26. Hiçlikten Gelen

886 39 0
                                    

Oy ve yorumlarınızla destek olursanız sevinirim arkadaşlar.

Yıldızlar hep parlasın.


Quod ex nihilo fit, in nihilum vadit.

Hiçlikten gelen, hiçliğe gider.

Bulunduğumuz katın tamamının kütüphaneye ayrılmıştı. Koyu cevizden el işçiliği raflar olağanüstüydü. İkişer paralel sıradan oluşan kitap rafları, loş bir aydınlatma ile lüks el işçiliği avizeler oldukça şıktı. Ayrıca koyu kırmızı duvar kâğıdı hoş bir ambiyans oluşturmuştu. Kütüphanenin orta kısmında bir danışma masası, danışma masasının ön kısmında ise dikdörtgen ve eşit uzunlukta iki tahta masa ile tahta uzun banklar yer alıyordu. Bu masaların üzerinde taşlı abajurlar vardı. Her şey için özenilmişti ve gerçekten güzel bir kütüphaneydi. Akademideki kütüphane hoş olsa da burayla yarışamazdı. Kısa bir süre etrafı incelememe izin veren Lucifer elimi bıraktı. Ardından danışmada yer alan iblisin yanına gitti. Burada görevli olan iblis minyon ve güzeldi. Saçları uzun, dalgalı ve mavi renkteydi. Gözleri ise sarıydı. Ayrıca küçük bir burnu, düzgün hatlı minik bir dudağı vardı. Şık siyah ceket etek takım giymişti ve klas bir havası vardı.

- Merhaba Sapphire? Nasılsın?

Lucifer'ı görünce hemen ayağa kalktı ve saygıyla eğildi.

- Hoş geldiniz kralım. Teşekkür ederim, iyiyim. Siz nasılsınız?

- Teşekkür ederim. Sapphire yasaklı bölümdeki kitaplara bakacağız.

- Tabi kralım, ben size eşlik edeyim.

Bizi kütüphanenin en arkasına, giriş tarafına göre sol tarafta kalan, pencereye yakın kısımdaki son üç kitaplığa götürdü.

- Benden bir isteğiniz var mı kralım?

- Hayır Sapphire, gidebilirsin.

- İzninizle lordum.

Eğilerek yanımızdan ayrıldı.

- Herkesin sana içten bir şekilde saygı duymasından gurur duyuyor olmalısın. Çoğu lider buna sahip olamıyor. Sen bu saygıyı hak ederek kazanmışsın. Sırf bu nedenle bile sana saygım arttı.

Bana gururla baktı.

- Hem beni takdir ettiğin hem de düşüncelerin için teşekkür ederim.

Gerçek bir lider gibi iltifatı asil bir ağırbaşlılıkla kabul etti. Lucifer beni şaşırtmaya devam ediyordu. Onu tanımadığım zamanlarda fazla önyargılı davranmış ve onun kaba olduğunu düşünmüştüm. Şimdi bu zarif hareketlerini gördüğümde ise onu kafamda yeniden tanımlamıştım. Bazen ne kadar fazla şeyi görmezden geliyor, es geçebiliyorduk. Bazen bilgilere erişmemiz engellenirken bazen de olay veya gerçeklere yalnızca kendi tarafımızdan bakıyorduk. Sonuç olarak yanlış yargılayabiliyor, düşünebiliyor ya da hissedebiliyorduk. Tüm bunlar sorun teşkil ediyor ve bu nedenle gerçeklere erişmemiz hep zor yoldan oluyordu. Ben bana verilenle ya da dar bakış açımla yetinmemeye karar verdim. Özellikle kendimle ilgili gerçekler söz konusuyken... Ben bunları düşünürken Lucifer ilerlemişti. Onu takip ettim.

- İşaretsizlerle ilgili kitaplar bu kitaplıkta, önce bunları araştıralım. Sonra diğerlerine geçeriz.

- Tabi.

Birkaç tane kitabı raflardan aldıktan sonra ön taraftaki masalardan soldakine geçtik.

Secrets adlı kitabı açtı. Daha önce bu kitaplara baktığından emindim, çünkü sayfaları hızla çevirdi ve ilgili sayfada durdu.

RUH LEKESİ(düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin