3.Bölüm: Anlaşma Anlaşmadır

7.3K 201 3
                                    




Instagram: @elifmelissa_

Merhaba, henüz burada bir kitle yok ancak bu hikaye ne zaman size ulaşırsa lütfen yorumlarınızı ve kalplerinizi bırakmayı unutmayın ve bilin ki benimle her zaman iletişime geçebilirsiniz heyecanla burada kocaman bir aile olmayı bekliyorum :) <3

Son olarak bu +18 bir kitap ve yakında o tür sahneler başlayacak lütfen bunu bilerek okuyun :)

Kocaman kalplerle! 💗💗💗

"Selam, yabancı." dedim heyecanla, dün gerçekleşen manidar konuşmamızın üstüne bugün tekrar karşılaşıyor olmamız tuhaftı ama yine de hiç bilmediğim bu şehirde bildiğim bir yüzü görmek iyi gelmişti.

"Masama oturabilirsin demedim." dedi bay ukalâ. Yüzündeki ciddi tavrı sinirimi bozsa da aldırış etmedim, nasıl olsa hayatımda bir daha göreceğim birisi değildi.

"Evet ama burayı çok merak ediyordum ve gördüğün gibi her yer dolu bende seni tanıdığım için oturabilirim diye düşündüm." dedim hızlıca, yüzsüzce bir tavır olduğunun farkındaydım ama kendime söz vermiştim. Burada beni kimse tanımadığı için, içimden geldiği gibi davranabilirdim!

"İnsanlar önce nezaketen oturabilir miyim diye sorar, küçük hanım." dedi karşımdaki kendini bir şey sanan bay ukalâ.

"Tamam o zaman, kalkayım."

"Oturdun artık, kalkma madem." dediğinde gülümsedim. Ah Azra... Bu nasıl bir yüzsüzlük böyle!

"Çok ısrar ettin madem." dedim kinayeli bir tavırla gülerken. Yaptığım şeyin mantıksız olduğunu biliyordum ancak eğleniyordum da dolayısıyla karşımdaki adamın ne düşündüğü çok umurumda değildi.

"Ya evet, az sonra ayaklarına kapanacaktım." dedi kahvesinden bir yudum alırken, güldüğünde yanağında oluşan gamzeleri ve kahve içerken alnında oluşan çatıklık oldukça hoşuma gitmişti, normal değildi ama yine de beğenmiştim...

"Burayı sende biliyorsun herhalde, oysa ben sosyal medyadan bulduğumda kimse bilmiyordur diye düşünüyordum." dedim derin bir iç çekerek. Hayal dünyam ve gerçeklik bağlantılarını birleştirmek için var olan zekâm belli bir noktaya kadar çalışıyor gibiydi. Üzerime bir anda aptallık bürünmüştü!

"Dünya sandığın kadar küçük ve sana özgü değil hanımefendi, burası oldukça bilinen meşhur bir yer." dedi genç ve ukalâ adam.

"Her neyse, ben gelmeden önce küçük dünyamda bir gezi plânı oluşturdum ama yine de önerilerin varsa dinlemek isterim." dedim, pek ilgili gözükmese de öğrendiğim kârdır diye düşünerek hareket ediyordum.

"Buraya ilk defa mı geliyorsun?"

"Evet ilk defa geliyorum." dedim gülümseyerek.

"Bu şehir, seni bir daha kendine çekecek vazgeçemeyeceksin küçük hanım." dedi kendinden emin bir tavırla.

"Sürekli İtalya'ya geliyorsun demek ki?" dedim merakla.

"Evet, kendimden ve herkesten kaçmak istediğim zamanlarda. Buradaki evler, dağ, taş bile bana huzur veriyor."

"O zaman burada her yeri biliyorsundur?" dedim. Aklıma harika bir fikir gelmişti ve ayağıma gelen fırsatı kaçıramazdım.

"Evet." dedi soğukkanlı bir tavırla.

"Beni gezdirsene." dedim heyecanla, sanki en sevdiği oyuncak alınmış küçük bir kız çocuğu gibiydim.

"Hayır." dedi hemen Tuna. "Yeni bir kadın vakası kaldıramam. Buraya kafa dinlemeye geldim rehberlik yapmaya değil."

Tenimdeki Yangın (+18)Where stories live. Discover now