Bunca zaman sonra

2.2K 90 71
                                    

Merhaba şekerpareler! Bu kez ecnebi arkadaşlara özenip bir songfic denemesi yapayım dedim. İlham veren şarkı, İkiye 10 Kala - Bunca zaman sonra nasılsın?

Muhteşem kapağımız ise her zamanki gibi NarminMalik 'in elinden çıkma

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Muhteşem kapağımız ise her zamanki gibi NarminMalik 'in elinden çıkma. Yetenek başka şey azizim.

*****

Bir şeyin değerini, onu kaybedene kadar anlayamazsın... Bunu diyenler haklıymış meğer. Hermione'nin değerini, hayatımdaki yerini, ona olan bağlılığımı, paylaştığımız sevginin derinliğini yollarımız sonsuza dek ayrılana kadar anlayamadım. Şimdi, artık ev gibi hissettirmeyen dairemde tek başıma otururken, yemek yaparken söylediği şarkıları, çamaşır asarken ettiği dansları, uyurken bana attığı tekmeleri özlüyorum. Hatta, izlediği tuhaf filmleri ve o filmleri izlerken yediği kilolarca çekirdeği ve patlamış mısırı bile özlüyorum. Kızdığında iyice incelen sesini, kötü bir haber duyduğunda döktüğü göz yaşlarını, kabarık saçlarını her düşündüğümde, yaptığım hatayı bir kez daha kavrıyorum. Ama artık geri dönüş yok, dünya üzerindeki hiçbir sihir, Hermione Granger'ı bana bir şans daha vermeye ikna edemez. 

Tamamen benim hatam. Beni etkilemelerine izin verdim. Voldemort'un düşüşünden sonra bile saf kan değerlerine körü körüne bağlı kalan ailemin, zıt karakterler olduğumuz için asla ilişkimizin uzun sürmeyeceğini söyleyen arkadaşlarımın beni etkilemesine izin verdim. Bu yüzden, yıllardır sorunsuz giden ilişkimizi asıl baltalayan ben oldum. Kafama girmelerini engelleyemedim, Hermione'nin asla eşim olamayacağına, bir süre sonra uzatmalı sevgili olarak bile kalamayacağına, Hermione'nin sadece ve sadece metresim olabileceğine inandım bir süre sonra. 

Bir şeyin değerini, onu kaybedene kadar anlayamazsın... Ne büyük aptallık ettim. Ailem Astoria ile evlenmem için baskı yapmaya başladığında, ben de Hermione'yi kendimden uzaklaştırmaya başladım. Gitmedi, kaçmadı. Ne olduğunu öğrenmeye uğraştı günlerce. Sonunda aptallığımı tescilleyerek, ailemin evlilik planlarını anlattım.

Sadece, "Anladım." dedi. Bakışlarından ona ne teklif ettiğimi kavradığı belliydi ama bir şey demedi. "İyi geceler" diyip yatak odasına -yatak odamıza- gitti. Peşinden gitmedim, salonda tek başımda oturup içmeye devam ettim. Koltukta sızmıştım, sabah olduğunda, sadece yüzümü yıkayıp işe gittim. Hermione ile karşılaşmamak için, yatak odasına girmedim. Ofisimde her türden kıyafetle dolu bir gardrobum vardı zaten. 

O yüzden, akşam eve dönünceye kadar bir tuhaflık olduğunu anlamadım. Haftanın bir günü, öğlen yemeğine birlikte çıkardık. Her zaman gittiğimiz lokantaya gittim ama Hermione görünmedi. Bunda şaşılacak bir şey yoktu, ne de olsa bana kızgındı. Aslında işime bile gelmişti; kavgayı akşam evde etmemiz daha iyiydi. 

Eve geldim, ancak Hermione yoktu. Yoktu derken, basit bir varlık/yokluk mevzusundan bahsetmiyorum. Hermione'nin, bu evde, benimle tam beş yıl yaşadığına dair hiçbir iz yoktu. Sadece çekmecelerini boşaltmakla kalmamıştı, kullandığı her şeyi ortadan kaldırmıştı. Kişisel eşyalarını almış, diğer her şeyi, eve yerleştikten sonra birlikte kullanmamız için aldığı her şeyi, itinayla paketleyip ardiyeye koymuştu. Çay içtiğimiz fincanları bile... Bütün evi dolaştım, her yere baktım. Ne unuttuğu bir kitap vardı, ne de birlikte çekildiğimiz resimlerden biri. Elimde sadece, ofisteki masamda duran çerçeve kalmıştı. 

Yanlış ANLAma! - Dramione - One ShotWhere stories live. Discover now