17

461 62 50
                                    

Odada yankılanan sert bir hapşuruğun ardından Rin zorlukla gözlerini aralamıştı. Saat kaçta veya kaç saat boyunca uyuduğu hakkında hiçbir fikri yoktu ama hâlâ uykusu olduğunu biliyordu.

Yatağının neredeyse bir metre uzağındaki yatağın kenarında beliren silüet ile gözlerini yavaşça geri kapattı. Shidou'nun geldiğini düşünüyordu ve onu ses yapmaması konusunda uyaracak hâli bile yoktu.

Akan burnunu çekmekle yetinip kalın yorganın altında diğer tarafa döndü. Bacaklarını kendine çekerken sadece tekrar uyuma isteğiyle doluydu.

İkinci bir hapşuruk sesi Rin'in sinirlerini alt üst etmeye yetmişti. Uyku planları yerin dibine girerken zor gelen uykusu da kaçmıştı ve yorganı üstünden atıp sinirle doğruldu.

"Uyuduğunu bilmiyordum." diyen sesin sahibine karşı Rin sadece gözlerini kocaman şekilde açabildi. "Neden öyle baktın?" derken de üstünü çıkarıyordu sesin sahibi olan siyah saçlı genç.

Rin, yarı çıplak bedene anlamsız bakışlarını yöneltmeye devam ederken kısık sesi ve acıyan boğazıyla kendini konuşmaya zorladı.

"Odamda ne işin var?", zorlukla öksürdüğünde Isagi'nin endişeli gözlerini görmeyi beklemiyordu.

Bu sefer "Neden öyle baktın?" sorusunu soran Rin olmuştu.

Tişörtünü giyerken büyük adımlarla da Rin'in yatağına yaklaşmıştı Isagi. Yatakta yorganların arasında sulu gözleriyle oturan bedene daha konuşma fırsatı vermeden dibine girip yakından yüzünü inceledi.

Isagi, "İlaç aldın mı?" elini Rin'in alnına yasladı ama kendisi de hasta olduğundan dolayı ateşi olup olmadığına pek emin olamaz hâlde geri çekti. "Anri kahvaltı için bir şeyler getirmiş olmalıydı sana."

Yatağın kenarına otururken, "Banyo yap, ben de yemediysen senin için bir şeyler getireyim." Rin'in tekrar öksürmesine izin verdi ve sırtını yavaşça okşadı.

Bir süre öksürük ile uğraşan beden ardından yatağa boylu boyunca uzanmış ve Isagi'ye bakmadan duyulamayacak kadar kısılan sesiyle hece hece konuşmuştu.

"Beni havuza yanında çekmeseydin böyle olmazdı." tek koluyla gözlerini kapatmış ve ardından boştaki eliyle halsiz bir sallama yapmıştı, "Elbette bana yiyecek bir şeyler getirmelisin." dedikleri de Isagi'den küçük bir kıkırtı kazanmasını sağladı.

Isagi, tuttuğu derin nefesini verirken yerinde hareketlenmiş, "Ben gelmeden sıcak bir banyo yap, rahatlatır belki" Rin'in üstünü de beline kadar örtmüştü.

Rin, Isagi'nin yataktan kalktığını kapı kapanma sesinin ardından anlamıştı.

Kendisi gibi hasta olan biri olmasını geçti, herhangi birisinden istekte bulunmak normal şartlarda asla yaptığı bir şey değildi. Shidou sadece bir istisnaydı istekleri konusunda.

Bir süre sessiz odada gözlerini dinlendirdikten sonra öksürdüğünden dolayı tekrar dolan gözlerini koluna sildi. 

Isagi gelmeden banyo yapabilir, o geldiğinde de bir şeyler atıştırıp uykusuna dönebilirdi. Tabi ondan hâlâ neden odasında olduğuna dair bir cevap alamamıştı.

Başını diğer yatağa doğru çevirirken tek koluyla da yataktan destek almıştı. Yatağın üstünde duran çantanın ve kapının yanındaki valizin Shidou'ya ait olmadığını biliyordu Rin.

Tekrar yatmadan doğruldu, yataktan kalkıp düzenleme gereği duymadan valizine ilerledi ve duştan sonra giyeceklerini alıp odanın kenarındaki geniş banyoya girdi.

Aklından geçeni yaparak çantaları incelmeyecekti. Isagi'den cevabı bulamazsa zaten Anri'ye sorabilirdi, odaları ayarlayıp eşleştirme yapan oydu sonuçta.

perdant 'rinisWhere stories live. Discover now