Seni sonsuza dek beklerim

8.4K 694 108
                                    

AsterBahçeye gelir misin?(Görüldü)01:23

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Aster
Bahçeye gelir misin?
(Görüldü)
01:23

♪♪♪
Taehyung

Dizlerime yasladığım deftere rastgele bir şeyler çiziyordum. Genelde her gece bunu yapardım, yaşadığım kötü şeyleri unutmak için ya da kafa dağıtmak için beynimi boşaltıp hep bir şeyler karalardım. Ailem kaybettiğim günden beri bunu yapıyordum, kolay değildi kendime bir süre gelmemiştim. Bakıyordum, yaşıyordum ama hiçbir şey hissetmiyordum ta ki kardeşim bana bağırıp kendime gelmem gerektiğini söyleyene kadar. O gün aynen şunları söylemişti "Artık kendine gelmen gerekiyor, sadece senin anne ve baban ölmedi benim de annem ve babam öldü o kazada. Her zaman ilk ben doğdum, abinin ben senin diye söylüyorsun ya, hani abiliğin? Ben göremiyorum böyle bir şey. O kazada beni de kaybetmişsin gibi hissediyorum, bana bakıyorsun ama beni görmüyorsun gibi bakıyorsun ve bu canımı yakıyor artık. Kendine gelmek için, kafanı dağıtmak için bir şeyler bul. Resim yapmayı seviyorsun al şu defteri ve her üzüldüğünde, mutlu olduğunda, yalnız hissettiğinde buna bir şeyler karala ama sanki her şey bitmiş gibi yaşama.
Ben her zaman yanında olacağım bunu biliyorsun"
Demişti. O gün benim ilk dönüm noktam oldu.

Kardeşim gibi kimseyi kendime yakın göremedim, kaç yıllık arkadaşlarım var ama yine de Taeyong'un yerine geçemediler ta ki kafeme çalışmak için gelen
o kimseyi görmeyen, duygularını yitirmiş gibi duran kişiyi görene kadar, Jeon Jeongguk. Ona bakınca kendimi gördüm, eski küçük beni.
Konuşmuyordu ama gözlerine baktığımda "lütfen yardım et bana, korkuyorum" der gibi bakıyordu. Köşesine çekilmiş kimsenin onu görmediği bir yerde birinin onu görüp yardım eli uzatmasını istiyordu ve ben onu görüp yardım eli uzattım.
O gün "birbirimizin yaralarını saracağız" diye kendime bir söz verdim ve bu sözüme adım adım yaklaşıyorum.

Telefonumun titremesi ile düşüncelerinden sıyrılıp ekrana düşen bildirime baktığım gibi yaslandığım yerden doğruldum. Kaşlarımı çatarak dolabımdan hırkamı alıp üzerime geçirdim.
Arka bahçeye çıktığımda aldığımız bahçe salıncağına oturan bedeni gördüğümde yavaşça oraya doğru adımladım. Bana baktığında gülümsemiş ve yanına oturmuştum.

"Hoş geldin" ensesini kaşıyıp önüne döndüğünde bu haline tekrardan gülümsemiştim.

"Hoş buldum, bu saatte neden dışarıdasın bakalım"

"Konuşmak için çağırmıştım" Bakışlarımı kucağında titreyen ellerine indirmiştim, gergin görünüyordu ve ellerinde kaşıdığından olsa gerek yara izleri vardı. Yavaşça titreyen ellerini ellerimin arasına alıp güven verircesine sıktım.

"Gergin olmana gerek yok, seni yargılamadan dinleyeceğim. İstersen hiç konuşmam tamam mı?
İçini bana istediğin gibi dökebilirsin Aster, Salvio'n seni her zaman dinleyip destek çıkacak anlaştık mı?"

It'll Be OkayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin