5.Bölüm: Muhteşem Uyum

7.4K 218 11
                                    

Bölüm şarkısı: Apocalypse - Cigarettes After Sex

Keyifli okumalar dilerim canlarım! 

Bol bol yorum yapmayı es geçmeyin lütfen okumaktan müthiş zevk alıyorum. 

Tabi bir de eğer yaşını +18 değilse lütfen bu hikayeyi okumak için biraz daha bekleyiniz :)

Sizi seviyoruuum. 🖤

Bazı anlar heyecanlıdır, hayatımızda ilk defa yaşayacağımız anlar kıymetlidir

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Bazı anlar heyecanlıdır, hayatımızda ilk defa yaşayacağımız anlar kıymetlidir. Kimi insan yaşayabileceği en özel günü sevdiği adama saklamak ister, kimi de bunun önemsiz olduğunu ten çekiminin uyumunu savunur. Bu yaşıma kadar bende beyaz atlı prensimin hayalini kuran bir kadınken günden güne yaş aldıkça ten uyumunun daha önemli olduğunu düşünmeye başlamıştım. Eğer o an canım bunu yapmak istiyorsa kendimi tutmamalıydım, çünkü kadınlarında erkekler gibi kaybedecek hiçbir şeyi olduğunu düşünmüyordum. Bu tabi benim görüşümdü, bunu saklamak isteyene saygım sonsuzdu ancak benim heyecanla beklediğim beyaz atlı prensimin benim için kendini saklayabilme olasılığına inanmıyordum. Her canlı, nasıl istiyorsa öyle yaşamalıydı ve bende buna göre davranacaktım.

Arabaya bindiğimizde bile gözlerinin üzerimde gezindiğini hissettiğim yabancının beni bu denli incelemesi rahatsız edici gibi gözükse de hoşuma gitmişti. Kimdi, neyin nesiydi bilmiyordum ancak tenimin alev aldığını hissedebiliyordum ve içimdeki yangın devam etmem gerektiğini söylüyordu. Nasıl olsa bir daha birbirimizi asla görmeyecektik ve bunun bir önemi yoktu. Benim için hayallerimin şehrinde mükemmel bir anı olarak kalacaktı. yutkundum, derin bir nefes alarak dudaklarımı birbirine bastırarak hafifçe yaladım. Bir an önce gideceğimiz yere varmak ve anın tadını çıkarmak için sabırsızlanıyordum.

Yanımdaki beni kendisine bir mıknatıs gibi çeken yabancıya dikkatlice baktığımda bir an gözünü yoldan ayırarak gözlerini önce gözlerimde ardından dudaklarımda gezdirerek gülümsediğinde utanmıştım. Yanaklarımın şimdiden kızardığını hissedebiliyordum.

"Neden güldün?" dedi son derece yumuşak ama bir o kadar da karizmatik ses tonuyla.

"Sevişmek için evine gidiyor olmak garip geldi." dediğimde kahkaha attı.

"Hiçbir şey yapmak zorunda değiliz, sana kahve ısmarlarım ya da eğer istersen seni kalacağın yere bırakabilirim." dediğinde gülümsedim. Benimle sevişmeye çalışmak gibi bir derdinin olmadığı aşikardı, bunu gün boyu hareketlerinden yeterince anlamıştım, o da benim gibi her şeyi akışına bırakmıştı.

"Eğer istersen arabada kahve içebiliriz." dedim sessizce. "Sakin bir yerde." dediğimde bıyık altından gülümsediğini anlamıştım.

"Çok iyi bir fikir, burada çok güzel manzarası olan bir tepe var genelde insanlar arabalarında şarap yudumlarken ya da kahvelerini içerken İtalya'nın eşsiz güzelliğine dalıp giderler, buraya da çok yakın." dediğinde sevimli bir tavırla gülümsedim.

"Anlaştık kaptan." dediğimde düz giden yoldan çıkıp çoktan sağa sapmıştık bile. Bir süre sonra bir kahvecinin önünde durduk ve kendimize sade filtre kahve alarak tekrar arabaya binerek nihayet bahsettiği muhteşem manzaralı tepeye gelmiştik. Gerçekten manzarası o kadar büyüleyici ve güzeldi ki insan bu manzaraya hiç sıkılmadan saatlerce bakabilirdi.

"Bu nasıl bir manzara böyle?" dedim ağzım açık gülümseyerek. Beğenmeme sevinmiş olacak ki ağzı neredeyse kulaklarına kadar gelmişti.

"Beğenmene sevindim, derler ki burası büyülüdür eğer buraya kiminle gelirsen beş yıl içinde onunla buraya tekrar gelirsin." dediğinde kahkaha attım.

"Öyle mi derler yoksa sen mi uydurdun?" dediğimde utangaç bir tavırla kahkaha atıp, kahvesinden bir yudum aldı. Gülünce gerilen çenesi bedenimin sıcaklığını git gide arttırıyordu.

"Ben uydurmadım, öyle derler." dediğinde elimdeki kahve bardağına işaret parmağımla ufak vuruşlarla ritim tutmaya başladım, bir an ciddileşmiştim.

"Söz veriyorum buraya geldiğimde seni hatırlayacağım yabancı." dediğimde gülümsedi. İkimizde belli ki bunun devam etmesini istiyorduk ancak oyun bozulmayacak diye bir anlaşmaya çoktan varmıştık bile.

"Bende seni hatırlayacağım, güzel kız." dediğinde utansam da gülümsemiştim, gözlerinin içine baktığımda tenim adeta yanıyor, bacak aramda dehşet bir sıcaklık hissediyordum. Kendimi tutmak istemiyordum çünkü bugünü bir daha yaşamayacaktım. Derin bir enfes aldım ve elimi boynuna dolayarak hızlıca onu kendime çekerek dudaklarını öpmeye başladım.

Sanki o da bu anı bekliyormuşçasına beni kendine biraz daha çekerek belimi kavradı ve tek elini göğsümde gezdirmeye başlayarak öpücüğüme karşılık verdi, eğer bu öpüşmenin bir tarifi olsaydı her yer alev alabilirdi. Beni biraz daha kendine çektiğinde hızlıca ayağımdaki topuklu ayakkabıları çıkararak direksiyona geçerek, kucağına oturur pozisyona geldim. Bacak arasındaki tüm sertliği hissedebiliyordum, beni kendine o kadar bastırıyordu ki hissetmemem imkansızdı. Öpüşündeki ıslaklık tüm dudaklarımı kapladığında, onu kendime biraz daha çekerek göğsünü, göğüslerime bastırdım. Ensemi sımsıkı tutup saçlarımı hafifçe çekiyor olması çok hoşuma gidiyordu. Hızlıca özenle ütülenen gömleğini, üzerinden çıkararak yan koltuğa attım. Kahvenin üzerine geldiğini görmüştüm ancak şuan bunu düşünecek durumda değildim, yanan bedenimin alev almasını zevkle yaşıyordum.

İkimizde tek kelime etmeden sadece birbirimize odaklanmıştık, parmak uçlarını belime kadar dekoltesi olan sırtımda gezdirdiğinde zevkle inledim. O kadar yumuşak, o kadar baştan çıkarıcı şekilde okşuyordu ki kalbim bir an havalanıp uçacak gibi hissediyordum. Askılarımı ika yandan aşağı indirdiğinde göğüslerim tamamen ortadaydı, göğüslerime zafer kazanmışçasına baktıktan sonra yanaklarımı iki elinin arasına alıp daha öncekinden fazla şehvetle beni öpmeye başladığında kendimi biraz daha oluşan kabarıklığına bastırdım. Sol elimle ensesindeki saçları çekerken, sağ elimi bacak arasındaki kabarıklığa götürdüğümde zevkle inlemek istese de dudaklarım buna engel oluyordu. Elimin altındaki kabarıklığı bütün nazikliğimle okşarken, dudaklarımdan ayrılıp yavaşça boynuma inip minik dil darbeleri bıraktığında zevkle inledim. Sadece ön sevişmede kendimi bu kadar kaybettiğime göre devamında nasıl inleyebileceğimi düşündüğümde bacak aramdan bir sıvının akıp gittiğini hissettim. Göğsüme minik dil darbeleri bırakırken, bir yandan eliyle göğsümü yavaşça okşuyordu. O kadar nazik dokunuyordu ki bana kendimi dünyadaki tek kadınmışım gibi hissettiriyordu.

Yavaşça kendini çektiğinde göz göze gelmiştik, kendimi gülmekten alıkoyamadığımda aynı şekilde o da bana karşılık vermişti. İkimizde nefes nefeseydik ama gözlerimizi birbirimizden ayırmamıştık.

"Çok güzel kokuyorsun, bu beni çok tahrik ediyor." dediğinde zevkle gülümseyerek onu yeniden kendime çektim ve konuşmasını engelledim. Şu an konuşmak değil sadece sevişerek bu güzel anın tadını çıkarmak istiyordum.

"Sen daha güzel kokuyorsun ve ben bu kokuda sarhoş olmak istiyorum." dediğimde artık birbirimizle neredeyse bütünleşmiştik. Tek bir adımla arka koltuğa geçerek, üzerime gelmesini sevkle izledim. Vücudumuz tamamen buluştuğunda onu tamamen hissetmek istediğim hızlıca pantolonunun fermuarını indirerek üzerinden çıkardım. O da seri bir şekilde iç çamaşırından kurtularak, parmak ucuyla ip kadar ince olan dantelli iç çamaşırımı zevkle çıkardığında vücudumuz artık tamamen birlemişti ve çırılçıplaktık.

Kendini bana iyicebastırdığında zevkle inlememe engel olamadım ve boynundan tutarak onu kendimeçekerek misyoner pozisyonunu korudum. Hayatımda eğlendiğim çok an olmuştu amakendimi bulutların arasında dans ediyor gibi ilk defa hissetmiştim. Kendiniyavaşça bacak arama sürtmeye başladığında, bir an önce bu işin tamamlanması veonun olmak için çığlık atmak istiyordum ancak biliyordum ki bu daha her şeyinbaşlangıcıydı. 

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jan 08 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Tenimdeki Yangın (+18)Where stories live. Discover now