaşmalar kesildi ve ortama ölüm sessizliği çöktü. Artık tabakta çınlayan çatal, bıçak sesleri de yoktu.

“Sizi sarayın yeni üyesiyle tanıştırayım. Leydi Veronica, aynı zamanda diyarın kaderini belirleyecek kişi.”

Bu her kesin akındaki soru işaretlerini cevaplıyordu.

“Halk daha kurtarıcımızın geldiyinden bihaber fakat önce sizler, yani sarayın önemli üyeleri bilin istedim. Yaklaşık bir hafta sonra bir tören düzenlenecek kurtarıcımızın gelmesinin şerefine. Bana bakıp gülümsedi ben ise zorlukla da olsa karşılık vermeye çalıştım.

Üzerimde çok fazla yük varmış gibi hissediyordum. Eskiden kafama buyuruktum fakat burada yapacağım her bir şeyin sonuçları olacaktı çünki ben halkın gözünde ideal bir kişiliktim.

Büyük kurtarıcı

Fakat bu hayatta kimse ideal değildi. İnsanlar hep ideal, mükemmel olma peşinde koşturuyor fakat bunların hepsi boşunaydı. Ben hayatım boyunca hiç mükemmel olmayı ya da çok gözde olmayı istemedim. Ama nasıl olduysa kader beni istemediğim ne varsa direkt içine atmıştı.

Melanie açıklamasını yaptıktan sonra her kes yemeye koyuldu ve teker teker yemeklerini bitirip kraliçeyi selamlayarak ayağa kalktılar. Ben de ayağa kalkıp kraliçeyi selamladım ve odama gitmek için merdivenlere yönelmiştim ki, bir ses beni durdurdu.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Apr 22 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Kraliçelerin Yolu 1: Melesea Where stories live. Discover now