22

457 59 63
                                    

Mail geldikten neredeyse iki saat sonra başlamışlardı plak için arama yapmaya ve yemekten önce de bir saat etrafta gezmişlerdi. Fakat hâlâ ne internetten ne de gittikleri yerlerden bir şey bulabilmiş gibi değildi ikisi de.

Isagi plaklar hakkında hiçbir fikri olmadığı için Rin'i takip etmekle yetiniyordu. Yemek esnasında da sadece Rin'in anlattığı, plak hakkındaki bilgileri dinledi.

Rin sayesinde aradıkları plağın dış görünüşünü az çok anlamış olsa da plak sayesinde Rin'in bilmediği yönlerini öğrenmek daha ilgi çekici geliyordu Isagi'ye.

Hafif sisli havada, yeşil ve koyu kahvenin yoğunca bulunduğu sokakta yan yana yürürken de Rin'in şarkı tarzına uymayı seçmişti Isagi.

Isagi, uzun zaman sonra hem böyle bir geziyi ilk kez yapıyordu hem de dinlediği müzik zevk veriyordu. Bu zevki ise Rin ile paylaştıkları kulaklığa bağlamaya yeltenmedi.

Sarmaşık, çiçek ve bolca bitki bulunduran sokaktan çıkmalarına neredeyse dört dükkan kala Isagi için anlatılmaz olan anı bölen kişi bizzat Rin olmuştu.

Rin, "Sanırım aradığımız dükkan burası." , derken kulaklığını düzeltmişti. "Burada da bulamazsak trenle başka bir bölgeye gitmemiz gerekebilir."

Isagi tamamen odaklı hâlde dükkanı dıştan inceleyen bedene bakarken bu bedenin hareket etmesi ile de tökezlemişti.

Bulundukları ortamdaki hava yüzünden mi yoksa başka şeylerden dolayı mı garip hissediyordu emin değildi. Tek emin olduğu şey Rin ile vakit geçirdiği için mutlu olduğuydu.

Kulağından çıkan kulaklığa aldırmadan elleri dizlerine yaslı hâlde başını kaldırmış ve elini uzatan kişiye bakışların çevirmişti.

Daha dakikalar önce açtığı maskesini kapatarak gülüşünü gizleyip gözlerini kaçıran Rin, Isagi'nin içindeki garip hissi tetiklemeye yetmiş ve kendisi de mide bulantısına gömülmüştü.

Rin gülmeyi bırakıp hafif öksürerek gözlerini kaçırdığında Isagi de kendisine uzatılan eli tutup doğruldu. "Sağol." diyerek o an neden tökezlediği konusunu açılmadan kapatmıştı bile.

El ele dükkana girerlerken Isagi, Rin tarafından sürüklenmeye razıydı. Rin'in utangaç tavırları, şirin denilebilecek tepkileri ve sinirlense de sonunda Isagi'nin yanından uzaklaşmayan hâlleri yüzünden belki de Isagi böyle hislerin içine düşmüştü.

"Biraz dükkanın içini videoya al bu sırada ben de dükkan sahibi ile konuşayım." derken dalıp giden Isagi'ye doğru hafif başını eğdi Rin.

Isagi'den onay aldığında kendindeki kulaklığı çıkarıp telefonla birlikte Isagi'ye uzattı. Rin, dükkan sahibi ile konuşmak için Isagi'nin elini bırakıp raflar arasında kaybolduğunda Isagi'de kendine verilen telefona bakar hâldeydi.

Dükkanın duvarına yaslı yüksek rafların yanına doğru giderken de telefonu inceleme isteğinden korkarak hızla ceketinin cebine koydu.

Rin ile odada kaldığı birkaç gün içerisinde Rin'in birçok özelliğini öğrenmiş ve çoğu hareketine de alışmıştı.

Temkinli birisi olmasına rağmen Rin telefonuna şifre koymazdı, gece uyurken şarkı dinlerdi, sabah kalkıp yürüyüş yapardı ve su tüketimine de fazlasıyla dikkat ederdi.

Bir gamera ya da en azından Isagi'ye oranla Rin kendine fazlasıyla iyi bakıyordu.

Isagi, Rin'in vücut geliştirme çalışmadığını da biliyordu fakat hastalandığı ilk gün sırtına ve beline dokunduğunda yapılı bir bedeni olduğunu rahatça anlamıştı.

perdant 'rinisWhere stories live. Discover now