Türk Melez Kampı 2

Bölüm -4- Bahar Partisi

Bahar Partisi günü geldi çattı. Hazırlıklar neredeyse tamamdı ikizler gece uyumayıp tatlıları hazırlamışlardı, Hector ve ateşli görl sağ olsun yoksa tatlılar son dakikaya kalacaktı. Sabah uyandım ve aşağıya indim. Kahvaltıdan önce antreman sahasına geldiğimde Pelin ve Hector antreman yapıyorlardı. Pelin'in genelde pasif dövüştüğünü biliyordum, en azından iki arena maçında öyleydi ama şimdi o kadar iyi mızrak kullanıyordu ki... Sadece hayranlıkla izliyordum.

Pelin'le genelde bu tür konularda dalga geçerdim, 'He hee sen çok iyi savaşçısın tabi canııım' gibisinden ama şu an gördüklerimden sonra Pelin'i kendime denk rakipler arasına almakla kalmayıp en başa bile alabilirdim.

Hector ona yakın dövüşle mızrak dövüşünü nasıl bir arada kullanacağını gösteriyordu sanırım. Sonuçta hepimiz ne kadar iyi olursak olalım Hector savaş tanrısı tarafından eğitilmiş bir savaşçıydı. Haliyle tüm silahlarda da herkesten daha iyiydi.

Onları biraz izledikten sonra Pelin beni gördü ve el sallayıp yanıma geldi.

''Kuzenlerin en tatlısı. Ne oldu şaşırmış gibisin?'' dedi ona şaşkın gözlerle bakarken. Ki haklıydı yani, bu Pelin hani şu Ayızıt kızı olan, karıncayı incitemeyen Pelin, demin Hector'dan daha çok heykel parçalayıp Hector'un gösterdiği hareketlerle Hertor'u yerden yere vuruyordu. Tabi kim olsa şaşırır diyecektim ki Han'ın da şaşkın gözlerle Pelin'e baktığını gördüm. Arkamı döndüğümde birkaç kişi daha bizim gibiydi. Kendi kardeşleri de hayretlere düşmüştü.

Pelin'e dönüp ''T..Tabikide şaşıracağım, sen orada neler yaptın öyle. Doğru söyle bir şey falan almadın değil mi? Büyü falan yaptırmadın değil mi bak yaptırdıysan söyle hani.'' dediğimde Pelin kahkahalara boğulup yanağımdan makas aldı ve sırıtarak ''Sana babamın iyi bir mızrak eğitmeni olduğunu söylemiştim. Sadece öldürmeyi sevmiyorum o yüzden de pek uğraşmıyordum bunlarla. Ama madem erkeğimin peşinde şu Efendi ve onun tarikatı var o zaman ben de onu korumak için her şeyimi ortaya koymalıyım.'' Hector'a bakıp ciddileşti ve ''Onu benim elimden almaya gelirlerse, işte o zaman Hector gibi kana susamış olup hepsini öldürürüm. Erkeğimi bir kere kaybettim zaten bir daha kaybetmeyeceğime dair yemin ettim. Ne olursa olsun kaybetmeyeceğim de. O yüzden kendimi geliştirmem ve olabileceğim en iyi seviyeye gelmem gerek tatlı kuzenim.'' Dedi ve Hector'un yanına geri dönüp antremanlarına devam ettiler.

Bu sırada Han yanıma geldiğinde ''Benim gördüğümü sende görüyor musun?Hani şu anda yanlış görmüyorum değil mi? Hector'un kafasını bacaklarıyla kıstırıp fırlatan Pelin, bizim sarışın Pelin değil mi?'' dedi. Cidden hala inanamıyordum. Haydi bir Ayızıt kızını geçtim, Mengere Tengere melezleri gibi zamanlamasını ayarlayıp Kızagan melezleri gibi de işi bitiriyordu. Ama Pelin'in neden pasif kaldığını da anlamıştım. Eğer Pelin böyle dövüşmeye devam etseydi eninde sonunda arena şampiyonluğuna aday gösterilebilirdi. 3 yıl önce beni de gösterdiler ama Hector'la dövüşecek kadar da salak değildim. Sonuçta her ne kadar arkadaş olursak olalım, Hector arenada zincirlerinden kurtulmuş kana susamış bir canavar gibi dövüşüyordu.

Öğle yemeğine kadar partideki son rötuşları ayarladım ve öğle yemeğine geçtim. Eda, Gizem ve Senem yanıma geldiler. Beni görünce ve tam konuya gireceklerken ''Evet evet biliyorum konumuz Pelin ve yıllardır bizden sakladığı savaşçı yetenekleri biliyorum. Ben de en az sizler gibi şaşk...'' ''Siz gene kimi çekiştiriyorsunuz bakayım?'' diyerek yanımıza geldi Pelin.

Gizem hemen Pelin'e dönüp ''Sen cidden bunca senedir neden yeteneklerini sakladın, yani seni yıllardır sessiz sakin dövüşmekten pek anlamayan biri görüyorduk ama maşallahın var yani. Ben değil Hector'u yerden yere vuranı daha ona doğru düzgün dokunabileni bile görmedim.'' diyip kıkırdadı. Pelin de ''Zaten ona benden başkası da dokunamaz, dokunanı parçalarım biliyorsun Gizem.'' diyip güldü. Gizem de gülümseyip ''Bilmez miyim, her gece bizim kızlara onu ne kadar çok sevdiğini anlatıp duruyordun zaten.'' dedi. Yemeğimizi alıp masaya oturunca Eda, Gizem'e dönüp ''Ee, akşamki partiye kimle gidiyorsun bakalım? Ayrıca Senem seni de sormalı, senin de gideceğin biri var mı?''dediğinde ikiside sus pus oldular.