Ölüyorum ölüyorum ölüyorum

9.3K 795 213
                                    

2 gün sonra

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

2 gün sonra

Omzumdaki çantayı düzleterek yavaşça kapıyı ittirerek kafeye girdim. Masaları silen Jimin'i gördüğümde baş selamı vermiş, o da bana gülümseyerek selam verdiğinde tezgahın arkasına geçip mutfağa girdim.
Çantamı bir köşeye bıraktığımda Yoongi hyung yanıma yaklaşıp elimi işaret etti.

"Eline ne oldu ve dün neden gelmedin? Bir sorun yok
değil mi?"

Elime kısaca bakıp tekrar ona döndüm. "Kahve yaparken elime kaynar suyu döktüm dün ise... Bir yere gitmem gerekti o yüzden gelemedim" başımı yere eğip ensemi kaşıdım. "Sizi zor durumda bırakmış olmalıyım özür dilerim, dün en yoğun günlerden biriydi"

Sırtımda el hissettiğimde başımı kaldırıp Yoongi hyung'a baktığım sırada bana gülümseyerek bakıyordu. "Özür dilemene gerek yok, bugün siparişleri al ve istersen kasaya geçersin sana kalmış ve ne olursa olsun bir sorun varsa bize anlat"

Başımı salladığım sırada içeri giren Namjoon ve Jin hyung'a bakıp kısaca günaydın dedikten sonra elime toz bezini alıp yemeklik malzemeleri çıkartan hyunglarıma döndüm.
"Ben masaları temizleyeyim, bir şeye ihtiyacınız olursa bana seslenirsiniz kolay gelsin"
Hepsi gülümseyerek bir ağzıdan konuştuğunda içeri geçip işlerimin başına geçtim.

---

"Bugün neyse ki çok yoğun değil ama fazlasıyla acıktım, ah vicdansızlar o kadar güzel yemek ve tatlı istiyorlar ki bazen servis ederken şeytan diyor ki "ya siktir et kendin ye şu yemekleri" ama ben melek gibi bir insan olduğumdan yapmıyorum"
Jimin'in söylediği şeye kıkırdayıp yemeklerin hazır olmasını beklerken onu dinliyordum.

"Sabret biraz daha yakında araya çıkacağız, bu arada Bay Alvin nerede?"
Jimin yemeği alıp bana uzattığında hızlıca konuştu.
"Bugün kardeşi ile işi vardı o yüzden gelmeyecek,
bunlar 6. Masanın"

Başımı sallayıp elindeki yemekleri alıp  hızlıca 6. Masaya gidip yemekleri dikkatlice bırakıp "afiyet olsun" dedikten sonra tekrar Jimin'in yanına geçtim.

"Bu arada neden Alvin diyoruz?"
"Kardeşi ile eskiden uzun bir süre yurtdışında kalmışlardı ve o zamanlar Alvin soyadını kullanmışlar, malûm insanlar ota boka ırkçılık yaptığından onlarda daha kolay bir çözüm bulup birisi soyadını sorduğunda Alvin diyorlarmış, neymiş bizim soyadlarımız onlara garip geliyormuş vay paşalarıma bak ya ama gözleri çekik soyad pek bir etki etmez bence"

Başımı anladım dermiş gibi salladıktan sonra birinin seslenmesiyle oraya doğru hızlıca adımladım.

"Bir tane Fettuccine Alfredo istiyorum"

Başımı sallayıp not aldım. "İçecek bir şey ister misiniz?"
Adama başını olumsuz anlamda salladığında tekrar kasaya doğru ilerleyip siparişi söyledim.

---

"Ben bittim yalnız, ulan bugün yoğun değil dedim ağzıma sıçtılar" Jimin yorgunlukla konuşurken yorgunluktan oturduğum yerde yemeğin hazırlanmasını bekliyordum.

It'll Be OkayWhere stories live. Discover now