18.

565 46 36
                                    

"Fakat, Allah kahretsin, insan anlatmak istiyor albayım; böyle budalaca bir özleme kapılıyor. Bir yandan da hiç konuşmak istemiyor. Tıpkı oyunlardaki gibi çelişik duyguların altında eziliyor. Fakat benim sevmeğe hakkım yok mu albayım?"

"Yok."

"Peki albayım. Ben de susarım o zaman."

Tehlikeli oyunlar oynamak istiyor insan; bir yandan da kılına zarar gelsin istemiyor. Küçük oyunlar istemiyorum albayım.”

Kitabı kapatıp çantaya koydum ve denizi izlemeye başladım.

İçime derin bir nefes çekerek havayı soludum. Yerden bir taş alarak var gücümle suya fırlattım. Bir tane daha alarak daha ileriye attım. Aklıma birden düşen anılarla duraksadım

...

"ben kazandım!"

" Elzem bir el daha oynayalım mı?"

"Olur. Ama bu sefer kazanan çikolata alsın"

"Param yokki. Ama annenannem çok güzel kek yaptı. Ondan versem olur mu?"

"Olur"

Yerden taş alarak ileriye var gücümle fırlattım

"Sıra bende"

Sarı saçlı kız yere eğilip taş seçmeye başladı. Bulduğunda ise  elbisesinin eteklerinden tutarak doğruldu. Ve atışını yaptı

"Yaşasın! ben kazandım"

Elzem kıkırdayarak tek dostu olan arkadaşına baktı

"Bir atış hakkımız daha var rapunzel"

Arkadaşına hep böyle seslenirdi. Kendisine tezat onun sapsarı parlak uzun saçları vardı.  O çok güzeldi

"Biliyor musun Elzem babam beni yanına alıcakmış"

Elzemin bu sözlerden sonra yüzündeki tebessüm silindi.

"Nasıl yani"

"Bilmem sanırım pişman olmuş. Anneannemler konuşurlarken duydum. Annemi öldürdüğü için pişmanmış"

"Elzem?"

Küçük kız düşüncelerinden ayrılarak umut dolu arkadaşının gözlerine baktı

"Efendim"

"Babam beni sever mi sence?"

"Bilmem. Babalar çocuklarını her zaman sevmez mi zaten"

Seni sevmedi ama

"Sever değil mi? Onu hiç görmedim. Artık babasız değilim Elzem. Çok mutluyum"

"Ne zaman gideceksiniz?"

"İki gün sonra beni almaya gelicekmiş. Artık onun yanında kalıcakmışım"

"Ne yani beni bırakıcakmısın?"

"Hayır tabiki şapşal. Babam izin verirse gelirim. Bırakmam seni. Sen benim tek arkadaşımsın Elzem"

"Sende.. sende benim ilk ve tek arkadaşımsın Ayza"

"Ayza! Hadi gel kızım geç oldu!"

İsmini duyan kız arkasına baktı. Hava kararmıştı. Az ötedeki anneannesine bakarak

"Tamam anneanne geliyorum!"

Ayza arkadaşına baktı

"Gitmeliyim artık Elzem. Sende gelsene bizimle. Hem birlikte kek yeriz"

Kimsenin merak etmeyeceğini bildiği halde o anda yalan söyledi küçük kız

"Olmaz rapunzel. Merak ederler beni . Eve gideyim ben . Ama söz yeriz bir gün beraber"

Ayza kıkırdayarak arkadaşına sarıldı

"Sen sözlerini tutarsın"

Birbirlerinden ayrıldıklarında Ayza arkasına dönerek anneannesine doğru koşmaya başladı. Yanına vardığındaysa arkasına dönüp ilk ve son defa veda ettiğini bilmeden arkadaşına el salladı.

Elzemde gülümseyerek ona el salladı ve gözden kaybolana kadar onları izledi.

Eve gidemezdi. Bu saatte giderse dayak yer kapıya konulurdu . Biliyordu.

Bu yüzden banka ilerleyerek dizlerini kendine çekerek denizi izlemeye başladı küçük kız.

O yaşında hayatı sorguluyordu...

....

Silkelenerek kendime geldim. Elimdeki taşa bakarak düşündüm. Ayzayı o gün son görüşümdü.

Birlikte hiç bir zaman kek yiyememiştik.

Sözümü tutamamıştım.

O günden sonra Ayzadan haber alamamıştım. O benim ilk ve tek arkadaşım olmuştu şu zamana kadar. Arkadaşı melek gibiydi. Hayatımda tek gülüp doyasıya eğlendiğim anlar onunla olan anlardı.

Ondan ayrılıp eve döndüğüm zamanlar cehennemi yaşadığım anlardı.

Hala öyle

Yerden kalkarak üzerimi silkeledim. Ve adımlamaya başladım. Kütüphaneye gidecektim.

Karşıdan karşıya geçmek için sağa ve sola bakıp adımladım. O sırada bir motorun hızlı bir şekilde üzerime geldiğini gördüm.

İşte fırsat ayağına geldi

Ayaklarım olduğum yere kitlendi. Ellerim yine titremeye başladı.

Hayır burda olmaz. Hayır.

İstemiyor muydun. Her gece bunun için yalvarmıyor musun?

Hızla gelen motor ani fren yaptığında bir adım geriledim.

Siyah kasklı kişiye bakıp

"Kör müsün lan sen koskoca yolda üzerime neden sürüyorsun?"

Bir cevap alamayınca daha çok sinirlendim.

"Hey! Sağır mısın duymuyor musun?"

Hiç bir şey söylemiyordu .

Daha fazla onunla uğraşmayı bırakıp sabır çekerek ilerlemeye başladım

Karşı kaldırama geçtiğimde ise bana baktığını ve hala gitmediğini gördüm.

Çattık iyi mi

Orta parmağımı kaldırarak ona baktım. Birden irkilmişcesine silkilenerek motorunu gazlayıp uzaklaştı

Garip...

O sırada telefonumdan gelen bildirim sesiyle cebimden çıkarıp baktım

Yabancı: sevgili Querencia...

Yabancı: Ay'ı çalıp da gözlerine koyan kim..












DUYURU

Ayza ve Elzem birbirlerinin neler yaşadığını bilmeden çok şey yaşadılar aslında birlikte...

Bu bölümde Ayza aslında Açelya kitabımdaki Ayzadır. Okumak isteyip Ayzanın hikayesini merak edenler Açelya kitabımı okuyabilirler:))
İlerleyen zamanlardaki gelecek olan özel bölümlerimde Açelyayı okumadığınız için pek bir şey anlamayabilirsiniz . Bu yüzden bu konuya açıklık getirmek istedim. Kendimi ifade edebilmişsem ne mutlu bana...



Elzem|| Yarı TextingWhere stories live. Discover now