bölüm 16 (Final)

1.4K 40 22
                                    

İlk önce küçük bi konuşma yapmak istiyorum. İlk kitabım olan "Psikolog"final oldu. Okuyan yorum atan ve destek olan her kese teşekkür ederim. Ama yazarlıkdan asla vaz geçmiyicem. Bir kitab biter yenisi yazılır. Hep yanımda olup destek olursanız çok sevinirim. Hadi şimdi son bölüme geçelim. Keyifli okumalar❤

O olamazdı değil mi? Olmamalıydı.
Hemen telefonu çıkartıp Görkemi aradım.
-Alo Görkem sana bir foto göndericem. Bir araba ve pilaka. Hemen o arabanın yerini tesbit edin hemen.
İyi ki önceden arabanın resmini çekmişim. Yaklaşık yarım saat sonra Görkemden mesaj geldi.
- Damla arabanın yerini bulduk konumu atıyorum.
Konum atılan yere doğru yola çıktım. İçimde korku umut mutluluk endişe her his vardı. Bilmiyordum belki de yanılıyordum. Ama denemekden zarar gelmezdi. En azından emin olurdum.

Sonunda varmışım Görkemin atdığı konum burasıydı. Dur bir dakika ne? Burası benim üniversite zamanı yaşadığım mahalle. Bu da kaldığım apartman.
Bu kadar şey tesadüf olamaz değil mi?
Hiç düşünmeden 3cü kata çıktım. Önceler yaşadığım evin kapısının önünde durdum. Derin bir nefes aldım.
Hislerimde yanılıyor ola bilirdim. Ama doğruysa? Ya düşündüğüm şey gerçek olursa?
Cesaretimi toplayıp kapıyı tıklattım. Biraz bekledim. Açan olmadı. Bu sefer daha sert vurmaya başladım bir süre bekledikten sonra içeriden bir kadın sesi geldi:
-Kimsiniz?
Kadın sesi mi? Nasıl yani? Ah aptal kafam. Ne düşünüyordun ki,sanki?
Ses yeniden geldi:
-Kimsiniz?
Bu sefer arkadan bir erkek seside geldi:
-Kim miş abla?
Bu şu adamın sesiydi. Ama dur bir dakika ablamı dedi o?
-Bilmiyorum. Kapıda bir kadın var ama ses vermiyo."dedi kadın.
Ups kapı deliğinden görmüş olmalı. Konuşmaya başladım:
Merak etmeyin sadece normal biriyim konuşmak istiyorum. Tam kapı açıldığı sırada arkadakı adamın açma diyerek bağırmasını duydum. Hemen kapı kolunu tutup hızlıca ittim ve içeriye girdim. Her halde çok kuvvetli itmiştim çünki kadın dengesini kayb edip yere düşmütü. Adam kaçmak istediği sırada hemen silahımı çıkarıp tetiği çektim.
-Ellerini kaldır ve olduğun yerde dur yoksa acımam vururum.
Arkası bana dönük şeklide ellerini kaldırıp durdu.
Hadi yüzünü dön'dedim bağırarak. Ama kıpırdamadı.
"Sana yüzünü dön demedim mi lan?"dedim tekrar daha fazla bağırarak. Ama yine kıpırdamadı. Duvara bi el ateş açtım. Bu sırada kadın korkarak "hadi yüzünü dön yoksa şu manyak kadın ikimizide öldürücek"dedi. Adam arkasını dönmeden konuşmaya başladı.
-Çok değişmişsin. Önceler bir karıncayı bile incitemezdin. Senin çok değiştiğini acımasız,tam bir mafya kadını olduğunu söylemiştiler ama inanmamıştım. Taa ki,beş sene önce Viktoru gözünü bile kırpmadan öldürdüğünü görene kadar. Sen benim prensesimdin,tatlı kızımdın. Ama benim yüzümden değişmek zorunda kaldın.
Bunları söylerken ellerini indirmeden arkasını döndü.
-Benim yüzümden. Özür dilerim sevgilim.
Gördüklerime ve duyduklarıma inanamıyordum. Gözümden damla damla yaşlar süzülmeye başlamıştı çoktan.
Bu Onurdu. Yıllar.önce öldüğü söylenilen Onur. Aşık olduğum tek adam. Şu an kanlı canlı karşımdaydı

10yıl önce Onurdan
Büyük bir çatışmanın içindeydik. Düşman çetenin liderini gebertmiştim. Şimdi tüm hepsi benim peşimdeydi. Liderleri olan itin intikamını almak istiyorlardı. Köpeklerden biri beni vurmuştu. Ağır yaralanmıştım. Bizim çeteden adamlar onun peşine düştü ama kaçmıştı köpek. Bizim adamlardan yanlız üç kişi sağ kalmıştı. Karşı çeteden ise kaçan it dışında hepsi gebermişti. Aldığım yara çok ağırdı. Çok fazla kan kayb etmiştim. Ama hastaneye gidemezdim. Tek seçenek ablamdı. Evet Rusiyada yaşayan bir ablam var. Babamın ilk eşinden. Ama asla aramızda soğukluk yoktu. Bir birimizi çok severdik. Adamlarım beni ablama götürdü. Ablam doktordu. Beni evindeki yasa dışı kullandığı klinikte tedavi etdi ve iyileştiğimde benimle beraber Türkiyeye geldi. Benden 6yaş büyüktü ve hiç evlenmedi. Yalnız başına yaşamayı seviyordu.

Günümüz
Damladan
Gördüğüm manzarayla ilk ne yapacağımı bilmedim. Sonra hemen elimdeki silahı bir kenara atarak Onura koştum. Hemen boynuna atladım. Sımsıkı sarıldım ona. Yılların acısını çıkarırcasına,hiç bırakmıyacakmış gibi sarıldım. Hıçkıra hıçkıra ağlıyordum. Boğuk ve titrek ses tonuyla konuşmaya başladım.
-Bunca yıldır neredeydin. Oğlumuz babasız büyüdü. Ben genç yaşımda koskoca şirketin yükünü omuzlarıma aldım. En kötüsü de sensizliyin acısıyla her gün ölüp ölüp dirildim. Oğlumuz her babasını sorduğunda ağlamamak için kendimi zor tutuyordum Onur. Aras her gün senin fotoğraflarına bakıp "ben de babam gibi olucam","keşke babam da bizimle olsaydı "diyordu Onur. Bizi neden bunca yıl sensiz bıraktın?
Onur beni kucağından indirdi. Kafamı elleri arasına alarak göz yaşlarımı baş parmağıyla sildi. O da ağlamamak için zor duruyordu.
-Gelemezdim Damla. Saklanmalıydım. Sizi bulurlarsa bir günde öldürürdüler hepinizi. Yeni bir çete kurdum. Yeni kimlik oluşturdum. Onur Yılmazı her kes öldü bilmeliydi. Ama geri dönücektim. Bu gün işte bu gün hayatımız için önemli olan son işleride hall ettim. Bize düşman olan son çeteyide çökerttim. Yaşayamadığımız yılların hepsinin acısını çıkartacağız güzelim. Tüm basına duyurucam Onur Yılmazın ölmediğini. Ailesine geri döndüğünü. Ama hepsini sizin için yaptım güzelim. Sen ve Arasımız için. Lütfen beni affet.
Gözleri dolmuştu ve ağlamamak için büyük çaba sarf ediyordu. Biraz değişmişti. Azıcık yaşlanmıştı. Sakalında az-az beyazlar vardı. Önceler temiz olan teninde şimdi dövmeler vardı. Ama bakışı ve gözleri hala aynıydı. Hala o aşk dolu gözlerle bakan adam vardı karşımda. Yüzünü ellerim arasına alarak bir kaç saniye gözlerine baktım. Sonra dudaklarımı dudaklarıyla birleştirdim. Belime sarılan elleriyle karşılık verdi. Uzunca öptüm onu. Çok özlemiştik bir birimizi. Nerdeyse 8yıl kadar çok. Ben aşık olduğum adama oğlumuz da babasına kavuşmuştu.

16 yıl sonra
-Baba. Anne nerdesiniz. Baba hadi ama kendi düğünüme geç kalıcam.
Arasın aşağıdan bize seslenişini duyuyordum.
-Oğlumuz bizi çağırıyor Onur. Aşağı inmeliyiz.
Onur yatakta oturmuş beni izliyordu. Birden konuşmaya başladı.
Yıllar güzelliğinden hiç bir şey almamış be güzelim. Hala taş gibisin.
"Sende hala çok yakışıklısın koca adam" dedim gülerek.
Hadi gidelim yoksa oğlumuzun düğününe geç kalıcaz. Onur ayağa kalkarak "tabii hanım efendicim"dedi gülerek. Bir yandanda kolunu işaret ediyordu. Bende koluna girerek "gidelim bey efendicim" dedim.
Merdivenlerden inerken Arasın ıslık sesini duydum.
-Vay be muhteşem ikili. Damla sultan bu ne güzellik. Hele babama bak sen. Yakıyorsunuz.
Sende çok yakışıklı olmuşsun oğlum benim'dedim gülümseyerek
Onur Arasa yakınlaşıp omuzlarından tutup konuşmaya başladı.
-Oğlum koca adam olduda evleniyor. Aslanım benim.
Aras Onura sarılarak "oğlun sensiz koca adam olmuştu baba"dedi hüzünlü sesiyle. "Bundan sonra asla sizi bırakmam Arasım" dedi Onur.
Hadi ama bensiz mi dedim dudağımı büzerek ikiside kolunu açtı gülümseyerek gidip aralarına girdim. Üçümüz sarılmıştık.
Onur kısık sesle konuştu:
Bundan sonra hep beraber olucaz.

Evettt. Bitti. Sizce bölüm nasıldı. Tüm hikaye hakkında fikirlerinizi merak ediyorum. Vote ve yorum atmayı unutmayın bebeklerim❤
Sizi seviyorum. Yeni kitabım "Umutsuz aşk"a da bi göz atarsanız sevinirim❤

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Mar 22, 2023 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Psikolog(Tamamlandı)Where stories live. Discover now