BÖLÜM 53 : gi-gitme.

23.6K 1.1K 115
                                    

Buketten

"Defol bu odadan !" Sinirle birkez daha  bağırdım. Bana asla dokunmasına müsade etmeyecektim.

"Ne oldu ? Yoksa koruyucu meleğin yanında yok diye korktun mu ?" Sinsice sordu. Bu adam tam bir canavardı. Sabahtan beri peşimdeydi ve beni rahat bırakmıyordu.

"O benim koruyucu meleğim değil. Yeter artık ! Kes saçmalamayı."

Üzerime doğru yürümeye başladı. "Aras buraya gelmeden önce birkaç tur atalım mı ?"  Anlamayan gözlerle ona baktım. Bir eli hızla bacaklarımı kavradığında ne istediğini ancak anlayabilmiştim. Korku tüm bedenime yayılırken beni koruyacağini ümit ettiğim arasın biran önce yanımıza gelmesini diledim.

"İnan bana. Seni zevkten uçuracağım."

İğrenerek ona bakarken kollarının arasında  debelenmeye devam ettim. Güçlüydü ama aras kadar olmadığını düşündüm. 

"Defol. Adi şerefsiz defol buradan ! Bana dokunamayacaksın !"

"Neden ?" Diye sordu kendini alt taraftan bana sürterken. "Sen arasın sürtüğü değilmisin ? birazda benim sürtüğüm olursun."

"Sence... aras kadar tatmin edici değilmiyim ?"

Hırsla bağırmaya başladım.  Ama sert bir tokatla yere savrulmama sebep oldu ve beni susturdu. Şaşkınlık ve korkudan sadece birkaç dakika olduğum yerde elim yanağımda bekledim.

"Sen.." diye tısladım bir damla yaş yanağımdan süzülürken.

"Adi şerefsiz " diyerek ayağa kalktım ve hızla suratına yumruk attım. Narin (!) Burnunun kanadığını görünce gücüm karşısında şaşırmadan edemedim.

"Seni küçük sürtük." Beni hızla yatağa attığında büyük bir çığlık kopardım. Bu çığlığıma karşılık alt kattan arasın sert sesi geldi.

"Buket !"

Onur hızla elleriyle ağzımı kapatırken " herhangi birsey söylersen seni keserim " dedi. Tam üzerimden inecekken aras geldi ve gördüğü manzara karşınsında hızla onuru kenara itip beni kucağına aldı.

Verdiği güven sebebiyle başımı boyun girintisine saklarken sarsılarak ağlamaya başladım .

"Ç-çok ko-korktum." Yanağımı hızla öpreken saçlarımı okşamaya başladı.  "Ne oldu bebegim ?"

"O-onur " daha yüksek sesle ağlamaya başlayınca beni daha fazla sardı. Ellerim tişörtünü koparırcasına sıkarken devam ettim.

"Senin sürtüğün olduğumu ve birazda onun için çalışmam gerektiğini söyledi. Se-sen gelmesen ba-bana saldıracaktı." Dizginlemeye çalıştığım hıçkırıklarım arasından altımdaki bedenin kasıldığını hissettim.

"Bu doğru değil. O küçük bir kız çocuğu.  Herşeyi uyduruyor." Onurun sesi odayı doldururken arasa daha fazla sokuldum. Artık tam anlamıyla boynuyla bütünleşmiştim. Öyleki aras kafasını rahat olabilmem için hafifçe yana yatırmıştı.

"Ha-hayır" diye bağırmaya calıştım hıçkırıklarım arasından.

"Ulan piçkurusu.." arasın sinirli sesini duyunca bana güvendiği için içimden onu öpmek ve sürekli teşekkür etmek geldi.

"Ona inanmayacaksın öyle değilmi aras ? Kız senden nefret ediyor. Bizi birbirimize düşürmek ici bir elinden geleni yapacaktır."

Titreyen bedenimle başımı kaldırdım ve muhtemelen kızarmış olan gözlerimle arasın gözleri içine baktım. "O zaman bu yanağımdaki iz ne ?" Diye sordum tokat attığı yanağımı arasa gösterirken. Parmak izlerinin çıktığına emindim. O izler benim olacak değildiya.

SERT UKALAWhere stories live. Discover now