F/ On Sekiz

1.1K 377 117
                                    

Merhaba! Eylül sonuna Faith yayımlanmasını tamamlamak istiyorum. Taşınma problemleri olmadan önce Ölü Dünya'nın yazımını tamamlamak istemiştim ama taşınma beni baya aksattı. Maalesef ekime ertelendi. Umarım ekim daha verimli geçer.

Sizi çok tutmayayım. İyi bölümler :)

IG: ki.vara / varaninkaleminden

🎶Lindsey Stirling - The Arena

(Lindsey'in iyi ekmeğini yedim :D)

°Vara

°Vara

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

---


Ben yere yapışıp acıyla inlerken Zack'ten bir bağırış ve boya silahlarından atış sesi yankılandı. Faith ilkinden kaçabilse de ikincisinden kaçamadı ve ikinci bir boya tam da sırtına saplandı. Faith donakalırken kardeşi havalandı ancak o da karnından vuruldu.

Faith ellerini kaldırarak kardeşine döndü. "Ben gittim." dedi ve havalanarak ağaç dalının üstüne oturdu. Kardeşi ona bakıyordu. Gözleri şokla korku arasındaydı ve sadece, "Gerçekten vuruldun sandım." dedi.

Faith yukarıdan güldü. "Kaçsana Gytha, hâlâ bir şansın var." dedi. Kız ilk önce bize baktı ve bir anda ortadan yok oldu. Zack silahını tekrar tetiğe alırken ben ona karşı elimi kaldırdım. "Nasıl yani? Az önce seni..."

Faith omuz silkti. "O darbede iyileşirdim. Harekete geçmem çok sürmezdi." dedi ve kollarını arkasına yerleştirip ağacın kalın gövdesine yaslandı. Bard onu işaret ederek, "O zaman bu darbede iyileşmezsin." dedi. Faith yüzünü buruşturdu. "İyileşirim ama çok uzun sürer."

Bard bana döndü. "Sırtı... Kanatlarının olduğu yer..." dedi. Sanki çok büyük bir illüzyondaki sihri öğrenmiş gibi ağzımı açtım. Mantıklıydı.

Ben başımla onayladım ve silahımı belime yerleştirdim. Gytha neredeydi? Lakin ben başımla Gytha'yı ararken Faith güldü. "Bu darbe kanatları olan melekler için geçerli olacak." dedi. Kaşlarım çatılı bir şekilde ona döndüm. Herkes pür dikkat kıza bakıyordu. Omuz silkti. "Cehennem Melekleri'ne bu darbe etkisiz... Onların zaten kanadı yok." Elini çenesine dayadı ve havaya baktı.

"Belki yaralarını deşebilirseniz etkisi olur ama zaten bu acıya alışık olduklarından..." Omuz silkti. "Bilemiyorum. Cehennem Meleği tanımıyorum."

Aydınlanmış gibi kaşlarım havaya kalktı ve biraz daha aklıma yatmaya başladı. Şimdilik. Biraz daha dersime odaklanmalıydım. Daha çok araştırmalıydım. Ne de olsa savaş anında işimize yarayacaktı. Zaafları bilmek düşmana karşı bir avantaj sağlardı.

Yapay gri saçları olan kız bana baktı. Silahlarımı kendimi korumaya çalışır gibi kaldırdım ve etrafıma bakındım. Yeşil uzun ağaçlar, yer yer çalılıklar ve kalın kök, sarmaşıklarla yol düzgün değildi. Etrafa yeşil hâkimdi ve arada yerleştirilmiş kahverengilikler; gelen güzel çim kokusu ve kuş sesleri şu an Cehennem Melekleri gerçeğini değiştirmese de rahatlatıyordu. Ancak hâlâ daha Gytha ortalarda yoktu ve bu beni ürkütüyordu. Böyle güçleri olan varlıklara karşı beş sıfır gerideydik. Sadece bu da değil; savaşa hâlâ hazır değildik. Tamam, her iş şıp diye hallolacak diye bir durum söz konusu değildi. Lakin biraz daha hızlı... Biraz daha pratiklik...

faith -düzenlemede-Where stories live. Discover now